Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        O haziran sonunda, İstanbul’da ayrı bir coşku ve heyecan yaşanmaktadır. Caddeler, sokaklar, binalar, evler, resmi daireler ve dükkânlar bayraklarla, defne dallarıyla süslenir. Şehrin çeşitli yerlerine renkli ampuller ve defne dallarıyla büyük tak-ı zaferler kurulur. Sarayburnu’nda sahile doğru yükselen yarım küre şeklindeki tak-ı zafer özellikle dikkat çeker. Beyazıt’taki Darülfünun bayraklarla donatılır, binanın üzerine büyük bir afiş asılır.

        1 Temmuz Cuma günü halk, deniz üzerindeki karşılama için vapur, römorkör ve kayıklarla denize açılır. Seyrisefain İdaresi’nin 10 küçük, 8 büyük vapuru, Şirket-i Hayriye’nin 12, Haliç Şirketi’nin 7 vapuru ve 20’den fazla özel vapur sabah saat 10.50’de Galata rıhtımından hareket eder. Büyük bölümünü dernek ve kurulların kiraladığı vapurlarda bando, cazband ve incesaz vardır. Seyrisefain İdaresi’ne ait Burgaz vapuru İstanbul Valisi Süleyman Sami Paşa, Kolordu Komutanı Şükrü Naili Paşa ve Belediye Başkanı Muhittin Bey’in de aralarında bulunduğu karşılama komitesini alarak saat 11.00’de Galata Köprüsü’nden hareket edip saat 12.00’de Büyükada İskelesi’ne yaklaşır. Diğer vapurlar da aynı saatte Adalar önlerine demir atar. Karşılama kurulu ve şehir temsilcilerinin aralarında olduğu komite, İzmit İstasyonu’nda hazır bulunmaktadır. İstanbul Milletvekili Muhtar Bey kısa bir hoş geldiniz konuşması yapar…

        Yıl 1927’dir. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa, kurtuluştan sonra ilk defa İstanbul’a gelmektedir…

        “KALBİM SIZLAYARAK ÇIKMIŞTIM”

        Ertuğrul Yatı’nın saat 12.30’da İzmit’ten yola çıktığı öğrenilince büyük heyecan yaşanır. Saat 15.15’te yat ufukta görünür. Burgaz vapurunda bulunanlardan seçilen küçük bir heyet, belediyenin İstanbul motoruna binerek Gazi’yi karşılamak üzere denize açılır. Saat 15.50’de İstanbul motoru Ertuğrul Yatı’na yanaşır. Yatı takip eden Hamidiye kruvazörü, Berk-i Satvet, Peyk ve Şevket zırhlılarıyla Taşöz, Samsun, Yarhisar torpidolarından kurulu filo da görülür. Mustafa Kemal güverteden kendisini karşılayanlara mendilini sallayarak selam verir. Civardaki Kınalıada ve Maltepe vapurlarında bulunanlar Gazi’yi büyük coşkuyla selamlayıp alkışlamaya başlar.

        Ertuğrul Yatı hareket ettikten sonra filo, onun arkasından milletvekillerini taşıyan Kocaeli vapuru, Burgaz ve Marmara vapurları da yola çıkar. Ertuğrul Yatı’nın hemen yanında Albay Mehmet Ali Bey ve kurmay heyetini taşıyan Ankara motoru vardır. Saat 17.50’de kafile gökyüzünde gösteri uçuşu yapan askeri uçaklar eşliğinde İstanbul’a gelir. Demirkapı açıklarında Gülcemal, Gülnihal, Karadeniz ve diğer vapurlar Ertuğrul Yatı’nı düdüklerini çalarak selamlarlar.

        İş Bankası Maden Kömürü Türk Anonim Şirketi İşletmeleri tarafından Kızkulesi’nin ön cephesine “Safa Geldin Büyük Gazi,” diğer cephesine de “Maden Kömürü Türk Anonim Şirketi büyük Halaskarı büyük Gaziyi tazimle selamlar” ibaresi yazılı ampullerle aydınlatılmış büyük levhalar astırılmıştır.

        Saat 17.55’te Mustafa Kemal, kurullar ve milletvekilleri Dolmabahçe Sarayı rıhtımından karaya çıkar. Mustafa Kemal burada İstanbul halkına kısa bir konuşma yapar:

        “Sekiz sene evvel müztarip, ağlayan İstanbul’dan kalbim sızlayarak çıkmıştım. Teşyi edenim yoktu. Sekiz sene sonra, kalbim müsterih olarak, gülen ve daha güzelleşen İstanbul’a geldim ve bütün İstanbulluların ruhuma heyecan veren sıcak ve muhabbetkâr aguşiyle karşılaştım.”

