Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        KÜRŞAD OĞUZ / koguz@haberturk.com

        Lafı uzatmadan söyleyelim, kitap dünyasında 2010'un yıldızı Stieg Larsson'un Millenium Üçlemesi'nin iki kitabıydı: Ejderha Dövmeli Kız, Ateşle Oynayan Kız. Bu başarılı polisiye seri, İsveçli yazarın 50 yaşında kalp krizinden ölümüyle ve kadın kahramanlarının arkasında yatan sırrın ortaya çıkmasıyla efsaneye dönüşerek dünyada 50 milyona yakın satmıştı. İki kitap, Türkiye'de de baskı üstüne baskı yaptı, ilk ayında toplam 150 binlik satış rakamına ulaştı. Üstelik bloglardan ve yorumlardan görülüyor ki, fan yelpazesi küçükten büyüğe, türbanlıdan rocker'a uzanıyor.

        Bu arada sırrı da söyleyelim: İddiaya göre ezilen, tecavüze uğramış, mutsuz kadınların hikâyelerini anlatan yazar 15 yaşında üç arkadaşının bir genç kıza tecavüz etmelerine şahit olmuş, durdurmak için hiçbir şey yapmamanın vicdan azabını ömrü boyunca çekmişti. Akla hemen Fatmagül'ün Suçu Ne geliyor değil mi?

        Türkiye dünyayla her konuda örtüşmüyor tabii... ABD'de liste başından inmeyen Jonathan Safran Foer'in, New York Times tarafından "Ölmeden Okumanız Gereken Kitaplar" arasında gösterdiği "Her Şey Aydınlandı" maalesef 2010'da burada çok iş yapmadı. Yıl sonunda çıkan Nick Hornby'nin "Juliet Çıplak"ı, Martin Amis'in "Görüş Evi" adlı romanı, Paul Auster'ın "Görünmeyen"i ve Marc Levy'nin "Birbirimize Söyleyemediğimiz Onca Şey"i de sizden ilgi bekliyor.

        Buna karşın her zamanki gibi bir Paulo Coelho kitabı "Brida"ya yeterli ilgi gösterdiniz, teşekkürler.

        YILIN BİRİNCİSİ SONUNCU

        Yabancıları bir kenara bırakalım. Bana sorarsanız yılın yerli romanı Tahsin Yücel'in "Sonuncu"su. Yücel'in her zamanki ince mizahı ve usturuplu edebiyatıyla kotardığı romanının kahramanı, felsefeci Selami Bey'in 27 bin sayfadan oluşan, bir adet bastırdığı ve eline aldıktan 24 saat öldüğü dev kitabı Serencam. Ama daha önemlisi "Sonuncu," iş, sanat ve basın dünyasını ince ince eleştiriyor.

        Açıkçası listeye sokacak bir başka yerli "edebi" roman aklıma gelmiyor. 2011'de namlı yazarlarımız da roman yayımlamadı. Zaten bir süredir ortalıkta görünmeyen Murathan Mungan iki şiir kitabıyla sevenlerinin gönlünü aldı, Orhan Pamuk da "Manzaradan Parçalar" diyerek eski yazılarını kitaplaştırmayı sürdürdü. Selim İleri de "Bu Yalan Tango"da romantizmini...

        Ben bu vesileyle 2010 kitaplarından Tahir Musa Ceylan'ın "Elli Yıl Sonra Kül," Hakan Bıçakçı'nın "Karanlık Oda," İbrahim Altun'un "Üç Kırık Kalp" romanlarını size tavsiye edebilirim.

        İSTANBUL 2010 HATIRASI

        Ahmet Ümit'in "İstanbul Hatırası" romanını bilerek bu bölüme aldım. Çünkü 2009'da başlayan İstanbul kitapları furyasının 2010 yansımalarının listelere giren gözdesi oydu. İstanbul'un Avrupa 2010 Kültür Başkenti olması en çok yayıncılara yaradı herhalde. 2010'da neredeyse her gün bir İstanbul kitabı çıktı. Bu arada şehirle ilgili çok değerli mikro tarih çalışmaları, fotoğraf albümleri de yayımlandı.

