Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        TBMM salı günleri grup toplantıları dolayısıyla oldukça hareketli olurdu.

        Son dönem AK Parti’nin Grup toplantısını Çarşamba gününe alıp, her hafta yerine 15 günde bir toplanması.

        Benzer şekilde İYİ Parti’nin de Çarşamba günü grup toplantısını gerçekleştirmesinden kaynaklansa gerek, eski salı sendromuna çok fazla tutulmuyor.

        MHP de yarın yapılacak büyük kurultayı dolayısıyla bu hafta da grup yapmayınca TBMM oldukça sakindi…

        ÇALIŞMAYA KURULTAY ARASI

        MHP Büyük Kurultayı dolayısıyla yarın da Meclis çalışmayacak.

        Benzer süreç, gelecek hafta AK Parti’nin Büyük Kongresi için de geçerli olacak.

        TBMM’de dün merak edilen ise hakkında bir yıldan fazla mahkumiyet kararı verilen HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun kararının ne zaman okunacağıydı.

        Çünkü Gergerlioğlu, okunduğu anda milletvekilliği düşeceği için tutuklanıp cezaevine yollanmasının önüne geçmek için Genel Kurul salonundan çıkmama kararı aldığını açıkladı.

        Görünen o ki MHP kurultayı için yarın çalışma olmayıp, Salı gününe kadar da Genel Kurul’da bugün okunması olası…

        SEÇİM KANUNLARINDA DÜZENLEME

        Ancak TBMM’de üzerinde durulan konu bunların ötesinde Siyasi Partiler ile Seçim kanunlarında yapılacak değişiklikler…

        AK Parti’nin hazırladığı taslak henüz Meclis’e gelmemiş olmakla birlikte Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Kanunu’nda da düzenleme getireceği ileri sürülüyor.

        TBMM kulisinde aktarıldığına göre, bu kanunda en dikkat çeken düzenleme il seçim kurullarına ilişkin olacak.

        Çünkü mevcut kanun “il merkezinde görev yapan en kıdemli hakimin” il seçim kurulu başkanlığına getirilmesine hükmediyor.

        Üyelerinin de merkez ilçe seçim kurulu başkanlarından sonra gelen en kıdemli iki üyeden oluşacağını şarta bağlıyor.

        Kanun’un bu hükmü yerel seçimde İstanbul’da iktidar açısından büyük soruna yol açtı.

        O tarihte en kıdemli hakim, il seçim kurulu başkanı oldukça zor günler geçirdi, kendisinden sonra gelen en kıdemli kadın hakim de mazbatayı Ekrem İmamoğlu’na verdi.

        KIDEMLİ HAKİM YERİNE YSK ATAMASI

        İktidar kesimi bu durumun içinden konuyu YSK’ya taşıyıp seçimi iptal ettirerek çıkmaya çalıştı, ancak bu daha büyük bir oy kaybına neden oldu.

        Bir daha benzer sorunla karşılaşmamak için kanunda il seçim kurulu başkanlığına en kıdemli hakimin gelmesine ilişkin hükümde değişiklik yapılması planlanmış.

        Bunun yerine YSK’nın il seçim kurullarını belirleme hakkına sahip olacağına yönelik düzenlemeye gidilmek istenmiş.

        Henüz kanun teklif taslağı olmadığı için bunun kesinlik kazandığını söylemek olası değil.

        Ancak bir noktanın altını çizmeliyim ki seçim kanunları ile çok oynamak geçmiş iktidarlara fayda getirmedi...

        Yaptıkları düzenlemeler bir süre sonra kendilerine sorun yarattı.

        Üçüncü ittifak!

        Üçüncü ittifak!
        0:00 / 0:00

        İTTİFAK kuracağı iddia edilen partilerin veya siyasetin dışında olanlara kalırsa üçüncü ittifak çoktan kuruldu.

        Ancak bundan ittifak kuracağı ileri sürülen partilerin hiçbirinin haberi yok.

        Daha ötesi, ileri sürüldüğü gibi birbirleri ile bir teması da söz konusu olmadığını bizzat kendileri açıklıyor.

        Durum böyle olmasına karşın masa başında hemen herkes ittifak kuruyor, yetmiyor kimlerin bu ittifakta olacağının da modelini çiziyor.

        Bunlar olmaz değil.

        YSK’nın son açıklamasında seçime girmeye hak kazanan 17 partinin arasında ittifak kurma olasılığı var.

        Bunun sayısı 3, 5 hatta 8 de olabilir.

        Ama ittifak yapan partilerin seçimden milletvekili çıkarabilmesi için ittifak içindeki toplam oylarının Türkiye barajını geçmesi gerekir.

        Geçen seçim %10 olan Türkiye barajını geçen sırasıyla 4 parti vardı; AK Parti, CHP, HDP ve MHP…

        İYİ Parti ise %9,96 oy oranı ile tam sınırda kaldı.

        Geriye kalan partilerden %1,34 alan SP dışındaki partilerin hiçbiri %1 oranına dahi ulaşamadı.

        Bu sonuçtan bakıldığında, mevcut ittifakların güçlü bileşenleri dışında diğer ittifakın şansı gözükmüyor.

        Denilebilir ki 2018 seçiminden bu yana çok şey değişti…

        Olabilir, ancak Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 2018’de Başkanlık Sistemine uygun hale getirilmesi için yapılan düzenlemesi de yerli yerinde duruyor.

        Kanunun ilgili maddesindeki Türkiye barajı %10’dan %5’e indirilmesi hedeflenmiş olsa dahi, geçen seçim TBMM’de grubu bulunan partilerin dışında %5 üstüne çıkan parti olmadı.

        Eğer uzun yıllardır süren seçmen davranışları da temel alınırsa, Meclis’te grubu bulunan 5 partiden herhangi biri ortak olmadan üçüncü ittifakın oluşma şansı çok zayıf.

        Bunlardan AK Parti ve MHP’nin ayrılması bugün için çok zayıf, CHP güçlü parti olarak yerinde duruyor, İYİ Parti lideri Meral Akşener de hafta sonu Habertürk’teki yayınımızda üçüncü bir ittifaka sıcak bakmadığını net ortaya koydu.

        Yeni kurulanların ağırlıklı bölümü merkez sağ veya ulusalcı yapılarından dolayı HDP ile ittifaklarının söz konusu olması da olası değil.

        DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu dün sohbetimizde şu noktaya vurgu yaptı:

        “Şu an ilkesel duruşumuzda çok anlamlı değil. Ayrıca üçüncü ittifak olarak sağ bir blokun olması da AK Parti’ye yarar. Bunu herkes görüyor…”

        Meseleye realist baktığınızda durumu net görmek olası…

        Tabii seçime daha uzun süre varken, siyasette her şeyin olabileceği ihtimalini de bir kenarda tutmak gerekir.

        Diğer Yazılar