Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Amerikan Merkez Bankası (Fed) iki günlük para politikası toplantısını sonlandırdı. Ortaya öyle kararlar çıktı ki hiç kimse yanılmadı.

        Dünün Türkiye için özeti buydu bence.

        Doğru iletişim ve öngörülebilirlik.

        *

        Amerika için ve küresel perspektiften de değerlendirelim.

        ABD’de ekonomi epey ısınmış durumda. Enflasyon da çok yüksek.

        Fed için burada iyi ve kötü haberler var.

        Ekonomi ısınınca iş üretmesi gerekir. Bunu yapıyor da fakat hala daha kriz öncesine göre 6 milyondan fazla insan işsiz.

        Fed’in bir görevi en çok istihdamı yakalamak.

        Gelelim diğer görevine: Enflasyonu %2 civarında tutmak.

        Fed’in izlediği gösterge olan kişisel harcamalar endeksi (PCE) %2’yi çoktan aştı ve %3,60’ta. En son 90’larda bu seviyeler görülmüştü.

        Banka bir yandan da aylık 120 milyar dolar büyüklüğünde Hazine kağıdı ve konut kredisine dayalı tahvil alıyor. Kriz koşullarını atlatmış ve oldukça ısınmış bir ekonomide tahvil alarak fazladan teşvik sağlamak da abes kaçıyor.

        REKLAM

        O yüzden artık tapering denen, varlık alımlarında azaltma fazına geçeceğini ilan etti Fed.

        Her ay 15 milyar dolar.

        Mayısta son alım.

        Buraya kadar herkes tahmin etti. Çünkü ekonomiye uygun para politikası bunu gerektiriyordu.

        Hikaye bundan sonra başlıyor.

        Fed, şu ana kadar enflasyonun geçici olacağını savundu. Ne var ki enflasyon beklenenden çok yükseğe zıpladı ve havada beklenenden çok daha uzun kaldı.

        Şimdi metindeki o ifade ‘geçici olmasını beklediğimiz enflasyon’ olarak düzeltildi. Üstüne bir de tapering hızını ayarlarız duruma göre diye eklendi.

        Bunun Türkçesi, biz bu konuda yanılıyor olabiliriz; sonunda haklı da çıkabiliriz ancak riskin farkındayız demektir.

        Para politikasındaki karşılığı da şöyle olur.

        Enflasyon can sıkacak duruma gelirse Fed varlık azaltım hızını artırır. Yani aylık 15 eksiltmez de 30 eksiltir.

        Böyle olunca, mesela martta varlık alımları bitebilir. Faiz artışı nisanda gelebilir. En azından bu opsiyonu almış olur Fed.

        Bu bakımdan şahince ve mecburi bir dönüş.

        ABD deyince unutulmaması gereken şu. Olan bitenden Fed sorumlu değil. Ekonomi hızlı ve enflasyon yüksek. Fiyatlamaları bunlar yönetecek.

        *

        REKLAM

        Fed kararı beklendiği gibi. Bu, piyasalar karardan önce ne yapıyorlarsa ona devam edecekler demek faiz piyasası için.

        Faiz piyasaları gelişmiş ülkelerin 2022’de faiz artırmak zorunda kalacaklarını fiyatlıyor. Avustralya, Euro Bölgesi, ABD... Herkes için farklı oranlarda ancak aynı fiyatlama var.

        Demek ki bundan sonra faizlerin yönü yukarı. Özellikle kısa vadeli faizlerin.

        Hisse piyasası ise artan faizlere rağmen ultra negatif reel faizle besleniyor. Bu sebeple Fed onlar için hala destekleyici nitelikte.

        Gelişen ülkeler ise Fed kaynaklı bir risk görmüyorlar. Keza onların başı lokal enflasyonlar nedeniyle dertte.

        Polonya, Çekya, Macaristan, Brezilya, Rusya canhıraş biçimde faiz artırmakla meşgul. Hatta Fed’in mesajları onlar için iyi bile.

