Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu yılın başından itibaren benzine yüzde 2 oranında biyoetanol katma zorunluluğu geldi, gelecek yıl ise motorine biyodizel mecburiyeti geliyor. Bazı kesimler “ithalat artar” endişesi yaşarken “petrol şeyhi” olmaya soyunanlara göre ise üretim artacak

        EPDK'nın yönetmeliğine göre bu yılın başından itibaren benzine yüzde 2 etanol, 2014 yılı başından itibaren de motorine yüzde 1 oranında biyodizel katılması zorunlu hale geldi. Akaryakıta tarımsal ürün katkısı ise “yiyelim” diyenlerle “yakalım” diyenleri birbirine düşürdü. 2014 sonu itibarıyla motorine katılacak yüzde 1’lik biyodizel için birçok şirket çiftçilerle masaya oturdu bile. Çünkü sadece 2014 yılında motorine karıştırmak için 150 bin ton yerli tarım ürününden üretilmiş biyodizele ihtiyaç var. Burada aranan en büyük şart ürünün yerli olması.

        ASPİR PEŞİNE DÜŞTÜLER

        Burada önce itirazları sıralamakta yarar var. Benzin ve motorinde yüzde 2'ye varan oranda karışıma ÖTV desteğinin olması nedeniyle bitkisel yağlara talep söz konusu. Ancak Türkiye yaklaşık olarak her yıl 2.8 milyar dolarlık bitkisel yağ ithalatı yapmak zorunda kalıyor. Yeni bir talep çiftçiyi yemeklik yağ yerine biyodizele yönelik üretime kaydırırsa Türkiye'nin daha çok ithalat yapacağı önü sürülüyor.

        Buna karşı olanların tezi ise biyodizel ile birlikte Türkiye'de nadasa bırakılan ve kullanılmayan alanların da devreye gireceği ve üretimin artacağı. Biyodizel Sanayi Derneği Başkanı Selçuk Borovalı, biyoyakıtların Türkiye'de herkesin lehine bir vaha olduğunu dile getiriyor. Bugünlerde birçok kooperatif ekici biyodizelin hammadde seçeneklerinden biri olan aspir için tohum peşine düşmüş durumda. Geçtiğimiz yıl aspir ve kanoladan üretilen 20 bin ton biyodizelin motorinle harmanlandığını dile getiren Borovalı yeni tesisler ile bu yılın sonunda rakamın 250 bin tona çıkacağını öne sürüyor.

        ‘Ne kadar aspir varsa alırız’

        2014'te motorine katılacak olan biyodizel için sözleşmeli çitfçiler ile masaya oturan bir diğer isim Ezici Yağ'ın Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ezici'nin ortak olduğu Ezici Deha şirketi. Aspir üretimi için sözleşmeli çitfçilerle görüşmelere başladıklarını dile getiren Ezici, “Doğrusu biz ne kadar üretim varsa hepsini almaya hazırız” diyor.

        ‘Ekonomiye katkısı yüksek’

        Türkiye Aspir Derneği Başkanı Prof. Dr. Fikret Akınerdem, “Bu üretim yılında aspir tohumları üreticiden 800 TL/tona kadar alındı. Destekle birlikte üreticinin cebine ton başına bin 300 TL girdi. Yağ bitkilerinin ekonomiye olan katkısının buğday ve arpaya göre üretici bazında 2, milli bazda 3 katı olduğunu savunuyorum” dedi.

        KİLOSUNA 40 KURUŞ DESTEK VAR

        Çiftçiyi biyodizele çeken birden fazla neden var. Trakya'da kanola üretimi yapan Önder Çiftçi Projesi'nin CEO'su Nezih Suyaran, 350 bin dekar alanda üretim yaptıklarını belirterek, “Kanolada kilo başına 40 kuruş destek var. 2012'de tonunu 1100-1250 liraya sattık. Hemen alıcı da bulunuyor. Aspirde de kilo başına 40 kuruşluk destek var. Her iki ürün de nadasa bırakılan, sulak olmayan arazilerde yetişiyor. Kesinlikle bu ürünler ayçiçeğine ya da yemeklik ürünlere rakip değil” diyor.

