Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Şu anda siyasetin en önemli konusu Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak kimi açıklayacağı.

        En merak edilen konu bu.

        Diğer bir tartışma olan “Mevcut Cumhurbaşkanı'nın 3. kez Cumhurbaşkanı adayı olup olamayacağı" meselesi daha tali bir konu olarak görülüyor. Muhtemelen Haziran öncesi yapılacak bir seçimin erken seçim olacağı ve bu durumda üçüncü kez aday olmasının yasal hale gelebileceği varsayıldığı için.

        Her gün yeni yeni isimler ortaya atılıyor.

        Ancak hangi CHP’li ile konuşsak “Kemal Kılıçdaroğlu’nun hakkı” diyor.

        Bazıları gerçekten inandığı için, bazıları ise parti disiplini adına böyle söylüyor.

        CHP’li seçmende ise durum tam olarak böyle değil.

        Seçmenin önemli bir bölümü Kemal Kılıçdaroğlu’na büyük saygı duymakla beraber seçim kazanamama ihtimalini yüksek görüyor ve adı geçen iki belediye başkanından birinin aday olmasının daha doğru olduğunu düşünüyor.

        Ancak kararı verecek olan seçmen olmadığı için bu düşüncenin hiçbir kıymeti yok.

        Peki Altılı Masa’dan ne çıkar!

        REKLAM

        Altılı Masa’daki liderlerden Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve belki biraz da Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu dışında kimsenin Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına pozitif baktığını zannetmiyorum.

        Bu tavırları şahsi değil, tabandan gelen sinyallere göre oluşmuş bir tavır.

        Bu yüzden de masaya başka isimleri getirmeleri mümkün görünüyordu.

        Geçen hafta Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Partilerin iç işlerine karışılmasın” açıklaması bu olasılığın önünü kesmeye yönelikti.

        Çünkü siyasi nezaket ve eşyanın da tabiatı gereği, Masa’dan CHP’li bir ismin Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkması doğru olandı.

        Bu yüzden de masanın diğer paydaşları, Kemal Kılıçdaroğlu dışında bazı CHP’li isimleri masaya aday olarak olarak getirmeyi planlıyorlardı.

        Bu isimler Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, İlhan Kesici gibi merkez sağın da rahatlıkla oy verebileceği isimler olacaktı.

        Kemal Kılıçdaroğlu açıklaması ile bu olasılığın önüne kesti.

        “Masaya benim partimden birini getirmeyin” dedi.

        Bu sözler aslında Masa’nın aday belirleme yetkisinin elinden alındığını gösteriyordu.

        Masa’nın adayı, masadaki en büyük paydaş CHP’den biri olmalıydı.

        CHP’den kimin aday olacağına ise CHP karar vermeliydi.

        CHP’liler ise kararlarını canı gönülden veya parti disiplini gereği zaten aylardır söyleyip duruyorlardı.

        CHP lideri yıllardır pamuklara sarıp sarmaladığı, büyük özveri ile koruduğu, egosunu ayaklar altına alarak ayakta tuttuğu masayı bir cümlesi ile Yalova Kaymakamı’na ya da en iyi ihtimalle Çankaya Noteri’ne çevirmişti.

        REKLAM

        Altıncı noterden sonra 6'lı Noter de vardı.

        Artık tek seçici kendisi idi.

        Çevresindeki taifeye bakarak kimi seçeceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.

        Yine de hepimizi yanıltabilir Kemal Bey.

        Yanılmayı isteyen çok kişi olduğunu biliyorum.

        Anlatması zor haklılık

        Anlatması zor haklılık
        0:00 / 0:00

        Doğalgaz abonelik fiyatlarına ve dağıtım komisyonlarına yılbaşından itibaren geçerli olmak üzere yüzde 84 artış geldi.

        Dolar artmadığına, doğalgaz fiyatları artmayıp, tam aksine ucuzladığına göre bu zam neyin nesi diye soracak vatandaş.

        Yapılan şu aslında.

        Uzunca zamandır sübvanse edilen yani kamu kaynakları kullanılarak fiyatı düşük tutulan doğalgazda yüksek enflasyondan kaynaklanan dağıtım maliyetindeki artışlar millete yansıtılıyor.

        Gerçi aşağıdaki tabloya baktığınız zaman sübvansiyona rağmen doğalgaz fiyatlarındaki fahiş artışı göreceksiniz ama bu aslında faiz düşürmeye çalışırken hem kurları, hem de enflasyonu azdırmanın getirdiği artış, bir tür "inat artışı".

        DÖNEM Doğalgaz Fiyatı TL/ m3
        Aralık 2018 1,25
        Aralık 2019 1,52
        Aralık 2020 1,56
        Aralık 2021 1,94
        Aralık 2022 5,20

        Kaynak: https://www.igdas.istanbul/perakende-satis

        Tabii dağıtım ücreti zammını ister istemez elektrik fiyatlarına yapılan zam da takip edecektir.

        Çünkü ciddi miktarda elektriği doğalgaz çevrim santrallerinden elde ediyoruz.

        Bu artışlarda şaşırtıcı hiçbir şey yok, beklenen bir artış ve bugüne kadar olmaması garipti.

        Ancak bu artışı vatandaşa zor anlatırsınız.

