Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, uzun süredir farklı bir siyaset yöntemi izliyor.

        İzlediği politikada önemli mesafe kazandığı da açık…

        Millet İttifakı’nın oluşumunda İYİ Parti lideri Meral Akşener ile birlikte önemli bir senkronizasyon tutturdu.

        Bununla kalmadı, parlamenter demokratik sistem etrafında bileşen partiler arasında “söylem ittifakını” sağladı.

        Bir konuda bütün bileşenlerin aynı söylemi geliştirmesiyle seçmen tabanlarındaki efektin yüksek olmasını hedefledi; başarılı da oldu…

        Daha ilerisi, karşılıklı ziyaretlerde liderlerin birlikte verdiği pozlarla, çatışmadan uzak duran uyumu, uzlaşıyı sergilerken, partiler arasında rastlanması pek mümkün olmayan işbirliği görüntüsünü seçmene sundu.

        Bırakın birbirlerini ziyaret etmeyi, geçmişte yan yana gelmekten kaçınan partilerin bir arada görüntü vermesi sosyolojik tabanlarının da işbirliğini arttırdı.

        BİRBİRİNİ TAMAMLARKEN VE SORUNUNU SAHİPLENDİ

        Hatta birinde oluşan olumsuz bir etkiyi, diğerleri söylemleriyle sahiplendi.

        Birisi defansa çekilirken, diğeri atağa geçerek ittifak içinde dengeyi sağlamayı başardı.

        Nitekim yakın geçmişe kadar en atak olan İYİ Parti, son yaşananlar dolayısıyla biraz defansa çekilirken, atağa geçen CHP, SP ve DEVA oldu…

        Bir öncesinde CHP lideri Kılıçdaroğlu, Yozgat’tan Kandil göndermesi ile İYİ Parti lideri Akşener’in elini rahatlatırken, onun öncesinde de benzer tutum İYİ Parti’den gelmişti.

        HDP’nin meşruiyetinin sorgulanması sırasında oklar CHP’ye yöneldiğinde, İYİ Parti Grup Başkanvekili Musavat Dervişoğlu, “Madem HDP gayrı meşru diyorsunuz, o zaman devletin gayrı meşru ilişki içinde olduğunu da söylemiş olmuyor musunuz?” sorusuyla CHP’yi rahata çıkardı.

        YENİ AÇILIMIN KODLARI

        CHP lideri Kılıçdaroğlu, son bir haftadır “helalleşme” başlığı altında yeni bir açılım yapıyor.

        Dikkat çeken de bu atılımının Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu’nun da Sayın Kılıçdaroğlu’nun sergilediği performans her babayiğidin sergileyebileceği bir performans değil. Bunu baştan söylemek lazım. Özellikle de son ifadesi, çok önemli” diyerek takdirini topladı.

        Şurası açık, bu söylemler CHP’nin oylarında bir anda zıplama yapmayacak.

        Ancak tabuları sarsması, statükoyla bağları koparmaya muktedir olma çabasına girmesi açısından önemli bir adımın atılmasını; liderlik ve karizmanın bütünleşik inşasını sağlar…

        Çünkü çoğu toplum, kriz koşullarında kendi sorunlarını çözecek olağanüstü özelliklere sahip karizmatik lider arar…

        Düğümlenmiş, çözülemeyen sorunlarına çare üreten, gerçek üstü romantik ilişkiler yerine akıp giden hayatla ilgilenen, güçlü sorumluluk duygusu ağır basan, çalışan liderlere yönelir.

        İNŞA SÜRECİ

        CHP lideri de bir süredir bunu inşa etme çabasını sürdürüyor.

        Nitekim, bu projenin kurucularıyla sohbet ederken, Kılıçdaroğlu’nun dün partisinin Meclis Grup toplantısında “helalleşme” ile neyi kast ettiğini açıkladığı sözlerine dikkat çektiler.

        “Helalleşme, yüzleşmek, barışabilmek, devam edebilmek demektir…” diye başlayan, “Yaralarımızı sarmak istiyorum; yaralar hala açık” cümlesiyle devam eden konuşmasının bu inşa sürecinin ilk adımı olduğunu belirttiler…

        İşaret ettikleri, sıraladığı yaraların sadece CHP iktidarları dönemlerinde üretilmiş olanlar olmaması.

        BÜTÜN PARTİLERİN DÖNEMİNDE OLANLAR

        Çok partili hayata geçildiği günden bu yana bütün partilerin iktidarları döneminde yaşanmış tüm yaralardan söz etti.

        Varlık vergisinden, Sivas, Kahramanmaraş’a; Roboski’den 6-7 Eylül olaylarına, Diyarbakır cezaevinden, başörtülü kızlara kadar geniş bir yelpazedeki helalleşmeden söz ederken, devletin bu kesimlere tazminat ödeyeceğini söylüyor…

        Hatta, kendilerine yüklenen yaraları ilk başa koyarak, “28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helalleşeceğiz... İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla…Roboski'yle helalleşeceğiz” diyerek helalleşmeye buradan başlayacağı izlenimini veriyor.

        Dikkat çektikleri ise enflasyon, asgari ücret, 3600 ek gösterge, EYT, geçim sıkıntısı gibi gündelik sorunların ötesinde, toplumun düşünsel ardılında duran sorunlara işaret etmesi ve çözeceğine ilişkin güçlü bir söylem geliştirmesi...

        Devlet eliyle mağdur edilmiş veya hakkı yenilmiş kesimlerle helalleşme adımı…

        DEVLETİ YÖNETECEĞİM ALGISI

        Verdiği mesaj da net; “devleti yakın gelecekte ben yöneteceğim ve bu helalleşmeyi başaracağım” algısını bir paketin içinde sunuyor.

        CHP’ye yönelik belirli kesimlerde var olan tereddüt, kaygı, endişeyi de bu aşamada savuşturmak istiyor…

        Siyaset konusu olmaktan çıkararak bir anlamda siyaset üstü bir zeminde de meseleyi ele alıyor, geleceğe, çocuklara bırakılmış bir hizmet olarak sunuyor.

        Bunların nasıl yapılacağına ilişkin bir veri sunmuyor…

        Sohbetten çıkardığım şu ki adım adım gelecek, bir sonraki adımda bunların nasıl çözülmesi gerektiğini sıralayacak.

        Şurası açık ki önemli bir adım…

        Diğer Yazılar