Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        "Gidecek bir yerim yok, yaşanmaya değer bir hayatım da" diyen üniversite öğrencisi Sibel Ünli’nin intiharının ardından öğrendik onun maddi-manevi yalnızlığını…

        Kim bilir kimler gelip geçiyor yanımızdan Sibel gibi tümden çaresiz ve biz görmüyoruz. Görsek de umursamıyoruz çünkü açık konuşmak gerekirse umurumuzda değil. Eğer güzel değilsen, güçlü, başarılı, zengin ya da zorba değilsen ortadan kaybol daha iyi!

        Sibel’in fiziksel görüntüsü üzerinden sosyal medyada yazılan acımasız, ahlaksız, vicdansız mesajların ardından insanlar, “Biz ne ara böyle olduk” diye soruyor.

        BİZ HEP BÖYLEYDİK

        Bir ara olmadık; aslında biz hep böyleydik. Gölcük depreminde binlerce kişi ölürken ‘7.4 yetmedi mi’ pankartı açarken de böyleydik, 71 yaşındaki bir siyasi parti başkanı şiddete maruz kaldığında “Oh olsun” çekerken, bir çocuk aile içinde sistematik şekilde tecavüze uğrarken görmezden gelirken, bir genç kadının ölümünün ardından ailesine “Siz de kızınıza sahip çıksaydınız” derken de…

        Biz ‘bir ara’ değişmedik yani ama ‘bir ara’ değişmeliyiz.

        KÖTÜLÜĞE SAHİP ÇIKMAK

        Değişim nereden başlamalı?

        Az sayıda kalan iyinin cesaretini toplayıp kötülüğü dışlamasıyla belki…

        Kötülüğü görmezden gelir, olağanlaştırırsanız siz de en az onlar kadar kötüsünüz.

        Masterchef Murat Özdemir papağanını işkence ile öldürdüğünde instagram hesabındaki takipçi artışı, ‘kral’ yorumları, ardı ardına açılan fan sayfaları gibi küçük bir örnek bile içinde bulunduğumuz toplumun kötülük fotoğrafını çekiyor aslında.

        Kötülüğe sahip çıkan, kötülüğü güç sanan ve hatta seven insanlarız maalesef.

        Doğru soru, ‘biz ne ara böyle olduk’ değil. Doğru soru: Biz ne ara aklımızı başımıza alıp, vicdanımızla yüzleşip insan olacağız?

        *

        Oyun hazır sıra oyuncularda

        Demet Akbağ, Yılmaz Erdoğan’ın yazıp yöneteceği bir oyunla sahneye çıkacak. En son 2007 yılında Haybeden Gerçeküstü Aşk ile üç sezon kapalı gişe izleyicisiyle buluşan Akbağ daha sonra sinema filmlerine ağırlık vermişti.

        Yılmaz Erdoğan, Akbağ için kendi çocukluğundan ve Ankara günlerinden esinlenerek her zamanki gibi yine insan hikayesini öne çıkaran bir komedi yazdı.

        Şu günlerde sahneleniyor olması gereken oyunun gecikme sebebi ise diğer oyuncuların belirlenmemiş olması. Erdoğan kafasındaki isimlerle görüşüyor. Kadroya bir an önce karar verseler de Erdoğan’ın kalemi, Akbağ’ın oyunculuğu sahnede hayat bulsa.

        Diğer Yazılar