Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        ALTILI masanın ilk turunun son toplantısının ardından yayınlanan bildiri, partilerin işbirliğini sürdürme kararlılığı ile birlikte önemli üç mesajı da verdi.

        Birinci olarak, bu bildirinin ardından hiçbir parti “ben yokum” deyip çekilemez.

        Adayın altılı masa tarafından belirleneceğine vurgu yapılması sonrası, herhangi bir parti veya kişi kendi başına çıkıp adayını da ilan edemez.

        Gösterdikleri cumhurbaşkanı adayının propaganda sürecine veya seçilmesi halinde görev yapma biçimine bir parti aykırı tutum da takınamaz.

        PERDE ARKASINDA YAŞANANLAR

        Toplantının perde arkasında yaşananlara gelince…

        Katılımcı partilerin neredeyse hepsi ile konuştum; zirvede liderler arasında samimi bir havanın olduğu, geçmişte yaşananların ötesinde birbirlerine karşı olumlu tutum takındıklarına vurgu yaptılar.

        Görülen o ki insan doğasının iklimi burada da kendini göstermiş…

        Sürekli temas, zıtlar arasında empatiyi güçlendirmiş; karşı tarafı da anlamaya başlayan, en azından yanlış anlamayı ortadan kaldıran bir zemine ilişki taşınmış…

        Dolayısıyla sandık yaklaştıkça bunun ittifaka dönüşmesi ihtimali de artacaktır.

        Hatta o denli ki zirveden bir süredir ara verilen, partilerin karşılıklı ziyaretlerinin arttırılmasına ilişkin de görüş birliğine varılmış.

        Bununla da kalmayıp, etkinliklerde de birlikte görünme konusunda da uzlaşılmış.

        Parti ziyaretlerinin bu hafta yeniden başlaması, liderlerin tekrar birlikte görüneceği etkinliklerden ilkinin de 30 Ağustos’ta Afyonkarahisar’da gerçekleşmesi olası…

        Liderlerin kendi aralarında oluşan birlik havası ekipler arasındaki yakınlaşmayı da tesis ettiği için önem arz ediyor.

        Özellikle 6’lı masayı oluşturan liderlerin aralarındaki ziyaretlerin yarattığı iklim doğal olarak kadroların ilişkisini de etkiliyor.

        İklimin soğuması, belediyelerde görüldüğü gibi ekipler arası sorunlara yol açıyor.

        Hatta liderlerin haberi olmayan, arzu da etmedikleri gelişmelere de kapı aralıyor.

        ZİRVEDE GERÇEKLEŞEN HABER DÜZELTMESİ…

        Bunun en iyi örneği de zirve sırasında yaşanmış.

        Toplantı devam ederken, “liderlerin illerinde kamuoyu yoklaması yapılacak” haberi düşünce bunun nereden kaynaklandığı sorgulanmış.

        SP lideri Karamollaoğlu ev sahibi olarak basın ile ilgili birimin başındaki arkadaşını çağırıp haberin gerekçesini sorduğunda şu yanıtı almış:

        “İletişim Komisyonu’ndaki arkadaşlarımız arasında konuşmuş, sizin onayınıza sunulmasına karar verilen bir konuydu…”

        Bunun uygun olmadığı belirtilip, haberin gerçek dışı olduğuna ilişkin açıklama yapılması sağlanmış.

        Başta da belirttiğim gibi ilk turun son toplantısından kararlılıkla kol kola yürüneceğine ilişkin irade beyanı çıktı.

        Ancak oluşan bu voltranın, partilerin tüm kadrolarına sirayet ettiğini söylemek zor.

        ADAY OLMADAN İSMİ YORULUR…

        En iyi bir diğer örneği de Cumhurbaşkanı adayının ismi ile ilgili.

        Görünen o ki İYİ Parti kadroları, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilmesinde sorun yaşanacağı endişesi içinde.

        Akşener’in gezilerinde yöneltilen soruların geliş biçimi de bu endişenin İYİ Parti seçmeninde yüksek olduğunu gösteriyor.

        İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Kavuncu’nun Habertürk’te Serap Belet-Kürşad Oğuz’un programındaki sözleri de bunun bir başka yansıması.

        Bu da ister istemez Kılıçdaroğlu aday olmadan, algıda adaylığının yorgun halde bırakılmasına yol açacak.

        Adaylığı bir süre sonra kamuoyunda olumlu karşılansa dahi yıpranmış halde seçime girmesine neden olacak.

        YENİDEN PARTİLER ARASI DİYALOG…

        Bunun ortadan kaldırılmasında da partiler arasındaki karşılıklı ziyaretin faydası üzerinde duruluyor.

        Karşılıklı temasın bir süre sonra ortaya çıkan endişe ve kaygıların giderilmesine getireceği faydaya vurgu yapılıyor.

        Aslında bu durum Kılıçdaroğlu açısından da fayda getireceğe benziyor…

        Masada karar alınmasından önce partilerle müzakere ederek kararlarına katkı verme kolaylığına erişim şansı elde ediyor.

        YOL HARİTASININ SORUNU

        Zirveden adaya yönelik çıkan diğer önemli karar da Cumhurbaşkanı seçildikten sonra yetkisini hangi yöntemle kullanacağına dönük yol haritasının bugünden çıkarılmasına dönük beklenti.

        Bunun liderlerin kendi aralarında belirlenmesine karar verilmiş, kamuoyu ile paylaşılması uygun bulunmamış.

        Neden de stratejik mimari yapılandırılırken, kamuoyu nezdinde Cumhurbaşkanı adayının eli kolu bağlı, karar alma süreçlerinde özgür olmayan, muhakkak ötekinin onayına ihtiyaç duyan durumunda bırakılması.

        Hızlı karar almasının önünde engel teşkil eden algıya yol açması.

        Anlaşılan o ki bu da Cumhurbaşkanının masada belirleneceği güne bırakılmış.

        NEDEN EYLÜL’DE SEÇİM KARARI ALMA OLASILIĞI

        Liderlerin 7 aydır birlikteliğinin yarattığı samimiyet, arada çok sorun yaşanıp karşılıklı anlayış ile aşabilme mahareti, masanın ruhunda birlikte yol yürüme inancı ve kararlılığını arttırmış.

        Gelen önerilere karşılıklı olumlu yaklaşım gösterilmesinin önünü açmış.

        Toplantılara kaldığı yerden devam etmesinde bir ayın atlanmasının nedeni ise Cumhur İttifakı’nın fazla ihtimal verilmemekle birlikte, Eylül’de bir seçim kararı alabilme olasılığı.

        Çünkü kanun gereği Kasım ayında yapılacak seçimin kararının iki ay önceden alınması gerekiyor.

        Eğer seçim kararı alınırsa Ekim başında durum değerlendirmesinin yapılmasının fayda sağlayacağına inanılıyor.

        Altılı masanın ilk turu için gelinen noktanın özeti, partiler arasında problem artıyor imajının yıkılması ve ortak hareket kararlılığının kayda geçirilmesi.

        Daha da önemlisi Cumhurbaşkanı adayının masadan çıkacağına ilişkin iradenin de sürdüğünün kayda bir daha geçirilmiş olması…

        Diğer Yazılar