Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Beylerbeyi'nde olduğu gibi Haydarpaşa Garı'nda da kanalizasyon denize karışıyor. Yıllardır Boğaz'a oluk oluk pislik akıyor. Etrafa yayılan kötü koku ise dayanılmaz boyutta. Bölgede yaşayanlar isyanda ama kimin umrunda!

        DÜN Beylerbeyi'nden Boğaz'a akan lağım sularının yarattığı çevre kirliliğini sayfalarımıza yansıtmıştık. Bugün de Haydarpaşa Garı'ndan benzer görüntüler getiriyoruz. Kadıköy Meydanı'ndaki eski et balık kurumu binasının olduğu yerden Boğaz'a kanalizasyon akıyor. Üç yıldır kullanılmayan binanın altından gelen lağım suları denize karışıyor. Bölge sakinleri, göz göre göre çevre katliamı yapıldığını, yetkililerin ise bu durum karşısında sessiz kalmayı tercih ettiğini söylüyor.

        BU KADAR MI ZOR!

        "İstanbul'un gözbebeği olan Boğaz'a yıllardır oluk oluk pislik akıyor. Burada deniz kirliliği had safhada. Koku ise dayanılmaz boyutlarda. Dünyanın hayran olduğu Boğaz'ı izlemeye gelen turistler büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Buradaki alt yapı sorununu çözmek çok zor olmasa gerek. Denize akan lağım sularının kanalizasyon sistemine dahil edilmesi bu kadar mı zor! Kentin göbeğinde, üstelik de turizmin kalbinin attığı bir yerde nasıl oluyor da böyle bir vurdumduymazlık yaşanıyor anlayamıyoruz. Sahilde dolaşan turistlerden utanıyoruz.

        SİNEK İSTİLASI OLUYOR

        Güya 20 yılında Avrupa Kültür Başkenti olacağız. Ancak daha kendi değerlerimizin ve güzelliklerimizin kıymetini bilemiyoruz. Buranın pisliğe gömülmesini istemeyen çevre gönüllüleri olarak çeşitli makamlara başvurup buradaki tehlikeye dikkat çektik. Buna rağmen herhangi bir çalışma gerçekleştirilmedi. Kokudan durulmuyor. Yaz ayları da geliyor. Sorunlar daha da büyüyecek. Burası sinekten geçilmeyecek" diyen çevre gönüllüleri bu İSS1 utanca en kısa zamanda son verilmesini istiyor.

        Sesimi duyan var mı!

        PENDİK'teki 80 Konutlar Sitesi, 17 Ağustos 1999 depreminden beri ağır hasarlı. Depremin ardından tamamen boşaltılan ve mühürlenen sitenin hasar derecesi yıllar içinde kademe kademe düşürüldü. Bu arada binaların dış cephelerinde tamirat yapılarak tekrar oturuma açıldı. Ancak kısa bir süre sonra betonlar dökülmeye, demirler çıkmaya başladı. Site sakinleri, yıllardır tüm makamlara başvurduğu halde hiçbir sonuç alamadı.

        SAHİP ÇIKMIYORLAR

        Binaların başlarına çökmesinden endişe eden ev sahiplerinin isyanını 23 Mart tarihli HT İstanbul sayfalarında dile getirmiştik. Ancak o tarihten beri hiçbir yetkili, bu olaya sahip çıkmadı. İlgililer, bağıra bağıra gelen faciaya kulaklarını tıkamaya devam ediyor. Site sakinleri, "Tüm daireler çürük ve çatlak içinde. Başka bir yere taşınma imkanımız da yok. Ölümle burun buruna yaşıyoruz. Binaların çökmesinden korkuyoruz. Sesimizi duyan yok mu?" diyerek yetkilileri göreve çağırıyor.

        Acil yola acilen müdahale gerek!

