Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        REKLAM

        O yüzden ne yapacak Sıla ve onun gibi kadınlar güçlü duracak.
        Bu tarz görüntülere mahal vermeyecek.
        Fırsat vermeyecek.
        Gerekirse dişini sıkacak, her şeyden mahrum olacak ama bunu yapmayacak.
        Çünkü insanlar maalesef yaşadığı şiddetin çirkinliğini değil, sonrasında sergilenen olayların çirkinliğini dillendirmeye bayılıyor.
        Hele ki, bu sosyal medya döneminde.
        Her şeyin çivisi çıkmış ve çirkinleşmeye doğru yol alırken.
        ***
        İzmir İzmir güzel İzmir
        İki gün hızlandırılmış bir İzmir turundan dönmüş biri olarak şunu çok acık ve net söyleyebilirim ki yüzümde güller açıyor.
        Ne olursa olsun İzmir güzel, İzmir’in havası bile başka.
        Her gittiğimde “Ne çok büyüyor İzmir” düşüncesi ile ayrılıyorum şehirden.
        Yaşayanlar birçok şeyden mutlu değil ama ne fark eder!
        İstanbul’da mutlu mu?
        Ya da Ankara’da.
        Ya da bir başka yerde.
        Bir şekilde herkes yaşadığı şehirden şikayetçi.
        Ya trafik, ya yerleşim, ya insanların. İnsanlar şikayet etmek için yer arıyor.
        Evet memleket olarak sorunlar var yok değil ama güzel memleketimin yine de dört bir yanı cennet.
        ***
        İzmir’den tavsiyeler
        Filozof: İzmir’de kısa turumda Alaçatı’da en beğenerek gittiğim ve en güzel menemeni yaptığına inandığım bir kahvaltıcı dükkanına gittim. Barış Turan’ın “Filozof”una. Karşıyaka Bostanlı’daki dükkan öyle bir serpme kahvaltı var ki, o kahvaltıyı yedikten sonra 24 saat acıkmazsınız. Peynirli, sade ve çikolatalı olmak üzere üç çeşit pişi veriyor. Zeytinyağlı dolmalar önünüze getiriyor. Envai çeşit reçeller, peynirler derken kişi başı 60-80 TL’ye çıkıyormuşsunuz. İstanbul’da öyle bir kahvaltıyı kişi başı 160 TL’ye yaparsınız. O derece zahmetli ve çok çeşitli. Yolunuz düşerse uğrayın pişman olmayacaksınız.
        Alaçatı Kafası: Aslında asıl “Alaçatı”da doğdu bu mekan. Alaçatı’dan sonra da ilk İzmir’de değil, İstanbul’da açıldı. İstanbul sonrasında da anavatanında yani İzmir Konak’ta kapılarını açtı. Sosyal medyadan sürekli izliyorum mekanda olan biteni. Ama önceki gün canlı canlı yaşadım. Bir kere şef Aytaç Çetinkaya’nın mezelerini tadın derim. Ciğeri es geçmeyin. Diyeti boş verin. Ki zaten yemek yedikten sonra eller havaya oluyorsunuz. Güzelce göbek atın bir şeyiniz kalmaz. Bu arada yer bulmak ciddi zor oluyormuş. Haberiniz olsun. Önceden yerinizi sağlama alın.
        İstanbul’dan bir tavsiye
        Bi Daha: Yıllarca gece hayatının nabzını tutan Araberk Oral ve Zafer Köseoğlu’nun sahibi olduğu Beyoğlu’ndaki “Bi Daha”ya gittiğim anda küçük dilimi yutuyordum. İstiklal Caddesi Midpoint’in üstüne konuşlanan mekana gittiğim gün İstanbul’da yer yerinden oynuyordu. Yağmur, fırtına inanılmazdı. Mekan öyle ayak altı değil. Düşünün bir mekanın içine giriyor ortadan geçip merdivenleri çıkıyorsunuz. Ve içerisi tıklım tıklımdı. Hafta içi ve o gün o kalabalığı görünce şaşırdım ama ama sonrasında muhteşem bir İstanbul manzarası ve acayip lezzetli mezeleri tadınca nedenini anladı. Tabii bir bu işin piri Ataberk Oral’ın sihirli parmakları da deyince tamam dedim. Müşteri kitlesi oldukça genç ve eğlenmeyi seven bir kitle. Güzel kızlar, yakışıklı erkekler. Uzun süredir İstiklal Caddesi’ne kaybettiğim umudum yeşerdi. İnanın bayıldım. Kesinlikle tavsiye ederim.

        Diğer Yazılar