Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İzmir, Aydın ve Eskişehir uygulamaları halkın beğenisini kazanırken, esnafı da gözeten bir modele sahip.

        Aslında yeni model köykent yapılanmasında kendini bulan kooperatifleşme sisteminden başka bir şey değil.

        Örneğini seçim gezisi döneminde Eskişehir ve Aydın’da görmüştüm…

        Köy kahvesinin yanına konulan çevresine soğutma sistemi döşenmiş bir büyük süt deposuna köylü hayvanından sağdığını getirip boşaltıyor ve üzerindeki deftere kaç litre koyduğunu yazıyordu.

        Bir araç da günün belli saatinde gidip parasını anında teslim ederken, biriken sütü veya eti kente getiriyor, gereken incelemesi yapılıp, içilebilir veya yenilebilir duruma getirildikten sonra, Halk Süt veya Halk Et diye isimlendirilen marketlerde satışa sunuluyordu.

        Bu yapılırken bakkalın satışına engel olmamasına da dikkat ediliyordu.

        HALK EKMEK, MARKET OLACAK

        Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile makamında sohbet ederken konuyu Halk Ekmek’e getirdi; yönetiminin ayrılmama direncini sürdürdüğünü belirtti.

        Buna karşı geliştirdiği yeni yapılanma modelini de şöyle anlattı:

        “Halk Ekmek'tekiler baktım istifa etmiyorlar, ben de orayı Halk Market’e dönüştürme kararı aldım. Organize sanayi bölgeleri, üniversiteler, konunun uzmanları ile de konuştum. Ankara ekonomisini ayağa kaldırmak için bir anlamda kooperatifçiliği geliştireceğiz. Halk Ekmek büfelerini, kırsal kesimle işbirliği halinde, onların ürünlerinin satıldığı Halk Market zinciri yapabiliriz.”

        İZMİR, AYDIN VE ESKİŞEHİR MODELİ

        Bu amaçla Aydın ve Eskişehir Büyükşehir belediyelerine arkadaşlarını yolladığını, Halk Süt, Halk Et, ve Halk Market yapılarını incelediklerini de belirtti.

        Ancak Başkan Yavaş, o modelde kalmayıp, bir adım daha atmış, kırsal kesimin en büyük ihtiyacı olan sulama sistemini de planlamış.

        Örneğin biz Ankaralıların kokusundan musluk suyuna katıldığını anladığımız Kesik Köprü barajından gelen Kızılırmak suyunun, güney bölgesi tarım arazilerinde kullanılmasına karar vermiş.

        Amacı, kentsel kır kalkınmasını sağlarken, kooperatifleşmeyi destekleyerek tüketiciye taze, sağlıklı ve ucuz gıdayı da sunmak.

        Böylece yeni istihdam alanları da yaratmak...

        İSTİHDAMA DÖNÜŞTÜRMEK

        Şu an Ankara’da 150 bin aileye yapılan yardımı da kalıcı istihdama dönüştürmek.

        Bu kapsamda çocukların eğitimine de katkı vermek.

        Hedefi geniş kapsamlı kreş sistemiyle çocuklarını eğitim sistemine kattığı annelere de bu kreşlerde iş vermek.

        Önemli bir konuya parmak basıyor, çocuğu eğitirken anneyi işe kavuşturup sosyal hayata sokuyor.

        Sosyal yardımları da istihdama ve eğitime dönüştürüyor; hatta kalıcı hale getiriyor.

        Yeni kooperatifçilik modelini kurarak da daha fazla iş alanları üretiyor.

        YENİ MODEL BELEDİYECİLİK

        Sadece çöp toplayan, sokak temizleyen, su, kanalizasyon işi yapan belediyecilikten çıkıyor; hemşehrilerinin iş bulmasına aracılık ederken, tüketici olanlara da ucuz ve sağlıklı gıdayı sunan hizmeti getiriyor.

        Marketlerin dilediği gibi aymaz fiyat artırımlarını da bu yolla denetim altına alıyor.

        TASARRUF 136 MİLYONA ÇIKTI

        Yavaş, tasarruf tedbirlerine de değindi. Bir süre önceki açıklamasında 100 milyon liralık tasarruf yaptığını söylemişti.

        Rakamı revize etmiş, tasarruf miktarının 136 milyon liraya çıktığını söyledi.