        FATİH'te acil ulaşım yolunun usulsüz park eden araçlar nedeniyle günün her saatinde yoğun olduğunu, ambulansların bu caddeden geçmekte zorluk çektiğini yazmıştık. Benzer bir eleştiri de Rumelihisarı'ndan geldi. Mehmet Onkal adlı okur, "Baltalimanı'na giden yol, 1. derece acil ulaşım yolu olmasına rağmen araçların işgali altında. Çift sıra park etmiş, hatta kaldırıma çıkmış araçlar yüzünden yayalara yürüyecek yer kalmıyor. Trafik yoğunluğundan ambulanslar da dakikalarca yolda kalıyor. Yetkililerin bu probleme acilen el atması gerekiyor" diyor.

        Yalıköy'deki kavşağa trafik ışığı yapamadılar

        BEYKOZ Yalıköy'de hemen her gün bir kazanın yaşandığı kavşağa semt sakinlerinin tüm ısrarına rağmen bir türlü sinyalizasyon yapılmıyor. Bölge halkından Ekrem İyican karşı karşıya kaldıkları sorunları şöyle dile getiriyor: "Çayır Caddesi'ndeki Doğu Kapısı kavşağında yoğunlaşan trafik nedeniyle trafik ışığına ihtiyaç var. Bu noktada pek çok kez kaza yaşandı. İlgili makamlara durumu birkaç kez bildirdik. Herhangi bir sonuç alamadık. Hem araçlar hem de yayalar büyük zorluk yaşıyor. Feci bir kaza yaşanmadan önlem alınmalı."

        O virane şimdi oldu şahane

        GEÇTİĞİMİZ günlerde, Fatih Sarımusa Sokak'taki terkedilmiş gecekondunun pislik yuvası haline dönüştüğünü dile getirmiştim. Apartmanların hemen dibindeki barakada fareler cirit atıyor, çevredeki binalarda oturanlar korkudan pencere bile açamıyordu. Haberimizin ardından Fatih Belediyesi hemen harekete geçti. Bölgeye gelen ekipler, derme çatma binayı yıkıp etraftaki çöpleri topladı. Ardından beton atılarak temizlendi. Çevre sakinleri de böylece rahat bir nefes almış oldu.

        Otobüste üst üste yolculuk bıktırdı

        HALK otobüsleriyle ilgili yakınmalar bitmek tükenmek bilmiyor. Taksim- Basın Sitesi arasında çalışan 97 T No'lu hattın günün her saatinde tıklım tıklım olduğuna dair eleştiriler var. Bahçelievler'den bir okur, "Sefer sayıları yetersiz olduğu için otobüsler hınca hınç dolu oluyor. Üst üste yolculuktan bıktık" diyor.

        KISACA

        • Otobüs durağı araçların istilası altında Aksaray-Taksim yolunda İSPARK, otobüs durağının önüne kadar uzanıyor. Park yerine girip çıkmak isteyen araçlar nedeniyle otobüsler durağa giremiyor. Yolcular da orta şeritte inmek zorunda kalıyor. Bu nedenle birisi ezilecek. M.D.

        • Yeşil alanlarda toplanan çöpler niye kaldırılmıyor? E-5 üzerindeki yeşil alanların temizliği periyodik olarak yapılıyor. Ancak toplanan çöpler poşetler halinde saatlerce yolun kenarında bekletiliyor. Çöplerin toplandıktan hemen sonra kaldırılması gerek. Çok kötü bir görüntü ortaya çıkıyor. E.G.

        • Cambazlık yaparak otobüse biniyoruz Zeytinburnu metro istasyonundaki otobüs durakları, yağışlı günlerde göle dönüyor. Oluşan su birikintileri ve çamur nedeniyle otobüslere ancak akrobatik hareketler yaparak binmek zorunda kalıyoruz. Durakta oluşan yığılma nedeniyle çoğu zaman tartışmalar bile çıkıyor. Durağın en kısa zamanda modernize edilmesini istiyoruz. T. N.

        • Beyoğlu'nda korkudan yürüyemez olduk İstiklal Caddesi'ni mesken tutan tinerciler nedeniyle yolda yürümek imkansız hale geldi. Özellikle de haftasonları onlarca madde bağımlısı caddeden geçenlerin önünü kesiyor, para istiyor. Korkudan para vermek zorunda kalıyoruz. Yetkililer Beyoğlu'nda herhangi bir denetim yapmıyor mu? K. K.

        Diğer Yazılar