Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası beklendiği gibi politika faizini artırmadı.

        Bu cümlenin artık birkaç sorunlu tarafı var. Neden?

        Çünkü beklenti kanalı artık normatif ve reel arasında sıkışmış durumda. Önemli bir şey söylüyor gibi yapmaktan açık konuşmaya tercüme edersek: Piyasada tahmin veren ekonomistlere ‘TCMB ne yapmalı ?’ diye sorunca başka yanıt veriyorlar; ‘TCMB ne yapacak ?’ deyince başka.

        Bir diğer sorun da politika faizi dediğimiz faizin artık hükmünün kalmaması. Haftalık repo fonlamasının pek bir geçerliliği yok. Bu neden böyle?

        MB çok farklı kanallardan fonlama yaptığı için. Bir çırpıda 7 farklı fonlama yöntemi ve faizi sayabilirim.

        Salgın hastalık döneminde bilindik politikaların dışına çıkılması küresel para politikası icra edenlerin yaratıcılıkları sebebiyle zaten mümkün hale geldi. Gel gelelim bizim politika oldukça parçalı oldu. Sonuçları bakımından da finansal koşulları gevşetmek amacı hasıl olmadı. Bir süreliğine faizler düştü, kur belli bir seviyede tutuldu ancak döngünün terse dönmesi çok çok hızlı oldu.

        Acı ancak bugün ülkemizde gevşek para politikası finansal koşulları gevşetmiyor. Aksine, finansal koşulları sıkılaştırıyor!

        Birlikte görelim.

        Aşağıda ülkelerin para birimlerinin 1 aylık oynaklıkları var. Türk Lirası başı çekiyor.

        CDS oranlarına (Risk primi / ülke bonosunun kasko fiyatı) bakınca da bunu görmek mümkün. Türkiye’nin 5 yıllık CDS farkı hem yüksek hem de gelişen ülkelerdeki harekete pek uymuyor. Onlarda risk pandemi sonrasında stabilize olmuşken bizde terse gidiyor.

        Bunun sebeplerinden biri de paramızın reel getirisinin ekside olması. Bu, TL’yi tercih edilmeyen bir para birimi haline getiriyor. Böyle olunca TL değer yitiriyor. TL düştükçe ithalat fiyatları ve dolayısıyla enflasyon yükseliyor. Yüzde 20 değer yitiren kurun fiyatlara geçişkenliği yüzde 25 olsa zaten enflasyonun 5 puanı buradan geliyor. Enflasyon hedefi uzun vadede devamlı 5 olan bir ülke için normal değil bu denli kur erimesi.

        Vatandaşlar TL yerine altını ya da dövizi tercih ediyorlar.

        Neden?

        Birikimlerini korumak için. Bu sefer de döviz ve altın alırken vergi, döviz azlığından sebep komisyon derken işler karışıyor.

        Gördüğünüz gibi her şey bir biri ile bağlantılı. Bunların tamamını çözmek MB’nin harcı değil, doğru. Ancak önemli bir kısmını çözme kabiliyeti var aslında. Neden klasik bir yöntemle faizi artırıp açıkça bunu ilan etmiyor, bilmek güç.

        Bunun yerine piyasaya verdiği paranın maliyetini yavaşça yukarı çekiyor. Temmuzda piyasaya verdiği fonların fiyatı yüzde 7.30’lara kadar inmişken şimdilerde yüzde 9.30’ları geçtik. Yani bakınca 2 puanlık faiz artışı yaşadık. Ancak bunu kim hissetti? Nerede duyurduk?

        Basit, anlaşılır ve güvenilir bir politika izlemek gerçekten enflasyonla mücadele etmenin en etkili yolu. Keşke öyle yapsak. Diğer yol çok karmaşık. Etkisi daha düşük. Çünkü anlaşılması zor.

        Diğer Yazılar