Demokrat Parti CHP'nin iki parmak solunda kurulmuştu
Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi yelpazeyi darmadağın eden açıklamasını duydunuz herhalde.
Kemal Bey, “liberallerle” sohbetinde “Bugün Türkiye’de bizce sağ sol siyaseti yok. Demokrasiden yana olanlar ile demokrasiye karşı olanlar, otoriterlikten yana olanlar var. Temel ayrım bu” dedi.
Sağ ve solun 19. Yüzyıl'a ait kavramlar olduğunu da söyleyince ortalık karıştı.
Kılıçdaroğlu’nun haklı olduğu taraflar elbette var.
Bana göre Türkiye’nin en muhafazakar partisi aslında CHP’dir.
Türkiye’deki İslamcı partiler ise uyguladıkları politikalar ile özünde sola en yakın partilerdir.
Bunu rahmetli Mesut Yılmaz, Refah Partisi için “Bunların dışı yeşil, içi kırmızıdır” veciz sözüyle ifade etmiştir yıllar önce.
AK Parti de başta son derece devlete karşı halkı kutsayan, sol politikalarla işe başlamış ancak daha sonra CHP tipi bir “devletçi muhafazakarlığa” yönelmiştir.
Bir anlamda bugün AK Parti 1940’ların CHP’si gibidir.
1940’ların sonunda, Demokrat Parti’nin kuruluş döneminde gazeteciler Adnan Menderes’e sorarlar “Demokrat Parti siyasi yelpazenin neresinde duracak” diye.
Adnan Menderes yanıt verir, “CHP’nin iki parmak solunda.”
Bunu başlangıçta sıkı bir DP taraftarı, sonunda ise sıkı bir DP muhalifi olan liberal gazeteci Ahmet Emin Yalman’ın “Yakın tarihte gördüklerim geçirdiklerim” adlı kitabında okuyabilirsiniz.
Sonuç olarak diyeceğim şudur ki, Kılıçdaroğlu haklıdır.
Siyasete solda başlanıp sağda bitirilir genelde.
Seçilmek için halktan yana olanlar seçilip devleti ele geçirince giderek devletten yana olurlar.
Mesele devlete sahip olduktan sonra bile halktan yana kalabilmektir.