Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        koguz@haberturk.com

        Sektör gerçekten büyüyor mu, yoksa Amazon’un CEO’sunun açıklaması madalyonun bir yüzü mü?

        Teknolojik gelişme dendiğinde akan sular durur. Zira önüne geçmek veya eleştirmek pek akıl kârı değildir. Her şey bir gün bir teknolojik ürün haline gelebilir; elma, patates bile… Geldi zaten.

        Fakat söz konusu olan kitap olunca, işler değişiyor. İnsan daha bir muhafazakârlaşıyor. Yavrusu elinden alınmış bir kediye dönüyor. Değişsin, dönüşsün istemiyor.

        Halbuki, Umberto Eco’nun söyledikleri doğru. Kitabın ortaya çıkışı tekerleğin icadı gibi. 5000 yılda ne kadar değişmiş olursa olsun, tekerlek hâlâ tekerlek. Kitap da kitap olarak kalacak. Mı?

        “SATIŞLAR ÜÇE KATLANDI”

        Amazon’un CEO’su Jeff Bezos önceki gün, Kindle (e-kitap okumaya yarayan cihaz) satışlarının çok iyi gittiğini, bunun etkisiyle e-kitap satışlarının da durmaksızın arttığını açıkladı.

        Verdiği rakamlara bakılırsa Amazon, son üç ay içinde basılı kitaptan çok e-kitap sattı. Son bir ayda her 100 basılı kitaba karşı 180 dijital kitap satıldı. Bunda, Kindle’ın satış fiyatının 259 dolardan 189 dolara inmesinin de payı vardı ona göre. Bezos, “Bu indirimden sonra satışlar üçe katlandı” diyor.

        SÖYLEYENE DE BAK

        Bezos kendi şirketi açısından haklı olabilir. Ancak onun açıklamasının alt metnini okumayı bilenler, birkaç gündür eleştiri oklarını sıralıyor.

        Onlara göre “patlayan e-kitap” pazarında bir de madalyonun öbür yüzü var:

        1) Kindle satışlarındaki artış 259 dolardan 189 dolara inmeden önce, 359 dolardan 259 dolara inmişti. Fiyatı yarı yarıya inen bir ürünün satışlarının artması normal değil mi?

        2) E-kitaplardan elde edilen brüt gelirle baskı kitaplardan elde edilen brüt gelir karşılaştırması nedir? Amazon, fiyatı kitabevlerinde 12 dolardan fazla olan basılı kitapları 9.99 dolara satarak zarar ediyordu. Şimdi, Amazon e-kitaplarda yüzde 30 indirim yapıyor ama fiyatlar hâlâ yüksek. Peki bu yüksek fiyatların satışlar üzerindeki etkisi ne?

        3) Satılan kaç e-kitap “kendi yayını?” Kindle mağazası tam anlamıyla kendi kitabını yayınlayan yazarların baskınına uğradı ve bunların çoğu 99 cent ile 3.99 dolar arasında satılıyor. Bu e-kitap yazarlarının bir kısmı iyi iş çıkarıyor çünkü ucuza mal edilen seri kitaplar yazabiliyorlar. Bugünlerde ucuz, satıyor zira.

        4) Evet, e-kitap endüstrisi hızla büyüyor. Peki Amazon’un bu piyasada payı artıyor mu azalıyor mu? Apple, şimdiden e-kitap piyasasının yüzde 20’sini ele geçirdiğini iddia ediyor. Aynı zamanda, Barnes&Noble’dan da buna yakın onaylanmamış rakamlar var. Eğer bu rakamlar doğruysa, Amazon son bir yılda piyasa payından ciddi bir bölüm kaybetmiş demektir.

        5) Amazon online kitap satış lideri, evet. Ve bu deneyimini e-kitap dünyasına ve Kindle mağazasına aktardı, çok da başarı elde etti. Fakat, şu sıralar dijital kitap dünyasında, Barnes&Noble’ın online bölümüne milyonlar yatırdığı ve Apple’ın da hareketlendiği bir oyun görmeye başlıyoruz. Sony ve Kobo gibi yeni çıkan türevler de e-kitap oyununda Amazon’un işini zorlaştırabilir.

