Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sadece birkaç saniyemiz var. Gazetenizi açtınız. Sayfaları tek tek incelemeye başladınız. İlginizi çeken bir haber başlığı varsa okumaya hazırsınız. Takip ettiğiniz bir köşe yazarı varsa zaten ilk önce onu okumuştunuz. Önce sağ sayfa, sonra sol sayfa. Eğer her ikisinde de sizinle ilgili hiçbir şey bulamadıysanız, sayfayı bir daha dönmemecesine çevirdiniz. En fazla beş saniye içinde dikkatinizi çekemezsek, sizinle iletişim kuramadık demektir. Verilen onca emek ve tonla para çöpe gitti demektir.

        Sadece gazeteler için geçerli değil, televizyon, dergi ya da herhangi bir mecra, hepsinde aynı endişeyi taşırız biz reklamcılar. Çok kısa sürede ilk önce sizin dikkatinizi çekmek zorundayız. İkna edebilmek daha sonra gelir. Bu bazen sadece bir kelime dizini olur, bazen bir fotoğraf. Hangisi olacağına ve ne olacağına karar verebilmek için çok uzun çalışmalar, toplantılar yapılır.

        Pek kolay değildir bu aşama. Zaten bir önceki aşama hayli yormuştur ajansı. Ürünün rakiplerine göre güçlü ve zayıf yönlerini, pazar durumuna göre tehditleri ve fırsatları ortaya dökebilmek için epey araştırma yapılmış, hedef kitle tespiti üzerinde zar zor karar verilmiş, tespit edilen hedef tüketicinin davranışları ve alışkanlıkları incelenmiş, ön plana çıkarılacak özellikler tespit edilmiş, bu özellikleri destekleyecek bilgiler ve belgeler derlenmiş, sıra sizin önünüze çıkmaya gelmiş.

        Elbette tüm bunlar bilinçli reklam veren ve profesyonel reklam ajanslarının birlikte yaşadıkları bir süreç. Diğerlerinin üzerinde durmamıza zaten gerek yok. Onlar her şeyi bilirler. Halk tabiriyle, ‘Çingene bohçası’ gibi ilanlar ya da ‘kalitede koparttık’ gibi başlıklarla size yaklaşırlar. Neyse konumuz dışındalar ama pek eğlenirim bu türün yaptıklarıyla, sizinle paylaşayım dedim.

        Konumuza dönersek, ciddi emek verilerek derlenmiş bilgilerle donanmış markalarımız, sizinle buluşmak için iletişim araçlarında sahneye çıkmaya hazır oldukları noktada bazı objeler bizlerin kurtarıcısı olurlar. Bu objelerin genel kabul görmüş bir imajı vardır. Mesela, dışarıdan aynı görülen, ancak aralarında derin farklar olduğu ve ancak satın alındıktan sonra farkın anlaşılacağının vurgulanılması gereken anlarda bu obje ‘yumurta’dır. Yumurta resmi ile dikkatinizi çekebilir ve pek çok şey aktarabiliriz sizlere.

        Geçen haftaya kadar kolaydı işimiz, tek bir imajı vardı yumurtanın. Genç kardeşlerimiz yeni bir imaj daha eklediler bizim bu değerli objemize, bizi hiç düşünmeden.

        Şimdi biz bu ‘yumurta’ ile ne yapacağız?

        Düşünelim bakalım...

        Diğer Yazılar