ABD'ye 4 yıldızlı ziyaret
‘Şeytanla satranç nasıl oynanır?’...İnisiyatifi ele alan Türkiye, ABD ile ilişkilerde bunu son 3 aydır gösteriyor. Şimdi de Gül’ün ardından Saygun Paşa ABD yolcusu... Şüphesiz, 2008 yılı, Türk Amerikan ilişkileri, PKK terörü ile mücadele, Kuzey Irak, Kerkük’ün statüsü, Irak’tan Amerikan askerlerinin çekilmesi halinde Türkiye’nin bir geçiş köprüsü olarak kullanılması, Ermeni tasarısı ve İran üzerindeki dengeler açısından büyük önem taşıyacak.
Ancak bu paralelde, 2003 Mart tezkeresinin TBMM’de reddedilmesi, sonrasında 2003 Temmuz’unda Süleymaniye’de Türk Özel Kuvvetleri mensuplarının başına çuval geçirilmesinden bu yana ağır yaralı ilişkilerde, tüm herşey bir yana, askeri-diplomatik gelişmeler de hayati rol oynayacak.
Bu sene, ABD’nin geçen 5 Kasım’da söz verdiği ve bugüne dek büyük ölçüde tuttuğu PKK’ya karşı harekatlarda etkin istihbarat sağlama sözünün devam ettirilmesi de Genelkurmay tarafından yakından takip edilecek.
Bu çerçevede Ocak sonunda Washington Türkiye’den çok önemli bir konuğu ağırlamaya hazırlanıyor. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun.
Yani, 5 Kasım 2007’de Başbakan Erdoğan ile Bush’un Beyaz Saray’daki tarihi zirvesine, böylesine bir toplantıda tarihte ilk kez yer alan Orgeneral sıfatı ile katılan isim.
2006’da Washington’da Ulusal Güvenlik Konseyi’ndeki görüşmesini, üzerinin aranmasının istenmesi üzerine iptal eden, Beyaz Saray’da, ABD Başkanı Bush’a askeri diplomatik dille, ‘ABD’nin verdiği sözler de, istihbaratlar da güncel değil. Daha samimi adımlar bekliyoruz’ diye nazik ama dokunaklı bir dille sitem eden Saygun Paşa bu kez yine ABD yolcusu. Hem de, bir dizi kritik görüşme için.
ABD ile yapılacak Yüksek Düzeyli Savunma Grubu toplantıları için Washington’a gidecek Ergin Saygun burada Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon ve Ulusal Güvenlik Konseyi’nden önemli isimlerle biraraya gelecek.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün gelecek hafta 8 Ocak’ta Beyaz Saray’da ABD Başkanı Bush ile yapacağı görüşmenin ertesinde Washington’da olacak Saygun Paşa özellikle terörle mücadelede Amerikan tarafının işi sulandırmaması için Ankara’nın, TSK’nın karalılığında en ufak bir değişiklik olmadığını bizzat seslendirecek.
5 Kasım 2007’de Başbakan Erdoğan, 8 Ocak 2008’de Cumhurbaşkanı Gül ve finalde de 24 Ocak’ta Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Saygun.
Afganistan’da ortada müttefik diye geçinenlerin kendisini terkettiği ve yanında tek Türkiye’nin kaldığını gören, İran ve Irak bataklığında ‘Ankara’yı kaybetmemem’ gerek diyen, Rusya’nın bölgedeki enerji entrikalarında Türkiye’yi yanında görmek isteyen ABD bu kadar yoğun trafiği normalde kaldıramaz.
Ama tüm bu saydığımız noktaları sonunda çok iyi gören ABD, Ankara’nın yanında olması gerektiğini anladı. Tabii ki...istemese de...Yani, hep dediğimiz gibi, ille de bize sevgiden bayılmaları şart değil..önemli olan köşeye sıkıştırabilmek meselesi.
Kuzey Irak’taki hava harekatlarında değerli istihbaratı sağlayarak Irak’taki Kürtleri de karşısına koyma riskini de gözönüne alan Amerika, görünen o ki Türkiye’nin önemini anlamış ve seçimini bizden yana yapmış gibi görünüyor. Ankara’da sivil ve asker işbirliğinin de anahtar rol oynadığı bu durumun PKK’nın önümüzdeki dönemde daha da köşeye sıkışması anlamına gelebileceğini söylemek pek yanlış olmaz.
Ama yine de bu süreçte ne kadar zorlukla Amerikan yönetiminin bu noktaya getirildiğini unutmamak ve buradan ABD’nin bir adım bile geri adım atmamasını sağlamak gerekiyor.
2008 tam bir şeytanla satranç yılı olacak. En azından hamleleri yaparken inisiyatifi artık ele aldığımızı görmek güzel. Nice böyle yıllara...
