Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Evet evet. Kesinlikle gündem profesörü Hülya Avşar. Eğer gündeme gelmek istiyorsa bunu çok iyi başarıyor.

        Zaman zaman da, kendisi için “Yeni nesile magazin dersi vermeli” diye de yazıyorum.

        Çünkü gündeme gelme işini çok iyi başarıyor.

        Önceki gün Show TV Cumartesi Sürprizi’nde izliyorum yaptığı açıklamaları

        Bakın neler söylemiş

        1- Kadın çocuk yapıyorsa evinde çocuğunu büyütmeli. Doğum yapmış bir kadın, çocuğu olan bir kadın çalışmasın, eşi çalışsın. Çocuğunu kendi büyütsün.

        Bunu bir kez daha söylemişti Hülya Avşar. O zaman da katılmadım şimdi de katılmıyor. Olmuyor böyle açıklamalar Avşar Kızı. İlk altı ay, belki bir yıl tamam ama sonrasında hayır. Kadın çalışmalı. Kadın neden tüm hayatını dünyaya getirdiği çocuğuna bağlasın ki! Neden bir erkeğin eline baksın ki! Tamam Türk kadını her zaman fedakardır, çocuğu için yapmayacağı şey yoktur. Ama hayır, kendisinden de ödün vermemeli. Hele ki, bu topraklarda kadın için böyle yorumlar yapılmamalı sevgili Hülya Avşar. Çünkü öyle erkekler var ki, kadına zalimlik yapıyor, şiddet uyguluyor. Öldürüyor. Sen ve senin gibiler böyle açıklamalar yapınca bazıları bunları alıyor bambaşka yorumluyor. Bu konuda özellikle daha mantıklı açıklamalar bekliyoruz senden Hülya Avşar. Eğer yapamayacaksınız lütfen konuşmayınız. Düşüncelerinizi kendinize saklayınız. Unutmayın, bir kadın her zaman çalışmalı, üretmeli ve kendi ayakları üzerinde durmalı.

        2- Yıllar geçmiş hala Ricky Martin’in poposuna dokunmam konuşuluyor, soruluyor. Bu da bizim kendimizi yenilemediğimizi göstermiyor mu?

        Kesinlikle çok haklı Hülya Avşar. Magazin gündemi maalesef çok kısır. Çıkılamıyor bir türlü eski olaylardan. Ben de acayip dertliyim bu konuda. Mesela bazı insanlar üzerinden 25 yıl geçmiş hala dillerinde. O konuyla kendilerinden söz ettirmeye çalışıyor. Düşünün olay zaman aşımına uğramış yok hala o kadın da o kadın. Magazin bu kısır döngüden bir türlü kurtulamadı. Ben bile kendi mesleğimden soğudum. İzleyici ne yapsın!

        3- Hülya Avşar’a Gülben Ergen de soruluyor ve “Dostluğum da yok. Küslüğüm de yok” diyor.

        Oysa ki, orada da “Hala mı Gülben Ergen’i soruyorsunuz bana. Kaç yıl geçmiş. Kendinizi yenileyin biraz” demesini beklerdim. Geçmiş zaman geçmiştir. Geçmiş bitmiştir. Az biraz yenileme lütfen. Az biraz…

        4- Aşksız yaşamakta bir güç. Hayatınızda birisi olmak zorunda mı? İhtiyaç hissediyorsun diye abuk subuk bir şey yaşayacaksın. Ya da karşına düzün biri çıkana kadar bekleyeceksin.

        Bak burada da çok doğru söylüyor Avşar kızı. Bir kadın illa hayatında birisi olsun diye biriyle olmamalı. Gerçekten inandığı, güvendiği biriyle el ele çıkmalı. Kendisine değer veren, kaliteli bir ilişki yaşamalı. Onun dışında “Asla yalnız kalamam” diye öyle abuk subuk ilişkiden uzak durmalı. Ki günümüzde maalesef böyle örnek çok. Etrafta “Sırf hayatımda biri var” diyebilmek için saçma ilişkiler yaşayan kadınlarla dolu. Yapmayın, etmeyin hanımlar. Hiç gerek yok.

        5- Güçlü kadın olmak tamam güzel de. Erkekte benden güçlü olmazsa olmuyor. Benim için kesinlikle zeka herşeyden önemli. Zeka büyük güç.

        Kesinlikle zeka büyük güç.. Özellikle kadınlar belli bir yaştan sonra zeka arıyor. Kadın da güçlü olmalı elbet, ama erkek ondan daha güçlü olmalı. Öbür türlüsü boşa zaman. O ilişki yürümüyor. Benden söylemesi.

        Kağıttan hayatlar

        Kağıttan hayatlar
        0:00 / 0:00

        Netflix’de Cuma günü yayına giren Çağatay Ulusoy’un rol aldığı “Kağıttan Hayatlar”ı izlerken mırıldandıklarım.

        -Çağatay Ulusoy’u izlemeyi özlemişim.

        -En son çektiği Hakan Muhafız sonrası iyi geldi.

        -Çağatay güzel rol yaptı, hakkını verdi.

        -Yine çocuk, yine ajitasyon. Ama bu konuda ne kadar çok film çekilir, ne kadar çok anlatılırsa o kadar farkındalık yaratılır. Varsın olsun. Varsın çekilsin.

        -Evet sokak çocuklarının ciddi bir dramı var. Ve her geçen gün bu yara büyüyor. Derinleşiyor.

        -Konu biraz havada kalmış sanki. Biraz daha derinlere inilebilirdi.

        -Film hap gibi başladı, bitti. Hiç öyle sıkmadı, boğmadı.

        -Filmin en güzel karakterlerinden biri de kesinlikle Gonzales’ti.

        -Çağatay Ulusoy başrol oynadığı filmde “Yaratıcı Yapımcı” olarak da adından söz ettiriyor. Filmi tamamen sahiplendiğini de göstermiş oluyor.

        -Filmde günümüzde yaşadığımız korona illetine de dikkat çekilmiş. Cihangir sokaklarındaki “Korona” ve “Evde kal” grafitileri de dikkat çekiyor.

        Diğer Yazılar