        TWITTERATURE VE E-EDEBİYAT

        Bu yorumlar, rakamların farklı da okunabileceğini gösteriyor. Ama şurası kesin: e-kitap, basılı kitap piyasasını giderek daha fazla tehdit ediyor.

        İş yakında yeni bir edebiyatın doğmasına kadar varabilir. Fütürologlar, 140 karakterle sınırlı Twitter mesajlarının kullanıcıları yeni bir dil yaratmaya zorladığını, bundan da yeni bir edebiyat (literature) doğacağını söylüyor, buna da “Twitterature” adını veriyor.

        Hatta Chicago üniversitesinden iki öğrenci, Twitter’daki yazım stiline özenerek küçük bir edebiyat antolojisi hazırladı. Mesela bu antolojide Voltaire’in Candide adlı eserinin karşısında şu yazıyor: “Önemli olan, hayatın OK olması. Kendi bahçeni işlemen yeterli. Öyleyse kesin sesinizi ve işleyin!”

        E-kitaplar da basılı kitaplardan farklı bir yazım tarzı yaratmak üzere. Yazarlar, bir bir, sadece sanal dünyaya dönük kitaplar yazmaya koyuluyor.

        Türkçe’de “Fanfan” adlı kitabıyla tanınan (Can Yayınları) Fransız yazar Alexandre Jardin, e-kitap’ın tarihi bir fırsat olduğunu söyleyerek yeni kitabını sadece internet için yazacağını açıkladı. Jardin, “Bu formatta yeni bir gramer doğuyor ve bunun verdiği özgürlük, macera duygusu beni çok heyecanlandırıyor” diyor. Jardin’e göre eğer bir roman yazıyorsanız, kâğıda inanmanız, onu düşünmeniz lâzım; ama eğer bir e-kitap yazıyorsanız dijital dünyaya inanmalı, ona göre hareket etmelisiniz.

        Peki e-kitap klasik kitapla baş edebilir mi? Fransız yazara göre “Evet, romantik bir kitap okurken cep telefonuna bakıp ağlamıyoruz şimdilik ama bunun olacağı bir zaman da gelecek.” Jardin şöyle bitiriyor: “Eğer yazarlar özel olarak dijital ortamı dikkate alıp yazarsa romanın yeni bir ‘altın çağ’ yaşayacağını düşünüyorum. Geriye bir tek şey kalıyor: Dijital çağın hikâye anlatıcılarını tanımlayacak bir isim bulmak!”

        İLK YERLİ “SAF” E-KİTAP

        Gelelim Türkiye’de e-kitap piyasasına…

        İdefix, üç ay önce e-kitap satışına başladı. Sektör Türkiye’de şu anda emekleme aşamasında ama idefix’ciler hiç de karamsar değil.

        Zira 20 yayınevi – 50 kitapla başlayan serüvenlerinde bugün 57 yayınevi – 400 kitaba ulaşmış durumdalar. Yani idefix’in sitesinde 57 yayınevinin 400 kitabı şu anda satışta.

        İdefix Direktörü Murat Bahadır’a göre rakamların daha da büyümemesinin nedeni, Türk yayıncıların elektronik kitaba geçişte biraz yavaş davranmaları. Aslında tüm yayıncılık sektöründe bir ürkeklik ve işlerin rayına oturmaması sözkonusu. Türk yayıncıların yazarlardan veya ajanslardan dijital yayın haklarını almaları şimdilik biraz zaman alıyor.

        Bir başka sorun, yayınevlerinin kitaplarını elektronik ortama çevirecek ekiplerinin henüz olmaması. Başlangıçtan bu yana, sekiz kişilik bir İdefix ekibi kitapları elektronik ortama aktarma işini üstlenmiş. Sırada 400 kitap daha bekliyor. Ama Murat Bahadır, “Yayınevlerine bu geçiş sürecinde eğitim de vermeye başladıklarını” belirterek buna 1 - 1,5 sene daha devam edeceklerini, daha sonra yayınevlerinin kendi başlarına bu işi yapabilecek hale geleceklerini söylüyor.

        BU YIL İLKLER YAŞANDI

        Şu günlerde Türk e-kitap sektöründe de ilkler yaşanıyor. Arman Kırım, ilk defa yazdığı kitabı sadece elektronik ortamda yayımladı. Sistem Yayınları’nın hazırladığı kitabın adı “Yeni Girişimcilik.” Kitap 1.5 ayda 170 adet sattı.

