Sokak hayvanları daha doğrusu sokak köpekleri ile ilgili tartışma sonra ermeyecekmişçesine büyüyor.
Azgın bir azınlık hala ortalığı terörize ediyor, hala bana saldırıyor.
Bunları görüp okudukça HAYTAP Başkanı’nın “Başı boş köpekler değil, başı boş insanlar sorunu var” sözleri aklıma geliyor.
Galiba gerçekten böyle bir sorun var.
Vicdansız bir sosyopat grubu sözde bir hayvanseverlik arkasına saklanarak edepsizliklerini sergiliyorlar.
Kendilerini elbette ciddiye almıyoruz.
İhale takipçisi, hiçbir yerde barındırılmayan sözde muhalif gazetecileri almadığımız gibi.
Ama emin olun ki, başı boş köpekler bunlar kadar tehlikeli değiller.
Ve kesinlikle bunlardan daha sevimliler.
Sokak hayvanları meselesi ile ilgili akademisyenlerden çokça geri bildirim alıyorum.
Bugün bunlardan birini, bir Anadolu kentimizdeki üniversitenin Veterinerlik Bölümü öğretim üyesi bir profesörünkini:
“Fatih Bey, bendeniz, Veteriner hekim ….. ….., …. … Veteriner Fakültesi profesörüyüm, hayvan refahı çalışma ve ilgi alanım;
Haytap Başkanı ile yayınınızı dinledim, başa aldım tekrar dinledim.
Hikaye anlatıyor. Kültür, batılılaşma, Batı karşıtlığı, bu nedir?
Bunlar sebep ve çözüm değil.
Sokaktakilerin yüzde 99’u cins değil, yurtdışından gelme, pet shopta satılanlar değiller.
Benim de köpeğim var, bahçesiz bir evde 60-70 kg'lık bir hayvana kimse bakamaz, sahiplendirme de çözüm değil.
Acilen barınak kapasiteleri artırılacak, basit bir sundurma ile köpekler ülkemizin her yerinde açık arazide barındırılabilir, artı eksi 50 çevre sıcaklığında yaşayabilirler.
Sokaklardan toplanacaklar, Barınaklarda yaşayacaklar, toplananlar bir yandan da kısırlaştırılacak. Kısırlaştırma için, belediyeler serbest klinisyen veteriner hekimlerden iş/hizmet alımı yaparlarsa, kısa sürede kısırlaştırma, aşılaması sağlanır.
Kesinlikle toplu halde barınaklarda sınırlandırılmalı, Haytapçılar, diğer hayvan severler, sokaktakileri besleyenler, yemleri barınaklara götürsünler.
Mesleğimin ilk döneminde, korkunç kuduz ölüm sürecine tanık oldum, kendimi paraladım, devlet memurlarının daha korkunç umursamazlıklarına da tanık oldum. (Sudenaz, Erzurum, 2006).
Bu tip sözde hayvanseverler için Murathan Mungan bir yazısında başka bir yazara ithafen der ki;
‘En azılı hayvan severler, en azılı insan düşmanlarıdır’
Bunların baskısı ve akilleri sindirmesi ile bugünlere geldik.
Elimden geleni yapmaya hazırım.”
NOT: Veteriner Hekim okurumun adını kendi öyle istediği için değil, ruh hastalarının saldırısından korumak için özellikle ben gizledim.