        Gece, Dolmabahçe Sarayı önünden vapur, gemi, mavna ve kayıklardan oluşan büyük bir fener alayı geçer. Sarayın önünde havai fişekler atılır. Şehirde halk geç saatlere kadar eğlenip bu mutlu günü kutlar. Binlerce kişi Dolmabahçe Sarayı önüne gelip “Sefa Geldin Gazi” diye tezahürat yapar.

        NUTUK İÇİN GELİR, ÜÇ AY KALIR

        16 Mayıs 1919’da Samsun’a hareketinden sonra İstanbul’a hiç gelmeyen, sadece Trabzon’a gitmek üzere Mudanya’dan bindiği Hamidiye kruvazörü ile 12 Eylül 1924’te İstanbul Boğazı’ndan geçen ama şehre uğramayan Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa, sekiz yıl aradan sonra tekrar İstanbul’dadır.

        Sekiz yıllık bu sürede çeşitli spekülasyonlar gündemden düşmemiştir. İstanbul’un Osmanlı başkenti olduğu, bünyesinde muhalifleri barındırdığı ve Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara’yı yeni başkent olarak benimsetmeye çalıştığı için bilinçli olarak İstanbul’u ihmal ettiği söylenmektedir. Ama 20 Haziran 1927’de İstanbul’a geleceği duyulunca bu söylentiler de silinir gider, heyecanla hazırlıklara girişilir. Mustafa Kemal Paşa, Mayıs ayında geçirdiği kalp krizi sonrasında doktorların dinlenme tavsiyesini kabul ederek bu süreyi İstanbul’da değerlendirmeye ve partisinin kongresi için hazırladığı Nutuk’u burada bitirmeye karar vermiştir. Mustafa Kemal Paşa, 1 Temmuz 1927’de geldiği İstanbul’da üç ay kalır.

        ÖZEL ARŞİV FOTOĞRAFLARI, GAZETE KUPÜRLERİ…

        “Hoş Geldin Gazi / Atatürk’ün İstanbul Günleri (1927-1938)” aslında bir sergi. Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndan sonra İstanbul’a ilk geliş tarihi olan 1 Temmuz 1927’den Dolmabahçe Sarayı’nda hayata veda ettiği 10 Kasım 1938 tarihleri arasındaki 11 senenin fotoğraflarla hikâyesini anlatıyor. Bu kitap, işte o serginin kitabı.

        İçindeki kareler, Yapı Kredi Tarihi Arşivi Selahattin Giz Koleksiyonu’ndaki dönemin foto muhabirleri tarafından çekilen cam ve plastik negatifler ile fotoğraflar arasından seçilmiş. Küratör Cengiz Kahraman, metinler içinse öncelikle 1927-1938 yılları arasında gazete ve dergilerde çıkmış haberleri bir araya getirmiş. Şöyle diyor: "İki yıl süren bu araştırmalarımın sonucunda Atatürk’ün İstanbul’daki günleri konusunda önemli bir dijital kupür arşivi oluşturdum. Arşivi yıllara göre tasnif ettikten sonra kendi içinde de aylara göre tarihlendirerek yeniden düzenledim. Daha sonra koleksiyondaki fotoğrafların bir bölümüyle haberleri günü gününe eşleştirdim.”

        Metinleri dönemin gazeteleri Akşam, Cumhuriyet, Milliyet, Son Posta, Son Saat, Kurun, Haber Akşam Postası, Vakit, İkdam’da yayımlanan haberlerden oluşturmuş Kahraman. Ayrıca Niyazi Ahmet Banoğlu’nun Atatürk’ün İstanbul Günleri kitabından da yararlanmış.

        Kaçırılmaması gereken bir sergi ve kitap çıkmış ortaya. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili görsel bir hafızaya da sahip

        "HOŞ GELDİN GAZİ" (Hazırlayan: Cengiz Kahraman - Yapı Kredi Yayınları)
        "HOŞ GELDİN GAZİ" (Hazırlayan: Cengiz Kahraman - Yapı Kredi Yayınları)
        REKLAM

        ***

        İKİ TAVSİYE

        Murakami yazdı, Kat Menschik resimledi. Bu kısa hikâyede tek bir dileğiniz var, sonra karar değiştirip vazgeçemezsiniz. Ekmekçi ise “Ben, daha ölmeden çiçekleriyle sarmaş dolaş olmuş bir mezarım” diyor. Bakın siz.

        Doğum Günü Kızı (Haruki Murakami - Doğan)
        Doğum Günü Kızı (Haruki Murakami - Doğan)
         Sarmaş Dolaş (Mehmet Özgür Ekmekçi - Destek)
        Sarmaş Dolaş (Mehmet Özgür Ekmekçi - Destek)

        Diğer Yazılar