Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TBMM, 48 gün aradan sonra dün çalışmalarına aynı hızla başladı…

        Anlaşılan o ki bu hafta yoğun bir mesai de yapacak…

        Daha önce de belirttim, TBMM’nin bu süreçten kazandığı en önemli getiri her gün sayısı 8 bini aşan seçmenin olmaması…

        Bu konuda TBMM Başkanı işi sıkı tutmuş; nezaket üslubuyla karşısındakini utandırarak yaptırım gücü kullanan Meclis Emniyeti de taviz vermemiş.

        Daha dış kapıdan ateş ölçümü ve maske kontrolü yapılıyor, eğer maskeniz yoksa temin ediliyor; daha ilerisi dezenfektan isteyip istemediğiniz de soruluyor.

        Meclis’in iç kampüsü, kulisleri, restoranı, parti gruplarının bulunduğu alanların hepsi de benzer şekilde sıkı kontrol altında.

        PROPAGANDAYI AĞACA, TAŞA, KUŞA MI YAPALIM

        Milletvekillerinin büyük bölümüyle daha ilk karşılaşmamızda söylediği cümle ise ortaktı:

        “Çok sıkıldım…”

        Hatta içlerinden 65 yaş üstü olan biri evde yaşadığı durumu esprili bir şekilde şöyle anlattı:

        “Bana diyorlar ki, ‘Sen milletvekilisin neden yasak günü sokağa çıkıp gezmiyorsun?...’ Gezsem nereye gideceğim, boş sokakta kiminle konuşacağım, ağaca, taşa, kuşa mı propaganda yapacağım?..”

        SEÇİMİN ŞARTI

        Çalışmasına dün Salı olmasına karşın hiçbir partinin grup toplantısı yapmadan devam ettiği Meclis’in asıl gündemi ile aktüel gündemi de farklı.

        Genel Kurul’da Bekçiler Kanunu görüşülürken, kulis gündemi ağırlıklı olarak seçime, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerine ve milletvekili transferini engelleyecek düzenlemeye odaklıydı.

        ERKEN SEÇİM ZOR

        Tartışılıyor da olsa, erken seçimin olma ihtimali yok.

        Çünkü Cumhurbaşkanı istemeden, TBMM’nin erken seçim kararı alabilmesi için 360 milletvekilinin onayına ihtiyacı var.

        TBMM’de Cumhur İttifakı ortaklarının; AK Parti’nin 291, MHP’nin 49, BBP’nin 1 olmak toplam 341 milletvekili var.

        Muhalefetteki Millet İttifakı’nın bileşenleri CHP’nin 139, İYİ Parti’nin 37 olmak üzere 176 sandalyesi var.

        Muhalefete, HDP ve grubu olmayan diğerleri ve bağımsız 6 milletvekili eklendiğinde ulaşabildiği sandalye sayısı 249...

        Bu durumda bir erken genel seçim kararı için gereken 360 rakamına ulaşabilmesi için 111 milletvekilinin desteğine ihtiyacı var.

        MHP lideri Devlet Bahçeli, tavrını net koydu, “Erken genel seçim 2023’te” dedi…

        Öyle dahi olmasa, AK Parti dışındaki partilerin toplamı 298’de kalıyor, 360’a yetişmek için 62 milletvekiline daha ihtiyaç duyuyor...

        Dolayısıyla TBMM’nin bu sandalye yapısıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan dışında kimse erken seçime götüremez…

        Bu kadar tartışma niye derseniz, onun da gerekçesi açık…

        HDP yaptı bitirdi, ama diğerlerinin hemen hepsinin bir yıl içinde Büyük Kongresi’ni yapması gerekiyor; onun için taban konsolide ediyor...

        "Toplu taşımadaki %50 şartını yolcular kaldırdı"

        Restoranlar, kafelerdeki sosyal mesafe şartı sürerken, Bilim Kurulu üyeleri bunun önemine vurgu yaparken önceki akşam beklenmedik gelişme yaşandı.

        Toplu taşıma araçlarındaki %50 yolcu alarak sosyal mesafeyi korumayı amaçlayan uygulamadan vazgeçildi.

        Bu kararı ilk duyuran da Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken oldu.

