Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        - Çünkü çok sevimsiz.

        - Çünkü çok yalan dolan.

        - Çünkü çok sahte.

        - Çünkü 8 saniyelik story'ler gibi gelip geçici.

        - Çünkü yeni nesil ortalarda yok.

        - Çünkü genç yetenekler ürkek bir kuş.

        - Çünkü ayar bozuldu tamir edilemez durumda.

        - Çünkü artık Türkan’lar, Tarık’lar, Kadir’ler, Ajda’lar, Sezenler, Bülent'ler, Hülya’lar, Sibel’ler, Tarkan’lar, Kenan’lar grubunun magazini yok.

        - Çünkü sosyal medyada sıkılan bir sayfa açıyor önüne ya da arkasına bir magazin ekliyor atıyor tutuyor al sana magazin.

        - Çünkü herkes ünlü çünkü herkes magazinci, çünkü herkes yazar.

        - Çünkü çıkan her türlü haber doğru mu değil mi kimse bakmadan altında kimin imzası var haberi kim yapmış demeden bir anda ışık hızıyla yayılıyor.

        - Çünkü bu durumun kimse önüne geçemiyor.

        - Çünkü hala bir kesim ünlü manşetlerden inmemek için direniyor ve yalan-dolan şaklabanlık her gün bir tuhaflık yapıyor.

        Yetereeeeerr.

        Bu işe hani tabiri caizse toprağından giriş yapmış biri olarak yoruldum.

        Yalandan, dolandan, iftiradan sıkıldım.

        Tamam eskiden de vardı ama bu kadar b.ku çıkmamıştı.

        Bazen düşünüyorum nasıl istifa edebilirim üzerime yapıştırılan “Magazinci” yaftasından diye.

        Yıllar önce gazeteci arkadaşım aynı bölümde dirsek çürüttüğüm çok kez aynı işte bir araya geldiğim arkadaşım Müge Anlı magazinden ışık hızıyla elini eteğini çekerken onu hiç anlamışımtım.

        Meğer ne öngörülü ne haklıymış.

        Şu an gelinen nokta korkunç ötesi.

        Biz hala Hülya Avşar’ın yapmaya çalıştığı magazincilik ile beslenmeye, yetinmeye çalışıyor aradaki kötülükleri temizlemeye çalışıyoruz.

        Allah yardımcımız olsun. Çünkü bu yüzyıldaki kötülük 90’lardakine hiç ama hiç benzemiyor.

        Arada bir uçurum var.

        * * *

        Kim ne derse desin olmadı Nurella

        Hadise’nin annesinin durumu ortada.

        Günlerdir konuşmak, yazmak bile istemedim. Elim gitmedi. Tüylerim diken diken oldu.

        İşin içine anne girince benim için akan sular durur. O yüzden Hadise ve kardeşlerine geçmiş olsun diyorum.

        Her aile de bazı durumlar olur.

        Bazı sıkıntılar yaşanır.

        Onlarda eminim Allah’a bin kere şükür edip annelerine bundan böyle sıkı sıkı sarılacak ve hatalarını telafi edeceklerdir.

        Kendileri de düştükleri bu gafletin farkındadırlar. Buna söylenecek bir laf yok. Annelerinin yaptıkları olay ve bıraktıkları mektup her şeyi anlatıyor. Onun üstüne konuşulacak daha doğrusu bize söylenecek söz düşmez.

        Onların kendi konuşacakları halledecekleri sorunlar.

        İnşallah en yakın zamanda çözerler.

        Ancak kim ne derse Nur Yerlitaş’ın yaptığı inanılmaz bir ayıptır. Ve telafisi de yoktur.

        Sen bir insana yardım ediyorsun!

        Sonra doğrusunu öğrenip çıkıp bir de canlı yayında anlatıyorsun.

        Çok büyük ayıp. Bu hakkı sana kim veriyor.

        Ki kendisinin de annesine ne kadar düşkün olduğunu ben biliyorum. Keşke bunu yapmasa kendine saklasa hatta arkadaşlarıyla bile dedikodusunu yapmasaydı.

        Ortada bir anne var.

        Nurella'nın yaptığı hatanın ötesine, kötülüğe giriyor.

        Ve etrafımda herkes “Bu nasıl bir kötülük” diye konuşuyor.

        Bilmiyorum gerçekten bu nasıl bir kötülük?

        Bir anne çocuklarını, kuzucuklarını illa ki affeder ama Nur Yerlitaş’ın yaptığı kötülük unutulacak ve affedilecek gibi gözükmüyor.

        Bizler yapılan iyiliğin gizlenmesini hele ki böyle bir durumun gizlenmesi gerektiğini öğrendik.

        Nur Yerlitaş düştüğü durumun umarım farkındadır.

        Ve inşallah üzülüyordur.

        Bir annenin yaşadığı durumu gözler önüne serip dedikodu malzemesi yapmak bir gazeteci ve yıllardır bu mesleği yapan beni bile utandırdı ne yalan söyleyeyim.

        Allah gaflete düşen herkesin yardımcısı olsun.

        Diğer Yazılar