Sevgi, dostluk, kendine güven
O da “Sevgi”, “Dostluk” ve “Kendine güven” demiş.
Kimisi bu üç önemli şeyi çok sıradan bulmuş ama ben acayip güzel ve anlamlı buldum.
“Dostluk” olmazsa, inanç ve güven olmaz. Birilerine inanmalı ve güvenmelisiniz. Dostluk aslında güven ve inanmayı da içinde barındırıyor. Düştüğünde ayağa kaldıracaklara dostlukların olmalıdır. Para gerekli ancak para yerine dost biriktirmekte işte bu noktada devreye giriyor. Tabii gerçek dostluklardan bahsediyorum.
“Kendine güvenmek” de insanın her şeyi rahatlıkla başaracağını ayaklarının üzerine duracağı anlamına geliyor. Ki kendine güvenen insanların hayattaki başarılarına şahit oluyoruz. Özellikle de kendi gibi olmalarına ve başkalarına kulluk etmemelerine.
O yüzdendir ki, Muazzez İlmiye Çığ’a inanılmaz katılıyorum.
Sevgi, dostluk ve kendine güven her şeyin ilacıdır.
***
Özcan Deniz ve Feyza Aktan boşanıyormuş.
Taraflar mahkemeye başvurmuş.
Ancak Özcan ve Feyza’nın sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlar kafaları karıştırmaya devam ediyor.
Klasik hareketler. Buna şaşırmıyoruz.
Ancak kimileri çekişmeli bir boşanma olacağını düşünüyor ve “Hadi bakalım yeni bir boşanma vakası izleyeceğiz” diye ellerini ovuşturuyor.
Bu kadar kısa sürede evliliklerin bitmesi ayrı tuhafken, bazı insanların mutsuzluktan beslenmesi ayrı ve kocaman tuhaf değil mi?
Ya ben çok garip ve eski kafalı kaldım ya da çok saf.
Artık kendimi de çözemiyorum ve çok yabancılaşmış hissediyorum bazı kişilere karşı.
Ama Özcan Deniz mutlu görünüyordu.
Demek ki, değilmiş ve olmayınca da olmuyormuş.
Feyza Haktan söz de 15 ay için 15 milyon da istiyormuş.
Ayrıca ismi de Fatma'ymış.
Bu da dilekçede ortaya çıkmış.
Ve bu detayları insanlar ballandıra ballandıra anlatıp “Gördün mü, adını bile uydurmuş” diye konuşuyor.
Oysa ki, Fatma ismi de pek güzeldir. Arada es geçmeyeceğim.
Neyse, arada bir çocuk olduğunu hatırlayıp inşallah çirkin bir boşanma sergilemezler.
Malum son yıllarda böyle çirkin boşanmalara şahit oluyoruz ve gerçekten çok kötü gözüküyorlar.
Evlilik
Son yıllarda sık boşanmalara şahit olsak da, aslında evlilik güzeldir.
-Doğru ve düzgün bir insan ile yapıldığında.
-Saygıyı elden bırakmadığında.
-İyi günde, kötü günde cümlesi sadece laf olsun diye söylenmediğinde.
-Her koşulda karı ve kocanın kol kola olduğunda.
-Öyle ki zaman zaman susmanın gerektiğini de unutmamakta.
-Maddi-manevi her iki tarafında birbirine destek olduğunda.
Ancak son yıllarda birçok evlilikler sosyal medya gibi.
Gelip ve geçici.
Çoğu insan sosyal medyada açtığı hashtag'ler ile düğün ve kına gecelerini izletiyor cümle aleme.
Ardından “babyshower”ları ile şov yapıyor.
Ama ya gerisi.
Fos.
Gelsin boşanma, gelsin boşanmadan alacakları paralar.
O kadar sevimsiz ki, evlilikte bir para kazanma kurumu olarak gösteriliyor.
Annem ve babamın yaşadıkları zorlu hayatı düşününce son yıllarda yaşanan evliliklerden inanın midem bulanıyor. Annem ve babam, beş çocuk, onca zorluk. Türkiye’nin zor şartları ve yaşanan geçim sıkıntısı dahil 58 yıl aynı yastığa baş koymayı başarmış. Annem ve babam gibi nice kadın ve adam var bu ülkede.
Onları düşünce bu sahte evlilikler tekrar ediyorum midemi bulandırıyor.
Bu da başka cesaret
Demet Şener nikah masasına oturdu bir kez daha. Üstelik İbrahim Kutluay ile yıllardır bir çekişme içinde. Hatta boşandılar hala çekişiyorlar.
Tüm bunlara rağmen yine evliliğe “Asla” demedi ikinci kez "Evet" dedi.
Bravo gerçekten kolay bir karar değil. En azından iki, üç sene “Biraz kendimle baş başa kalacağım. Uzun süredir bir evlilik meselesiyle uğraşıyorum. Yeter” demedi.
Böyle de cesur kadınlar var evliliğe sırtını dönmeyen o da ayrı.
