Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “ÖĞRENMEK, insanın cahilliğini keşfetme sürecidir” derler ya, doğru. Öğrendikçe aslında hiçbir şey bilmediğimi fark ediyor, daha fazlasını öğrenmek arzusuyla yanıp tutuşuyorum. Merak, insanın doğuştan gelen temel hissi. Kimi bu hissini ipe sapa gelmez şeylerle tatmin ediyor kimi de hiç bilmediği dünyaları keşfederek...

        Eğer ikinci gruptaysanız bir duyurum var: TRT’nin 10. Uluslararası Belgesel Etkinlikleri başladı. Harbiye’deki TRT İstanbul Radyoevi, Fransız Kültür Merkezi, Akbank Sanat gibi çeşitli mekânlarda, bugün ve yarın gösterimler ücretsiz olarak yapılacak. Çocuklar için alt yaş sınırı 7. Belki kendinizin olduğu kadar çocuklarınızın da merak hissini doğru yerde kullanmasına vesile olursunuz.

        ********

        Yüzyıllar önce bizden fersah fersah ötede

        KONU meraktan açılmışken, Food and Travel Dergisi ‘Gastroweekend’ adı altında hafta sonu etkinlikleri düzenliyor. Amaçları, ülkemizin saklı kalmış güzelliklerinin keşfedilmesini sağlamak ve bölgenin mutfak kültürünü anlatabilmek.

        Geçen hafta Burdur’da bulunan Sagalassos Antik Kenti’ne gittik. Sagalassos’un adı tarihte ilk kez MÖ 4. yüzyılda Büyük İskender’le duyulmuş. Altın çağınıysa Roma İmparatorluğu döneminde yaşamış.

        Ancak depremler, veba salgınları, savaşlar derken Sagalossos, Akdağ’ın altında kalarak yavaş yavaş tarihten silinmiş. Antik kentin tekrar yüzeye çıkarılan çeşme, heykeller, tiyatro salonu gibi buluntularının arasında içim sızladı. Yüzyıllar öncesinin yaşamından kalanlar arasında dolaşırken sanatın, kültürün ve mimarinin bizden fersah fersah ötede olduğunu görmek insana ağır geliyor...

        Mars’ta kalakaldık

        SAGALASSOS dönüşü “Türkiye’nin Maldivler’i” diye de bilinen, Salda Gölü’nü ziyaret ettik. Daha önce fotoğraflarını gördüğüm göle varana kadar heyecandan yerimde duramıyordum.

        Sırf ben değil, dünya heyecanlanıyor Salda için. Çünkü Salda dünyada, Mars’ın yüzey özellikleriyle benzerlikler taşıdığı tespit edilen iki yerden biri. (Diğeri Kanada’nın kuzeyinde.) Salda’nın uçsuz bucaksız kumsalı magnezyum sebebiyle bembeyaz...

        Göl ise tektonik bir krater gölü yani suyu soda ve magnezyum açısından çok zengin. Derinliği 185 metre. Yani Türkiye’nin en derin, dünyanınsa üçüncü derin gölü.

        Göle girilip yüzülebiliyor ancak kum bazen bataklık gibi insanı içine çekebiliyor, dikkatli olmak lazım. Ben sadece ayaklarımı soktum, bir de yüzümü yıkadım şifalanayım diye.

        ‘SALDİVLER’E HOŞGELDİNİZ

        Buraya kadar size bir cenneti tarif ettiğimi düşünüyorum. Gelelim cehennem bölümüne... Göl kenarında ne doğru düzgün bir tuvalet var ne de göl manzarasında dinlenebileceğiniz, hayaller kurabileceğiniz, bırakın bir kadeh içeceği, çay-kahve veren bir tesis... ‘Dünyadaki Mars’ta uzaylı gibi kalakaldık anlayacağınız!

        Salda’nın girişine yerliler ‘Saldivler’ diye bir tabela koymuş. İlla bir yerin özentisi olacaksak keşke turizm bilgi-becerilerine, değerbilirliklerine, pazarlama yeteneklerine, işletmeciliklerine özenebilsek...

        Diğer Yazılar