        Bir başka deyişle biz gazeteci milleti de Palandöken’in bu açıklamasıyla düzenlemenin getirildiğinden haberdar olduk.

        Palandöken’i dün arayıp bu konudaki girişimlerini sordum, “Evet uğraşım söz konusu oldu” dedi.

        Restoranlarda, kafelerde koronavirüsün bulaşmaması için 1,8 metre şartı devam ederken, otobüs, dolmuş gibi toplu taşım araçlarında bunun daha riskli olup olmayacağını sordum.

        İŞE YETİŞMEK İÇİN

        Palandöken ile konuşmamız şöyle devam etti:

        Soru: %50 şartının kaldırılması için sizin uğraşınız çok olmuş:

        Palandöken: Buraya kadar doğru. Mevcut koltuk sayısı kadar alacaklar, ayaktaki yolcuya İl Pandemi kuralları karar verecekler.

        Soru: Bu risk oluşturmayacak mı?

        Palandöken: Bunu biz değil yolcu yaptı, duraklarda insanlar mücadele veriyor işe gidemiyorlar. Onlar bu kararın alınmasını sağladı. Koltuk sayısından fazla alamayacak, fazlasına iller karar verecek.

        Soru: Siz bana öyle bir dolmuş veya otobüs söyleyin ki müşterisini en az sayıda alsın… İkinci zıplama yaratacağı kaygısı sizde yok mu?

        Palandöken: Kuralların uygulaması devam ederse olmaz; zaten AVM’ler falan da açıldı, kahvehaneler açıldı. Bundan sonraki süreçte sıcaklar arttı, koronavirüsün etkisi azaldığı için sorunlu olmayacak. İşe yetişmek için başka alternatifi yok…

        REKLAM

        DOLMUŞTA KISA MESAFE

        Soru: İkinci bir zıplama olursa bu sorumluluğu siz üstlenir misiniz?

        Palandöken: Dolmuşta yolcu inip biniyor, kısa mesafe yapıyor. Restoranda oturup 2-3 saat muhabbet yapacak. Ama öbür türlü de esnaf büyük zararda.

        Soru: İnme binme ile devinim daha fazla oluyor, bu bulaş oranını arttırmıyor mu?

        Palandöken: Esnafın bu aradaki menfaatini, halkın seyahatini rahatlıkla yapıp işe yetişmesinin temini ile ilgili olarak bunu yaptık. İnsanlar, esnaf ringde zarar ediyor. Üç aydır insanlar para kazanmayı boş verin mazot parasını çıkaramıyor.

        Soru: Para mı yaşam mı?

        Palandöken: Önemli olan yaşam… En önemlisi insan sağlığı. Ama esnafın oradaki sıkıntısını aşmak, durakta bekleyenlerin işe yetişmesini sağlamak için de bu gerekiyor…

        BELEDİYE KARAR ALAMIYOR

        Palandöken’in ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkililerini aradım, belediyenin kullanımındaki metro, otobüslerle ilgili karara nasıl baktıklarını sordum.

        Onlar da yolcuların durakta bekleyip, işe yetişemediklerine ilişkin şikayetlerin arttığından söz etti, buna karşın %50 kuralının uygulanmasının sağlık açısından önemini vurguladı.

        “Bu durumda belediye kent içi ulaşım araçlarında %50 uygulamasına devam etmeniz söz konusu mu?” soruma verdikleri yanıt ise ilginçti:

        “İçişleri Bakanlığı’nın kararı olduğu için bizim buna uymama gibi bir uygulamamız söz konusu olamaz. Toplum taşımada Bakanlık kararı neyse ona uymamız şart…”

        Türkiye 2,5 aydır eve kapalı kaldı; 65 yaş üstü ve 20 yaş altının evde kapalı kalması da devam ediyor.

        Ağız burun yerine maskenin çeneyi koruduğu, sosyal mesafenin aşıldığı bir sürece bir anda tanıklık edildi.

        Buna bir de toplu taşım araçları eklendi.

        Sağlık Bakanı Koca’nın dün attığı ve altına Çincesini yazdığı tweet'in son cümlesi de her şeyin özeti:

        “Türkçesi: Bir koronavirüs hastasının yoğun bakımda yaşadıkları size Çince kadar yabancıdır…”

        Başımıza gelince anlarız…

        Diğer Yazılar