Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Cumhurbaşkanlığı’nın uygulamaya koyduğu “Tek devlet, tek marka” vizyonu çerçevesinde bakanlıkların logoları değiştiriliyor ve Cumhurbaşkanlığı logosu ile uyumlu hâle getiriliyorlar…

        Bu karar doğrultusunda Millî Savunma Bakanlığı da logosunu değiştirdi ve hazırlattığı yeni logoyu dün basına tanıttı… Logodaki ay-yıldızın bağımsızlığımızın ve millîliğimizin yönüne dikkat çekmek ve ülkemizin dünyadaki önemli yerini ifade etmek maksadıyla merkezde yeraldığı anlatıldı. Ay-yıldızın sağında ve solunda kurumun sürekliliğini, gücünü ve kararlılığını sembolize eden meşe yapraklarının bulunduğu; en altta da köklü geçmişimizi ve gücümüzü simgelemesi maksadı ile bilinen en eski Türk kılıçlarından olan “kilij”e yer verildiği söylendi…

        “Güç”, “kararlılık”, “süreklilik”, “bağımsızlık” gibi kavramlar askerî sembollerin olmazsa olmazlarıdır ve logolarda kullanılmaları şart gibidir.

        Bütün bunlara tamam, âmennâ ve eyvallah ama “kilij” neyin nesidir? “En eski Türk kılıcı” olduğu iddia edilen bu söz hangi kaynakta, hangi kitapta, hangi sözlükte geçer?

        Yanlış anlaşılmasın; logoda kılıcın mevcudiyetini değil, bu kılıca “kilij” dendiği iddiasını tenkid ediyorum!

        Millî Savunma Bakanlığı’nın açıklamasını biraz önce gördüm, “kilj”in ne demek olduğunu öğrenebilmek maksadıyla kütüphanemde ne kadar profesyonel sözlük varsa hepsini indirdim ama bakanlığımızın yeni logosundaki bu “en eski Türk kılıcı kilij” hakkında hiçbirinde hiçbirşey bulamadım…

        Cahil sözlükçüler, Türkçe fukarası herifler, pis oryantalistler, ne olacak!

        “KİLİJ ARSLAN’IN KİLİJİ”

        Şaka bir tarafa, mesele ciddîdir; zira Millî Savunma Bakanlığı’nın yeni logosundaki kadîm kesici silâhın isminin “kilij” olduğu gibisinden tuhaf bir iddiada bulunulmuştur ve “Bu kelime, yani ‘kilij’ sözü nerede geçiyor?” sorusunun tek bir cevabı vardır:

        Hiçbir yerde!

        Meselâ, Türkiye’de şimdiye kadar yayınlanmış en mükemmel ansiklopedilerden olan İslâm Ansiklopedisi’nin “kılıç” maddesine baktığınız takdirde “Kelime bütün Türk lehçelerinde hemen daima “kılıç”, nadiren de “kılınç” ve “kilic”, “kilis”, “kiliş” gibi şekillerde görülür” dendiğini, eski kaynakların yanısıra Gerhard Doerfer ile Gerard Clauson’un nisbeten yeni olan sözlüklerine de atıfta bulunulduğunu ama bu kaynakların hiçbirinde “kilij” diye bir ifadenin bulunmadığını görürsünüz!

        “Kılıç” kelimesinin Türkçe’nin değişik ağızlarındaki farklı telâffuzları, o telâffuz biçiminin “en eski kılıç” olduğu mânâsına gelmez…

        “Kilij”in neyin nesi olduğunu bildiğim kadarıyla söyleyeyim: Bizim mâlûm “kılıç”ın Batı dillerindeki bozulmuş şeklidir! Bu dillerde, özellikle de İngilizce’de “ı” mevcut olmadığı, “ç” de bu şekilde yazılmadığı için “kılıç” mecburen “kilij” yapılmış, Selçuklular’ın meşhur hükümdarı Kılıçarslan bile “Kilij Arslan”a dönmüştür!

        “Kısmet”in İngilizce’de “kismet” olması gibi…

        Dolayısı ile, ortada İngilizce metinlerde “kilij” diye geçen ibarenin binlerce senelik kılıcımızın aslı olduğu zannedilip Millî Savunma Bakanlığı’nın logosunun tanıtımında kullanılması gibi bir tuhaflık vardır!

        Genelkurmay’ın elinde Askerî Müze gibi muazzam bir tarih hazinesi ve ATASE gibi dünyanın en zengin askerî arşivlerinden biri bulunuyor; Millî Savunma Bakanlığı’nın da koskoca bir üniversitesi var ve bütün bu kurumlarda işlerinin ehli tarihçiler görev yapıyorlar…

        Acaba yeni logo hazırlanırken müzeden, arşivden yahut üniversiteden bilgi istendi de “Millî Savunma Bakanlığı’nı en eski Türk kılıçlarından olduğu” söylenen “kilij”in mevcudiyetinden bu kurumlar mı haberdar ettiler, yoksa yeni logo yapmayı üstlenenler “kilij” sözünü internetten, ne bileyim Wikipedia’dan yahut akademik özelliği olmayan bir başka yerden mi peydahladılar?

        Şayet en eski Türk kılıçlarına “kilij” dendiği hakkında ilmî kayıtlar mevcut ise, bana bildirildikleri takdirde yayınlamaya ve bu yazdıklarımın baştan aşağı hatalı olduğunu kabule hazırım…

        Ama eğer böyle bir kayıt yok ise, bu vahim hatayı “Harbord Misyonu” üzerine doktorası bulunan, yani askerliğinin ve siyasetçiliğinin yanısıra profesyonel tarihçi olan Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın düzelteceğine eminim!

        Diğer Yazılar