        Çünkü bir grup salak internet ortamlarında videolar çekip "Yakın kaloriferleri, açın camları, doğalgaz bulduk. Artık doğalgaz bedava olacak" diye bas bas bağırırken...

        Karadeniz'de bulduğumuz ve Türkiye'nin biri iki yıllık ihtiyacına denk gelen doğalgaz rezervlerini müjde diye dinler ve hayaller kurarken...

        REKLAM

        Tam da her şey gibi yerli ve milli doğalgazımız 2023 yılında evlere ulaşacak diye masallar anlatılırken...

        Dediğim gibi bu zammı zor anlatırsınız.

        Hem de çok zor anlatırsınız...

        Zaten genelde en zor anlatılan şey, haklı olunan şeydir.

        Belki de en doğrusu iktidarın aptal destekçilerinden kurtulmaktır.

        Akıllı düşman aptal dosttan iyidir lafı tam da böyle durumlar içindir.

        Ama tabii seçim arifesinde, "İşte yerli gaz" diyerek birkaç ay bedava gaz vermek de iyi bir seçim hamlesi olabilir.

        İnananlar için.

        Havalimanlarının kısa tarihi

        Havalimanlarının kısa tarihi
        0:00 / 0:00

        Hafta sonu çok güldüm.

        Buzdolabını, çamaşır makinasını, elektriği, asfalt yolları ve daha pek çok şeyi bir ortaçağ ülkesi olan Türkiye’ye kazandıran iktidarımızın 1966 yılında hizmete alınan Erzurum Havalimanı’nı da kendi döneminde yapılmış gibi göstermesine şaşıranlara güldüm.

        AK Parti’den önce Türkiye’de uçak mı vardı ki, havalimanı olsun.

        Gerçi Türk Hava Yolları 1933’de kurulmuştu ama laf olsun diye kurulmuştu.

        Uçağı yoktu.

        AK Parti gelince uçak aldı da Türk Hava Yolları uçabildi.

        Ben yine de tedbiren Türkiye’deki havalimanlarının hangi yıllarda hizmete girdiğini bir yazayım da, seçim zamanı elinizde bir rehber olarak bulunsun.

        Türkiye’deki ilk havalimanı 1912 yılında hizmete giren İstanbul Atatürk Havalimanı’dır.

        Adana Havalimanı 1937’de, Elazığ Havalimanı 1940’da, Malatya Havalimanı 1941’de, Van Havalimanı 1943’de, İzmir Çiğli Havalimanı 1950’de, Diyarbakır Havalimanı 1952'de, Ankara Esenboğa Havalimanı 1955’de, Sivas Havalimanı 1957’de, Antalya Havalimanı 1960’da, İzmir Cumaovası Havalimanı (Şimdi Adnan Menderes) 1971’de, Gaziantep Havalimanı 1976’da, Kayseri Erkilet Havalimanı 1998’de hizmete alınmıştır.

        Bu havalimanlarının tamamı kamu kaynakları ile yapılmış ve yap işlet devret yöntemi ile başlatılmamıştır.

        Yapıldıkları dönemde hiçbiri için garanti yolcu adı altında bir ödeme söz konusu değildir.

        Bu bilgiler bugün bir işinize yaramaz ama olsun.

        En azından bilmiş olursunuz.

        Bilmek iyidir.

        Zararı yoktur.

        Üzüntüsü çoktur.

        Etikete zam tarihi yazılsın

        Etikete zam tarihi yazılsın
        0:00 / 0:00

        İktidarın ve iktidara yakın medyanın 3 harfli öfkesi hemen bitti.

        Fiyatlarda bir değişiklik yok.

        Hatta asgari ücret artışı daha ceplere yansımasına 1 aydan fazla varken etiketlere yansıdı bile ama niyeyse 3 harfli marketlere kimse ses çıkarmaz oldu.

        Herhalde o günlerde bir hedef lazımdı. Hedef bulundu. Ateş edilir gibi yapıldı, hedef isabet almasa da kendini yere atıp biraz sızlandı ve konu kapandı.

        Gerçekten soruyorum ne oldu da 3 harflilerin hayat pahalılığının nedeni olduğu yolundaki iktidar tezinden vazgeçildi.

        İktidar medyasına verilen çarşaf çarşaf ilanlar mı etkili oldu 3 harfli affında?

        Ancak vatandaş hala markete gittiğinde kendini kazıklanmış hatta daha beteri hissediyor.

        Fiyatlar hızla değişiyor.

        Benim ise Ticaret Bakanlığı’na bir önerim var.

        Bazı medeni ülkelerde bir uygulama var.

        Etikete bir ürünün fiyatı yazılırken, altına bu ürünün daha önceki fiyatı ve fiyatın değiştiği tarih de yazılıyor.

        Diyelim ki, aldığınız ürünün fiyatı 5 euro.

        Hemen altında daha küçük harf ve rakamlarla “4,50 euro-31.10.2022" yazıyor.

        Yani anlıyorsunuz ki, bu ürün 31 Ekim tarihine kadar 4,5 euro imiş ve o tarihte zam yapılmış.

        Bu uygulama bence doğru bir uygulamadır.

        En azından hangi sıklıkla ve ne kadar geçirildiğini gösterir.

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Dostlar alışverişte görmediği zaman.

        Diğer Yazılar