        Kuzey Irak'ın petrolü Bağdat hükümetinden onay almaksızın Mersin'e gelmeye başladı. Şimdilik sembolik olan bu akışı iyi okumak lazım. Çünkü takas usulü olarak başlayan ve ham petrol karşılığında gazyağı verilerek açılan bu petrol hattı bundan sonra Kuzey Irak, Bağdat hükümeti, ABD ve Türkiye'nin tavırlarına göre şekillenecek.

        Genel Energy'nin CEO'su Tony Hayward bir iki hafta içinde petorlün miktarının 1020 bin varile ulaşabileceğini ifade ediyor. Ancak tankerlerle Mersin'e gelen Kuzey Irak petrolünün miktarından çok geliyor olması anlamlı. Kuzey Irak, Bağdat'a rağmen bağımsızlığının bir işareti olarak bu adımı atıyor. Şimdi sıra Bağdat hükümeti ve kendi şirketleri Kuzey Irak'ta olsa da Türkiye'nin varlığından giderek rahatsız olan ABD'de. ABD ve Bağdat hükümetinin açacağı kartlar ya bu sembolik petrol akışını sessizce bitirecek ya da peşine doğalgazı da ekleyecek.

        BAĞDAT'TA KALAN GENEL'İN PARASI

        Kuzey Irak'tan gelen petrol Çukurova Grubu'nun patronu Mehmet Emin Karamehmet'in de içinde bulunduğu Genel Energy'in Taq Taq ve Tawke sahalarından çıkıyor. Genel Energy son olarak Kuzey Irak’ta yüzde 25 hissesine sahip olduğu Miran petrol ve gaz sahasının yüzde 26 hissesini daha 156 milyon dolara satın aldı. Yani petrolde de gazda da Kuzey Irak'ta en aktif şirket Genel Energy. Bilindiği gibi bugüne kadar Bölgesel Kürt Yönetimi yurtdışına sattığı petrolün parasını Bağdat üzerinden alıyordu. Kürt yönetiminin 850 milyon dolarlık alacağına karşılık Bağdat hükümeti 500 milyon dolarlık ödeme yaptı ve kalanı kesti. Söz konusu 850 milyon doların yaklaşık 400-500 milyon dolarlık kısmı Genel Energy'nin alacağı. Bu nedenle bu kapışmanın nasıl sonlanacağı Genel Energy için de son derece önemli. Çünkü petrolle açılan kapı doğalgaz ile devam edecek.

        Türkiye için Kuzey Irak'tan gelecek petrolün yanı sıra doğalgaz da çok önemli. Birçok enerji uzmanının dediği gibi Türkiye'nin buradan alacağı gazın fiyatı İran ve Rusya'nın da altında olacak. Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın iniş izni verilmeyen uçağında da ardından Türkiye'yi ziyaret eden Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Enerji Bakanı Ashti Hawrami'nin elinde de bu enerji dosyaları vardı. Önümüzdeki günlerde bu dosyaların açılıp açılamayacağının, ABD'nin tüm bunların neresinde olacağının işaretlerini alıyor olacağız.

        PETROL AKIŞI 20 BİN VARİLE ULAŞABİLİR

        Kuzey Irak'tan sembolik petrol sevkıyatının başlaması üzerine konuşan Genel Energy CEO'su Tony Hayward, Kuzey Irak'tan Türkiye'ye doğrudan ham petrol ihracatının birkaç hafta içinde günde 20 bin varile ulaşabileceğini söyledi. “Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi görece düşük hacimlerde ham petrolün kamyonla sevki için bize izin verdi" diyen Hayward, gelecek birkaç hafta içinde ham petrol ihracatının 10 bin ila 20 bin varil arasına yükselebileceğini ifade etti. Irak yönetimi Kuzey Irak'taki özerk Kürt yönetiminin merkezi hükümetin onayı olmadan petrol ihraç etmesinin yasadışı ve Anayasa'ya aykırı olduğunu savunuyor.

        Diğer Yazılar