Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Küresel krizle başlayan, kısa vadeli dolar sağlama imkanı yeniden gündemde.

        Bunun 3 tane yolu var:

        - Fed’den yerel para karşılığında dolar sağla (swap)

        - Fed’e ABD Hazine kağıdı ver, karşılığında dolar repo imkanı al (repo)

        - IMF’nin yeni üstünde çalıştığı imkandan fonlama sağla (swap)

        Ülkemiz de bu imkanlardan birinden faydalanabilir, faydalanmalıdır.

        Kabul edelim ki olanlar kimsenin suçu değil. Ne var ki sonuçlarına katlanmak zorundayız. Tüm dünyaca.

        Üstelik, biz yüksek enflasyon ve nispeten düşük döviz rezervi ile bu sürece takıldık. Bir yandan da çeşitli sebeplerle döviz rezervlerimiz azalmaya devam ediyor. Bunu telafi edebilecek turizm sektörümüz de korona sebebiyle paralize olmuş durumda.

        Öyleyse hem net uluslar arası rezervlerimizi artıracak hem de güven verecek bir kaynak gereği var. Normal şartlarda bir IMF kredisi en doğru seçenek. Buna şüphe yok. Ancak Türkiye siyasi pozisyonu sebebiyle buna uzak duracak.

        Bu sanırım herkesin malumu.

        Geriye kısa vadeli swap / kur takası imkanları kalıyor.

        Ben bunu bir zaruret olarak görüyorum.

        Piyasa bu konuda umutlanmaya başladı. Taraflar arasında da belli ki bir görüş alış verisi var. Bu durumda, imkanın sağlandığı senaryo üstünden konuşmak gerekiyor artık. Aksi halde kur üstünden hissedeceğimiz baskı makro görünümümüzü de bozacak.

        *

        Swap imkanını sağlarsak ilk düşünmemiz gereken madde şu: Swap kurtarıcı değil. Hatta rahatlatıcı bile değil.

        Eğer devamında gerekli adımlar atılmazsa.

        Aslına bakılırsa dönüp dolaşıp aynı yere geleceğiz. Rehberlik ve uygulama.

        Swap’ın ardından doğaldır ki piyasa faizleri geri çekilecek, kur seviyesi düşecek ve varlık fiyatlarımız değerlenecektir. İşte bu noktada milli paramızın seviyesini tehdit eden adımlardan uzak durmak ve ayağı yere basan önlemler ile devam etmek gerekecektir.

        Yoksa yapılan yanlışlar Arjantin’in girdiği yoldan farklı bir yere götürmez bizi. Arjantin IMF’den 57 milyar dolar kredi sağlamış olmasına rağmen iflah olmadı.

        Neden?

        Enflasyonu kontrol altına alamadılar. Kurdaki erime durmadı. Milli paranın eriyeceğini düşünen tasarruf sahipleri ellerindeki pesoları dolara çevirip ülkeden çıkardılar. Yani IMF parası yurt dışı transferleri fonlamakta kullanıldı ve bir noktada mecburen sermaye kontrolleri geldi.

        *

        Swap sağlandıktan sonra kaynakları belli bir başlık altında toplamak ve bütçe etkilerini anlatmak önemli. Böylece yıl sonunda ülkemizin ne kadarlık finansmana ihtiyacı olduğunu anlayacağız. Ardından gerçekçi yeni makro tahminler yapmalıyız. Bu tahminlerin içinde enflasyonun düşük tutulması ve bunun için de söz verilmesi gerekiyor. Şunu anlamak lazım. Bu şartlarda istesek de yüksek büyüme yapamayacağız.

        Yine artık anlamalıyız ki düşük enflasyon hedefi ve bunun için verilecek çaba ülkemizin yüksek büyüme arzusu ile çelişmiyor. Bilakis, daha yüksek büyüyebilmek yani potansiyel büyümemizi artırmak için bizim ekonomiyi daha düşük bir enflasyon dengesine çekmemiz gerekiyor.

        Paramızın sürekli olarak baskı altında kalmayacağını anlayan yerli ve yabancı yatırımcılar böylece bizim bundan sonra çizeceğimiz planlara iştirak etmek konusunda en azından daha istekli olacaklardır. Bu arzunun mertebesini ise atacağımız adımlar belirleyecek.

        Öncelik Türk Lirası ve onun değerini korumak olmalı. Bu hem bize düşük enflasyonu satın alacak hem de yatırımcı güvenini. Eğer geniş bir bütçenin önemli bölümün özel sektör fonlasın istiyorsak bu şart. Önce swap ardından güven.

        Sonra atılacak adımların tasnifi, kapsamı ve mikro uygulamalar…

        Diğer Yazılar