Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Seçime bir yıldan daha az bir zaman kaldı. Dolayısıyla da gerçek kartların ortaya çıkacağı günler uzakta değil.

        6’lı masa kuşkusuz siyasetin nereye gideceğini okumak açısından önemli bir zemin. Ama başından itibaren kendisine yüklenen anlamı taşıyacak bir yapı olmadığını, farklı hesapların giderek ayrı stratejiler doğuracağını öngördüm.

        Bugün Saadet Partisi’yle başlayalım. Temel Karamollaoğlu’nun “yanlış anlaşıldı” diye düzeltme ihtiyacı duyduğu sözleri durduk yerde ortaya çıkmadı elbette.

        Aslında ifadeleri gayet açık. Siyasi partiler yasasındaki değişikliğin oyu az olan partilerin elindeki avantajları ortadan kaldırdığını söylüyor. Bunun da masayı eskisinden önemsiz kıldığını.

        Muhalefet tarafında bir beklenti vardı. Seçimin erken yapılması ve yeni yasanın mevcut seçim için geçerli olmaması. Bu umut da tükenmiş görünüyor.

        Ayrıca hemen tüm saha çalışmalarında SP’nin oylarında gerileme var. Dahası, Yeniden Refah Partisi sürpriz bir yükseliş gösteriyor.

        Bir not daha. Gelecek Partisi’nin DEVA’ya yaptığı ve reddedilen teklifte SP’nin de yer aldığını nedense pek dikkate almıyoruz.

        DIŞ KULVARDAN ATAK

        Gelelim CHP tarafına.

        Şu günlerde yine iki büyükşehir belediye başkanının aday olması üzerinde bir tartışma şekillendi. Benim açımdan hiç şaşırtıcı değil. Çünkü özellikle muhalefete yakın isimlerin “Kemal Kılıçdaroğlu kontrolü eline aldı, artık ikisi de aday olamaz” dediği günlerde burada şunları yazmıştım:

        “Mesela neden siyasetin sadece mevcut partiler, ittifaklar, masalar ve kurumsal işleyişler üzerinden yoluna devam edeceğine adeta 'iman' ediyoruz? Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’ın 'Mansur Yavaş adayımızdır' çıkışı da gösterdi ki, pekala 'dış kulvar'dan gelen bir atakla bütün dengeler sarsılabilir.” (22 Nisan 2022)

        CHP’yi doğrudan ilgilendiren bir başka gelişme var.

        İYİ Parti oylarındaki yükseliş, CHP’nin aleyhine şekilleniyor. Başka bir deyişle CHP beklenen çıkışın uzağına düştü.

        İster masadan, ister ittifaktan bakın fark etmez. Bu durum muhalefet tarafında Meral Akşener’in belirleyici rolünü artırıyor, hatta CHP’nin önüne geçiriyor.

        Sürpriz mi, elbette hayır. İYİ Parti’nin sayısal değil siyasal etkinlikle muhalefetin sürükleyici partisi olmak istediğini, kısacası ana muhalefet rolünü üstlenmeyi hedeflediğini de sizlere aktarmıştım. (4 Haziran 2022)

        DEVA’NIN ADAYI KİM?

        MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “zekice hareket ettiği”ni ifade ettiği DEVA lideri Ali Babacan, önce seçime kendi listemle gireceğim diyor. Sonra SP ve Gelecek Partisi’yle ittifakı reddediyor.

        Çünkü yakın gelecekte daha büyük bir denklemde rolü olacağını düşünüyor. Bu noktada ilk çıkışı ekonomik modelle ilgili “küresel” mesajları. Bu yeter mi, elbette hayır.

        Acaba DEVA Partisi, 6’lı masa dışındaki bir adaylık sürecinin zemini olarak mı yolunu çiziyor? Varsa böyle bir isim ne zaman sahneye çıkacak, bu da bir başka önemli nokta.

        MİLLİYETÇİLİK BÜYÜK PAYDA

        MHP üzerinde tıpkı 2018 yılında olduğu gibi yine “eriyor, oyları düşüyor” algısı oluşturulmak isteniyor. Bu yaklaşımın saha gerçekleriyle ilgisi yok. Ev kadınları, memurlar ve gençler MHP’yi hala ciddi bir oy bandında tutuyor.

        Akarsu Araştırma’nın sahibi Bekir Demirağ, yıllardır sahada tutarlı ve derinlikli çalışmalar yapan bir isim. Kamuoyuna görünmeyi pek tercih etmez.

        Demirağ, yaptığı çalışmalar üzerinden birkaç önemli noktanın altını çiziyor. “Z kuşağı diye tanımlanan gençlerin yaklaşık % 40’ı kendisini milliyetçi olarak tarif ediyor. Üstelik sanıldığının aksine gençler siyasete yakın ilgi duymuyor. Uzaktan izlerim veya sadece oy veririm diyenlerin oranı bir hayli yüksek.”

        Milliyetçilik paydası çok dikkat çekici. Bunun üzerinde yeterince tartıştığımızı sanmıyorum.

        Bu sadece MHP ve İYİ Parti değil, pek çok partide belli düzeyde karşılık bulan bir tanım. Hatta Ümit Özdağ’ın partisinin tüm anketlerde görünür hale gelmesinin bir boyutu da böyle okunabilir. Tüm bunların üzerine Mansur Yavaş isminin bulduğu karşılık da eklenirse tablo daha ilginç hale gelir.

        CHP’nin operasyonel bir tutumla gerilettiği Ekrem İmamoğlu’yla ilgili tartışmalar devam ederken, partiye yakın kimi isimler bu durumun Kılıçdaroğlu’nu değil, Yavaş’ı güçlendirdiğini düşünüyordu. Bence haklılardı.

        Peş peşe ben demiştim gibi olacak, ama bugün yapmak zorundayım.

        Herkes hala Meral Akşener’in İmamoğlu’nun yüzündeki “Rabbi Yesir”ini konuşurken şu değerlendirmeyi yapmıştım.

        “Meral Akşener, şu ana kadar ana muhalefet liderine yeşil ışık yakan bir mesaj vermedi. Mansur Yavaş konusundaki mesafeli gibi görünen duruşuna dair ise şunu aktarabilirim. Akşener, bir seçenek olarak Yavaş’a İmamoğlu’ndan çok daha yakın. Üstelik bu başından beri böyle.” (4 Haziran 2022)

        Ankara çok sıcak, daha da ısınacak.

        Diğer Yazılar