AYSUN VE ATATÜRK
File'nin Sultanları 2003 yılında Ankara'da Avrupa ikincisi olurken Türk halkının gönüllerinde taht kurmuşlardı. O muhteşem kadronun en değerli oyuncularından kaptan Aysun'un geçen yıl Nisan ayında yaptığı şok açıklama ile voleybolu bırakması bizi şaşkına çevirmişti. Voleybole devam kararı alan Aysun'u dün yeni kulübü Eczacıbaşı'nda gördüğümde eski Aysun'dan hiçbir farkı yoktu. Kot pantolunlu modern giyimi, güleç yüzü ile gördüğümde sanki o eski güzel günlerinin özlemi yüzünden yansıyordu. Bir an geçmişe döndüm. Avrupa Şampiyonası sonrası Filenin Sultanları Japonya'da Dünya Kupası'na gitmişti. Arkadaşım Güven Göktaş'la birlikte takımımızın bütün maçlarını TRT ekranlarından anlattık. İlerleyen maçlarımızda rakibimiz Amerika idi. Türkiye ile saat farkı nedeniyle seyircilerimiz bizi erken saatlerde izleyebiliyordu. 10 Kasım 2003 tarihinde antrenörümüz Reşat Yazıcıoğlu'na bir önerim oldu. Takımımıza güzel voleybolu ile beğeni kazandıran antrenörümüz maç sırasında 09.05'de mola işareti verdi. Takımımız başta kaptanları Aysun olmak üzere binlerce kilometre uzaktan Ata'larına saygı duruşunda bulundu. Bu görüntüler o sırada herkesin saygı duruşunda olması nedeniyle pek öne çıkamamıştı. Ama bazı televizyonlarda ana haber bülteninde kızlarımız büyük övgü almışlardı. Dünya Kupası'nda Atatürk'ün genç bayan sporcularının bu davranışı yanında, Mısır Bayan Milli Takımı'nın sahadaki görüntüleri belleklerden hala silinemedi. Ulu önder Atatürk'ün çağdaş kızları o zaman bu davranışlarıyla da gönüllerde taht kurmuşlardı. Aysun başarılı voleybolunu geçen yıla kadar sürdürdükten sonra aldığı kapanma kararı ile voleybola veda etmişti. Ancak inançlarına saygı duyulan bu davranışı o tarihlerde hiç eleştirilmemiş ve bu konunun üzerine fazla gidilmemişti. Aslında doğru olan da buydu. Şimdi ekseni etrafında dönerek ortadan yaptığı o güzel hücumlarını yeniden izleyebileceğiz. Voleybol sevgisinin onu tekrar aramıza getirdiğini düşünmek en doğrusu olacak. Voleyboldan ayrı kaldığı süre içinde yeni yaşam biçimini hiç kimsenin bilmediği Aysun bu süre içinde çocuk sahibi oldu. O bu ayrılığı, tıpkı takım arkadaşları Natalya Hanikoğlu ve Neslihan gibi çocuk yaptım ve geri döndüm diye değerlendiriyor. Ayrıca yaşanan ekonomik sıkıntıların onu da etkilemiş olabileceği düşünülebilir. Bizim gözümüzde Aysun hep binlerce kilometre uzakta Ata'sına saygı duruşunda bulunan çağdaş Türk sporcusu olacak.