        Nasıl olduğunu da örneklerle anlattı:

        “Göreve geldiğimizdeki makam otomobili sayısı ilk aşamada 1953 iken bunu ikinci aşamada 1252’ye indirdik, şimdi ise daha da düştü. Mazot tüketimleri de ve kiralama bedelleri de beraberinde büyük oranda azaldı. Sadece mazottan elde edilen tasarruf 5 milyon liraya vardı. Seçim öncesine göre esas alırsak, bu sürede sadece otomobilden tasarruf miktarı 9 milyon 700 bin lira. Yıllık kira ve yakıt maliyeti için öngörülen ise 29 milyon 442 bin lira…”

        KİRALANANIN AYNISI GARAJDA YATIYOR…

        Son dönemde “Nasıl tasarruf edebildin?” diye müstehzi sorular yöneltenlere de rakamların yanıt olması gerektiğini belirtti.

        Kararlı ses tonuyla, “Daha da inecek” deyip, karşılaştığı ilginç bir olayı anlattı.

        “Göreve geldiğimde birimler arasındaki irtibat kopmuştu. Nedenini anlamaya imkan yok... Baktım bir depolama alanı için 1.5 milyona dozer kiralanmış. bir başka birimimizin dozeri de garajda yatıyor. ilgili birime ‘Garajda kendi dozerimiz dururken niye kiralama yaptık, göndersem onu kullanmaz mısın?’ dedim, ‘Kullanırım’ deyince yolladım. Kiralamayı bitirdik, kendi dozerimiz iş yapıyor. Bakın 1.5 milyon da dozerden tasarruf…”

        81 MİLYONLUK OYUNCAK

        Depolarda alınıp çürümeye terk edilmiş çok sayıda malzemenin bulunduğunu da belirtti.

        “81 milyonluk park bahçe malzemesi alınmış, bunun yüzde 50’si açık depolarda bekliyor. Şimdi üzerlerine çadır yaptırıyoruz, ihtiyacı olan yerlere yolluyoruz” dedi.

        Bazı kavşakları düzenleyerek trafik sorununu çözdüklerini belirtirken, rögar kapakları sorununu çözmek için de yeni bir sistem belirlediklerini belirtti.

        Buna ilişkin bir video gösterisini de aşağıda görebileceğiniz gibi izletti.

        ULUS PLANI DEĞİŞTİ

        Ulus’a ilişkin de önemli bilgiler aktardı.

        Öncelikle Anafartalar Çarşısı ve Gençlik Spor Genel Müdürlüğü eski binalarının yıkılmasından vazgeçilmiş.

        Bu binaların Almanlar tarafından hastane olarak inşa edilip, şehir çarşısına dönüştürülen yapılarla birlikte ayakta kalmaya devam edeceğini belirtti.

        Anafartalar Çarşısı'nın Ankara’nın en büyük oteli haline dönüştürülebileceğini, buna ilişkin görüşmelerin devam ettiğini bildirdi.

        Yolun diğer tarafında yer alan 100. Yıl Çarşısı’nın Ankara Palas’a kadar yıkılacağını, bir tarafında Ziraat ve Merkez Bankası’nın tarihi binaları, diğer ucunda Ankara Palas, eski Meclis binaları ve İş Bankası eski tarihi binaları ile çevrili büyük meydana dönüşeceğini belirtti.

        Kent meydanının Ulus’ta oluşacağını da sözlerine ekledi.

        Opera Meydanı’ndan girip, YIBA Çarşısı’na kadar uzayacak alt geçit projesinin de geçerliliğini koruduğunu da sözlerine ekledi.

        GENEL SEKRETER ADAYLARI

        Ankara’nın farklı kesimlerine 81 ili temsil eden binalarla kültür bahçesi yapmayı hedeflediklerini de söyledi.

        Bunları anlatırken, “Aradan bu kadar zaman geçti, genel sekreterinizi belirlemediniz” dedim.

        “Doğru, bizim mükemmeliyetçiliğimizden kaynaklanıyor herhalde” dedi, 5-6 alternatif üzerinde durduklarını, yakında açıklayacağını söyleyip ekledi:

        “Sonuçta Büyükşehir’de benden sonraki ikinci kişiyi belirleyeceğiz. Öyle gel gel, git git denilecek yer değil, öyle devlet yönetilemiyor. Kendini ispat etmiş biri olmalı.”

        Heyetlerin birinin girip diğerinin çıktığı, AK Parti, MHP, CHP milletvekillerinin ardı sıra gelip gittiği, çevre kentlerden de gelen heyetlerin ortak projelerinin tartışıldığı iki saatlik zaman diliminde Yavaş ile sohbetimizde dile getirdikleri bunlar oldu.

        Şunu belirteyim sadece karşımda, Ankara’ya değil, gelecekteki sorunlara ve hangi yöntemle çözüleceğine de vakıf, öfkeden, kinden arınmış bir sakin güç vardı.

        Nice bayramlara…

        Diğer Yazılar