Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Rusya lideri Vladimir Putin’in, Türkiye’yi merkeze alan, aynı zamanda ciddi bir enerji krizinin arifesindeki Avrupa’ya da sıcak mesaj veren hamlesi üzerinde durmaya devam edelim.

        Bu yeni durum, bize savaşın ve dolayısıyla dünyanın geleceğine dair ne söylüyor? Köklü bir strateji değişimiyle mi karşı karşıyayız? Yoksa Kremlin’in sıkıştığı alandan çıkmak için ortaya koyduğu bir oyalama taktiği mi?

        Böylesine kapsamlı bir hamlenin, basit bir taktik arayış olduğunu düşünmesem de her ihtimali gözeten yaklaşımlara ihtiyacımız olduğu açık.

        Sonuçta ülkemizi doğrudan ilgilendiren, aynı zamanda dünyanın yaşadığı krizin ortasında çok ciddi avantajlar sağlayabilecek bir teklif var karşımızda.

        ABD’NİN KAYBI RUSYA’NIN KAZANCI MI?

        Putin’le Kazakistan’da görüşen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, böyle bir fırsatın Türkiye açısından çok önemli olduğunu ve beklemeden harekete geçileceğini ifade etti.

        OPEC+ zemininde ABD’ye meydan okuyan Suudi Arabistan sürpriziyle hemen aynı günlerde böyle bir teklifin ortaya çıkması elbette tesadüf değil. Sadece Suud yönetimi değil, Birleşik Arap Emirlikleri de bu çıkışın parçası olmaktan hiç endişeli görünmüyor.

        Burada olup bitenin ABD’nin lehine olmadığı çok açık. Peki bütün denklemi Rusya’nın kurduğuna inanmak ne kadar doğru, işte oraya birkaç not ekleyelim.

        Rusya’nın Ortadoğu’dan Körfez hattına uzanan alanda İran’la işbirliği halinde nüfuz alanları elde etmeye çalıştığına önceki yazıda dikkat çekmiştim.

        Peki “OPEC+ isyanı” nasıl bu denli kolay ortaya çıktı? Daha düne kadar türlü zeminde Washington yönetimiyle el ele veren Körfez iktidarları, bir sabah uyanıp Putin’le hareket etmeye mi karar verdi?

        Bütün bu sürecin yoğrulmasında, bu coğrafyayı Amerikalılardan fersah fersah daha iyi tanıyan, Rusların da hayli önünde olan bir gücün katkısını aramak mümkün mü?

        Kesinlikle.

        İşte o güç Rusya’yla ilişkilere de, Çin’le olan gelecek tartışmalarına da ABD’den farklı bakıyor. Daha doğrusu onun eline yüzüne bulaştırdığı işleri toparlamanın peşinde.

        Üstelik yeni kralları da hayatı boyunca yaşadığımız coğrafyayı anlamaya ve bilgi edinmeye büyük çaba harcadı.

        RUSYA İTTİFAK ARIYOR

        Tekrar Rusya’nın hamlesine dönelim.

        Öyle görünüyor ki Rus devlet aklında “Rusya’yı daha fazla müttefik edinmeye” zorlayan bir tercih var. Başka bir okumayla daha fazla düşman edinmemeye.

        Ayrıca masaya oturmaya ve müzakere etmeye sıcak olduğu mesajları vermeye de başladı.

        Bu durumun Kremlin’de bir iktidar ya da lider değişimine kadar uzanan bir değişimin habercisi olduğunu düşünebilir miyiz? Sanmıyorum, ama savaş stratejisinin yetersiz ve yanlış olduğuna dair eleştirilerin, Rusya’ya yakın isimlerden daha sık gelmesi de anlamlı.

        Önce şuraya bakalım.

        Mevcut savaşın ortaya çıkardığı atmosferde dünyadaki ittifaklar, ister askeri, isterse siyasi olsun büyüyor. Ancak bu büyüme kesinlikle doğal değil ve sınırları keskin olarak görülemez.

        ABD Başkanı Joe Biden’la birlikte NATO çatısı altında inşa edilmek istenen ve hanesine küresel ölçekte ortaklar ekleyen ittifakın, sadece ön cephede Rusya, daha arkada Çin tehdidiyle yoluna devam etmesi mümkün mü?

        Mesela AB’nin büyük aktörlerinin, Rusya konusunda şimdilik itaat eder görünmesini sahici kabul etsek bile, Çin’le büyük bir kavgaya hazır olduğunu söyleyebilir miyiz? Hele mevcut yaptırımların yükü AB’nin sırtındayken.

        Öte yandan Rusya’nın Batı’ya topyekûn bir tavır alacağını düşünmek de makul bir yaklaşım sayılamaz. Doğrudan ifade etmek gerekirse Türkiye’nin sahip olduğu avantajları bu dinamikler şekillendiriyor.

        Ama Ankara’nın önünde kritik bir mesele var.

        Süreçte ortaya çıkan yakınlaşma ve ortak arayışların gerçekliği kadar, ne kadar uzun soluklu olabileceği de önemli.

        Kurmak zorunda olduğumuz denge her geçen gün daha hassas hale geliyor.

        Diğer Yazılar