        Vahdettin Engin’in “Pazarlık” (Yeditepe Yayınları) ve Sibel K. Türker’in “Benim Bütün Günahlarım” (Turkuvaz Yayıncılık) adlı kitapları raflarda ve dijital dünyada aynı anda belirdi. Bahadır, başlangıçta yayınevlerinin satış grafiği düşük kitapları e-kitap halinde sunarken şimdi bu eserleri aynı anda iki alana da sürdüklerini söylüyor.

        e-Kitap’ın en büyük faydası ise baskısı tükenmiş ve yayınevlerinin bir daha basmaya tenezzül etmediği kitapları ve yazarları tekrar okurla buluşturması. Türkiye’de çoğu kitabın 2000 – 3000 binlik ilk baskısı ortalama beş yılda tükeniyor ve bu nedenle yayınevi o kitabın ikinci baskısını yapmıyor. Bahadır, ellerinde 130 binlik bir kitap datası olduğunu ve bunların yüzde 40’ının baskısının tükenmiş olduğunu vurguluyor. İşte e-Kitap bu kayıp yazarları / kitapları yeniden canlandırıyor.

        Ama pazarı canlandıracak en önemlisi gelişme, popüler yazarların bu alama yönelmesi olacak.

        TÜRKİYE’DEN RAKAMLAR

        Türkiye’deki e-Kitap sektörünün zihninizde canlanması için biraz daha rakam verelim.

        Türkiye’de basılı kitapta “edebiyat” alanına giren kitapların oranı yüzde 60’ı buluyor. Elektronik kitapta ise bu oran yüzde 50 edebiyat – yüzde 50 edebiyat dışı. Bu daha çok elektronik ortamda bir araştırma kitabının araştırılmasının çok daha kolay olmasından kaynaklanıyor.

        Bu e-Kitapları okuyabileceğiniz cihazların fiyatları ise 450 – 650 TL arasında değişiyor. Amazon sadece kendi cihazı Kindle’ı satarken, İdefix’in e-kitapları Adobe destekli bütün cihazlarda okunabiliyor. İdefix şimdilik sadece dört cihaz satıyor.

        İdefix’de e-kitapların ortalama fiyatı 6.5 TL yani basılı kitapların ortalama fiyatının yarısı. Bahadır, bu rakamın okur baskısıyla iki – üç yıl içinde daha da düşeceğini öngörüyor.

        Türkiye'de en çok e-kitap satın alan 10 il ise şöyle sıralanıyor:

        İstanbul

        Ankara

        Samsun

        İzmir

        Gaziantep

        Kocaeli

        Muğla

        Ordu

        Van

        Balıkesir

        Bahadır'a, Amazon’un karşısına dikilen Barnes&Noble ve Apple’ı hatırlatarak “Yakında bir rakibiniz olacak mı” diye de sorduk. 2011’den önce başka kimsenin bu işe girmeyeceğini söyledi.

        YÜZDE BİR AMA…

        Evet e-kitap pazarı, basılı kitap pazarına göre çok daha hızlı büyüyor. Üstelik bu büyüme ciroda da kendini göstermeye başladı. ABD’de 2008 – 2009 basılı kitap cirosu değişmeyerek yaklaşık 312 milyar dolar, elektronik kitabın cirosu ise üç kat artışla yaklaşık 3.17 milyar dolar olmuştu. 2009 – 2010 döneminde basılı kitap cirosunun değişmesi yine beklenmiyor. Ama dijital kitap pazarı yine üç kat artışla 10 milyar dolara ulaşacak!

        Ve daha çarpıcı bir veri: Dünya Yayıncılar Birliği’nin öngörüsüne göre 2018’de dünya genelinde basılı kitap ve e-kitap ciroları eşitlenecek.

        Büyüyen her ekonomi kendi yaşam tarzını, sanatını, kültürünü oluşturur.

        Korkunun ecele faydası yok. Umberto Eco’nun dediği gibi tekerlek 5000 yıldır tekerlek belki ama siz şimdiden ona yeni bir ad aramaya başlayın…

        Diğer Yazılar