Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sanıyorum 10 senedir falan konuşmuyorduk Emrah ile.

        Dargındı aslında.

        Oğlu ile olan mevzusunu çok çekiştirdim ben de birçok kişi gibi.

        Yazdım da yazdım, söylendim de söylendim.

        Bir kez bile onun açısından bakmadım aslında.

        Ama ne hakaret ettim, ne de onur kırıcı bir cümle kurdum. Bu sebeptendir ki, sarınım on sene sonra karşılaştığımızda sarılabildik.

        Oturup dertleşebildik.

        Evet, önceki gün Akmerkez’de karşılaştık. Yine yanında yılların dostu avukatı Aydın Kurban vardı.

        Düşünün on senedir neredeyse birbirimizi görmemişiz ama nasıl sarıldık, nasıl özlemişim Emrah’ı.

        Ben, “Sen bana kızgınsın ya da küssündür. Şimdi konuşmayacak mısın” dedim. O da bana “Sana her daim bir açık kapım var. Bizler eski dostuz. Birbirimizi korumamız lazım” dedi.

        Evet eski dostuz gerçekten.

        Neler yaşadık. Ne haberler, ne olaylar, ne gündemler.

        Eskiden magazin ve habercilik böyle değildi. Çok yoğundu.

        Bizler setlere giderdik sürekli. 8-10 saatimiz sanatçılar ile setlerde geçerdi.

        Ya da bayram ve yılbaşı çekimlerinde.

        Öyle anlarımız var ki, hepsiyle.

        İşte yok şimdi artık böyle gazeteci-sanatçıdostluğu ya da yaşanmışlığı.

        Ve bizler her zaman haber neyse onu verdik. Ötesine geçmedik.

        Başka planlar kurmadık.

        Bu yüzdendir ki, hala birbirimize kredimiz sonsuz.

        Neyse oturduk, dertleştik, eski günleri konuştuk.

        Eski çekimleri, dizileri, sektörü.

        Neler neler.

        Tabii 45 dakika sığacak kadar değil.

        O kadar güzel zamanlar.

        Düşünün ki, ben 1994 yılında gazeteciliğe başladığımda Emrah star'dı.

        Ki hala bir Emrah gerçeği var bu ülkede.

        Yani malum bizim ülkemizde öldükten sonra kıymeti biliniyor ya ünlülerin. İşte bunu Emrah değiştirse keşke.

        Yaşarken arşivini, anılarını bizimle paylaşsa. Ne güzel olur.

        Bu arada yine sevindirici bir haber. Dizilere ara vermiş. Sahnelere dönüyor.

        Evet yakında yeri ve zamanı yazarım. Anlaşma yapılsın.

        Emrah’ın şarkılarını bol bol dinlemek ve Emrah’ı yeniden canlı canlı görmek için çok az kaldı belli ki.

        *

        Özcan ve Mahsun da albüm yapıyor

        Uzun süredir Özcan Deniz ve Mahsun Kırmızıgül de film çekmekten bir türlü albüm yapmıyorlardı.

        2020'de onların da albümleri geliyor.

        Şahsen ben müzik dünyası için çok seviniyorum.

        Ki Mahsun Kırmızıgül ve Özcan Deniz’de daha sık sahneye çıkmalılar.

        Kendilerini izlemek isteyen o kadar çok kişi var ki, merhum etmeliler.

        Emrah çok doğru bir karar almış. Ayda bir kez bile olsa sahneye çıkma fikrini düşünsünler derim.

        *

        Son günlerde en sık duyduğum

        -Yeni yıla evde gireceğim.

        -Eğer yurt dışına çıkamıyorsam en güzeli evde girmek.

        -İstanbul’da birçok mekan o gece açmayacakmış.

        -Yılbaşı günü İstanbul çok kötü oluyor.

        -Böyle kutlama kutlama sevmiyorum.

        -Ah benim çocukluğumda babam evde hindi yapardı.

        -Ekranlar ne güzeldi yılbaşı günü. Hep bir eğlence, hep bir coşku.

        *

        Can Yaman’a tepki göstermek

        -Artık gereksiz.

        -Çünkü tepki görsün ve konuşulsun diye böyle saçmalıyor.

        -Şimdiye kadar birçok şeye tepki göstermeyenler bile göstermeye başladı ki, bu Can Yaman’ı mutlu ediyor.

        -“Böyle şeylerden mutlu olunur mu?” diyenlerinizi duyar gibiyim. Ama böyle saçma şeyler yapanlar mutlu olur.

        -Can Yaman’a artık günden güne ciddi bir nefret oluşuyor.

        -Kendisine en son notum: Reklamın iyisi, kötüsü olur Can Yaman. Aman aman…

        Diğer Yazılar