Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Merkür bir ileri iki geri, Mars desen ne yaptığı belli değil. Aslan, Jüpiter’de güçlü açı kurduğunda ya da Venüs’ün Terazi’deki ters açısında neler oluyor gerçekten hiç anlamıyorum.

        İnsan bilmediğine mesafeli duruyor işte…

        Ben de yıllarca direndim bu astroloji işine sonra bundan üç yıl önce bir astrolog ile tanıştım. Bana astroloji haritamı çıkarttı. İki saat filan dinledim kendisini ancak söylediklerinden bir teki bile doğru çıkmayınca kendi adıma defteri kapattım.

        Öte yandan kafam da karışık.

        MÜNECCİMBAŞI OLMADAN ASLA

        Örneğin geçen hafta İslam Bilim ve Teknoloi Tarihi Müzesi’ne gittim. Gördüm ki Müslüman bilim insanları da gözünü gökyüzünden almazmış. Hatta bilen biliyordur ama Osmanlı padişahları gemilerin denize indirilmesinden tutun da yazlık saraylarına geçip geçmeye kadar her türlü kararda yıldızların hareketlerine bakarak kendilerine bilgi sunan sarayın müneccimbaşısına danışırmış.

        Sefere çıkıp çıkmamaya bile gökyüzündeki harekete göre karar veren padişahlar varken benim kendi küçük dünyamda tek bir sefer bile tutturamamış olmam acıklı…

        HADİSE’Yİ BEKLİYORUM

        Yakın bir arkadaşım dedi ki: “Bugüne kadar haritanı doğru okuyabilen birine denk gelmemişsin. Seni bir astroloğa götüreceğim ve kafandaki tüm sorulara yanıt almanı sağlayacağım.”

        Bu arada bazı ünlü isimlerin de her şeylerini astrologlara danışıyor

        Örneğin astroloğuna sormadan evden dışarı adımını atmayan Hadise! Hatta Hadise, astroloğunun uyarısı ve ısrarıyla kız kardeşleri ile arasındaki iş ilişkisini bitirdi. Eğer Hadise şimdiden sora işinde gücünde yükselişe geçerse evet, ben de bu işin ilimini almış bir astroloğa gidip gökyüzüne akıl danışacağım. Ama önce Hadise’nin zirveye yerleşmesini bekliyorum.

        ***

        Bende de bilinç yokmuş…

        “Eylül toparlandı gitti işte… Ekim filan da gider bu gidişle” diyen Turgut Uyar’a selam olsun. Sonbahar romantizmini bir kenara bırakırsak, ekim ayının çok önemli bir görevi var. Ekim tüm dünye için ‘meme kanseri farkındalık ayı’.

        Türkiye’de, Meme Sağlığı Derneği (memeder) tarafından ekim ayı boyunca düzenlenen türlü etkinliklerle kadınlar (Çünkü erkeklerde çok az görülüyor) bilinçlendiriliyor.

        Meme kanseri ile mücadeleye destek veren ve hatta ekim boyunca günlük konaklama bedeline (müşterinin arzusuna göre) 5 lira ekleyerek derneğe bağış toplayan Çırağan Palace Kempiski’de Memeder Onursal Başkanı Prof. Dr. Vahit Özmen ve Dernek Başkanı Ülkü Büyükgönenç’in de aralarında olduğu yöneticilerle buluştuk. İki saatlik sohbetin ardından anladım ki ben de bu hastalık konusunda yeterince bilinçli değilmişim.

        UYDURUK BİR KİSTLE, DOĞRU MAMOGRAFİYE!

        Prof. Dr. Erkin Arıbal “Genç kadınlarda uyduruk bir kist buluyorlar ve sonra ultrason mamogrofi çektiriyorlar, yanlış yapıyorlar. Bilinçli olun” demese durumun ciddiyetinin farkına varamayacaktım.

        Çünkü ailemde bu tür bir hastalık öyküsü olmamasına rağmen 35 yaşımda doktorumun isteğiyle mamogrofi çektirmiştim! Eğer elle tutulur bir sebep yok ise 40 yaşmış doğrusu. Ve öyle her yerde de çekilmezmiş mamogrofi. Cihazın kalitesizi yarardan çok zarar getiriyormuş bize. Yılda en az 1000 mamografi çekilen ve okunan yeni teknoloji ürünlerini araştırıp, soruşturup bulacakmışız.

        Ve en önemlisi, mutsuzluğu ve her şeyden şikayeti yaşam şekli haline getiren kadınlar ailelerinde kanser öyküsü olmasa da çok büyük risk altındaymış.

        (Her yıl 25 bin kişiyi daha pençesine alan ve erken teşhisin kesinlikle hayat kurtardığı bu hastalığa yakalanmamak ya da baş etme yöntemlerini öğrenmek için memeder’in web sayfasını ziyaret edebilirsiniz. )

        Diğer Yazılar