        Toparlamak gerekirse, dünkü Fed toplantısı kimse için sorun teşkil etmiyor. Herkes için mesele enflasyonun ne kadar süre ve ne katılıkta yüksek kalacağı.

        Arjantin: Kontrolü kaybedince...

        Arjantin: Kontrolü kaybedince...
        0:00 / 0:00

        Twitter’da bir beyefendi ‘Arjantin’de enflasyon 50, kur daha az değer kaybetmiş. Enflasyon ile ilgili olmasa gerek bizim kurdaki kayıplar’ mealinde bir soru & yorum yöneltmiş bana.

        Açıkçası bana ilham verdi bu yazıyı yazmam için. Bu yazı ona.

        *

        Detaylı bir Arjantin ekonomisi yazısı döktürmek niyetinde değilim. Birkaç gerekli bilgiyi verip konuya geleceğim.

        Arjantin’in çok kısaca hikayesi şöyle.

        ‘Solcu’ iktidar kamu kaynaklarını sosyal yardım adı altında sürekli ve sürdürülemez şekilde kullanıyor. Bunu halka dayanarak ve halk adına yapıyor. Sol-popülist politikalar izliyor.

        Tasarruf sahipleri bunun getirdiği yıkıcı etkiyi görüp paralarını dövize çeviriyorlar. Bununla yetinmeyip paraları yurt dışına yolluyorlar. Çünkü bankalara da güvenmiyorlar. Biliyorlar ki sermaye kontrolü gelebilir.

        Böyle böyle yurt dışında bir Arjantin daha birikiyor adeta.

        Kamu borcu, kur ve enflasyon patlıyor.

        Halk bakıyor ki bir süre kendisi için yapılanlar artık yapılamaz olmuş.

        REKLAM

        İktidar değişiyor.

        Soldan sağa bir dönüş oluyor.

        *

        Yeni Başkan ‘sağcı’ Macri piyasalar ile barışıyor.

        IMF ile anlaşıyor. İçeriye para giriyor. Eski iktidarın ‘ödemeyeceğiz’ dediği borçları yapılandırıyor ve borcumuza sadığız mesajı veriyor.

        Ne var ki enflasyon düşmüyor.

        ‘Bunlar memleketi IMF’ye yedirdi. Bakın hayat da çekilmez oldu’ diyerek eski düzenin oyuncuları yeniden iktidara geldiler.

        IMF ile görüşmeler hala sürüyor...

        Bu arada enflasyon görebildiğimiz kadarıyla 50’yi aştı.

        Ancak her şeyden önce sermaye kontrolleri başladı. Birçok üründe fiyatlar donduruldu.

        Fakat kâr etmiyor.

        %15 yükseldi diye görünen döviz de gerçek kur değil.

        Gerçek kur paralel piyasada belirleniyor.

        Son baktığımda paralel ama asıl gerçek olan piyasa kuru Dolar / ARS 200’e yakındı. Oysa resmi ve kandırıkçı kur 99’da geziniyor. Yani enflasyon 50 iken kur da 15 değer kaybetmedi. Ortada bir piyasa kalmadı. Kalan da başka bir alemde...

        *

        Maksat iki ülkeyi kıyaslamak değil. Apayrı dünyalardayız.

        REKLAM

        Maksat hem bana soru yönelten okuyucuma teşekkür babında bir yazı yazmaktı hem de olan bitenin anlamlandırmaktı. Çıkarılacak dersler var keza.

        Kontrolü kaybedip enflasyon elden gidince geriye garip çözümler kalıyor. Kimseye de fayda etmiyor. Muhalefet bile tam iktidar gitti diye sevinirken kendileri tekrar iktidardan düştüler. Enflasyon düşmedi, düşemedi çünkü. Onları da yedi...

        Ulusal paraya güven kalmadı.

        Sonuç olarak, yüksek enflasyon veren ve kuru devamlı olarak değer yitiren Arjantin de istisna değil.

        Pusula bir kez şaşınca bir dip yok.

        Dip bir arayış çünkü. Bir zemin yok aslında.

        Diğer Yazılar