        Artık yayıncılarımız dalgaların üzerine binmeyi öğrendi. 2010'un bir konsepti de 30. yılını geçtiğimiz 12 Eylül darbesi oldu. O yıllarda çekilen acılar, bilinmeyen gerçekler, anı ve röportaj kitaplarında bir kez daha gündemimize geldi, iyi de oldu. Bir başka darbe, 27 Mayıs da 50. yılı vesilesiyle selamlandı yayımcılarımız tarafından. İlk kez yayımlanan dönemin Bakanlar Kurulu Tutanakları (YKY) ve darbecilerin anıları, tarihi belgeler arasındaki yerini aldı.

        KABINA SIĞMAYAN BİYOGRAFİLER

        Tarihi roman ve biyografiler 2000'li yıllar başlarken gözdemiz oldu ve bu akım da sürüyor. Türkiye, tarihteki kahramanlarını, yanlışlarını, doğrularını yeniden öğreniyor. Elbette 2010'un bu alandaki hit kitabı İskender Pala'nın "Şah&Sultan"ıydı; kitap Alevi açılımı denen sürece denk düştüğü için çok tartışıldı ve yayımlandıktan sonra yıl içinde 150 binden fazla sattı. Onu takip eden İpek Çalışlar'ın "Halide Edip: Biyografisine Sığmayan Kadın"ı ise yine çok konuşulmasına karşın 40 bin rakamlarında kaldı.

        "Şu Çılgın Türkler"le büyük sükse yapan Turgut Özakman, 2010'da "Cumhuriyet – Türk Mucizesi"nin ikinci kitabını yayımladı. Kitap 1923 – 38 arasında yaşananları anlatıyor. "Hrant" ise artık yaşamayan bir aydını anlatıyor. Yılın en dramatik biyografisi diyebiliriz Tuba Çandar'ın bu kitabı için. Yılın en romantik biyografik romanı Can Dündar'ın kaleme aldığı "Lüsyen"di; kitap büyük şair Abdülhak Hamid'in Lüsyen Hanım'a duyduğu aşkı deşiyordu. En anlamlı biyografi ise Emel Koç'tan geldi: Türk solunun en önemli siyasi figürlerinden Behice Boran'ı anlatan "Behice."

        Ama eğer bana sorarsanız yılın biyografisi neydi diye; size Alman tarihçi Klaus Kreiser'in yazdığı "Atatürk" kitabının adını veririm. Biraz gözardı edildi ama, ilginç bir çalışmaydı.

        2011 TAHMİNLERİ

        Eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın "Haliç'te Yaşayan Simonlar" kitabını ise yılın fenomenleri arasına koyacağım. Öyle bir kitap oldu ki bu, çok satmasının ötesinde anında kendi kontralarını bile doğurdu.

        2011'de bu tür istihbarat kitaplarının sayısı daha da artacak bence; çünkü Ergenekon başta olmak üzere ülkeyi ikiye ayıran davalarda kitapların oynadığı rol daha yeni keşfediliyor. Tutuklulukları süren isimlerden gelecek kitaplara hazırlıklı olun.

        Başbakan Erdoğan bu hafta, 2011'in Mehmet Akif yılı ilan edildiğini açıkladı. İstiklâl Marşı ve şairiyle ilgili çalışmalar önümüzdeki yıl birer birer yayımlanacaktır. Elbette 12 Mart muhtırasının 40. yılına denk düşen günlerde yeni anılar, belgeler de gün ışığına çıkacak.

        Asıl heyecan verici çalışmalarsa muhtemelen siyaset bilimciler ve sosyologlardan gelecek. 2011 Haziranı'nda yapılacak genel seçimler öncesinde ve sonrasında siyasal iletişimden seçmen davranışlarına pekçok bilimsel eser, "karalama ve övme" kitaplarıyla birlikte zuhur edecek.

        KURTULABİLECEĞİNİZİ SANMAYIN

        2009'da Türkiye'de yaklaşık 31 bin çeşit (başlık) kitap yayımlandı. Veriler, 2010'da da bu sayının çok değişmeyeceğini söylüyor.

        Ancak Dünya Yayıncılar Birliği geçenlerde, 2018'de dünyada basılı kitap ve e-kitap cirosunun eşitleneceğini yazdı. Bu önemli gelişmeye ayak uydurmak isteyen yayıncılarımız Nisan ayında idefix öncülüğünde bir e-kitap platformu oluşturdu. Bu girişimlerin ve kitabını sadece web'de yayımlayan yazarların sayısında artışa 2011'de hazırlıklı olun.

        Yazımızı yılın en ufuk açıcı kitabını anarak bitirelim. Umberto Eco ve arkadaşından geliyor: "Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın."

        Diğer Yazılar