Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Perşembe günü Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun davetiyle Ağrı’ya gittik.

        Açılışını takip ettiğimiz Ağrı-Hamur-Tutak-Patnos karayolu 70 km uzunluğunda. Bu hatta 40 metrelik Murat-1 Köprüsü, 150 metrelik Murat-2 Köprüsü ve 335 metrelik Tutak Viyadüğü ile 22 kavşak, 109 menfez inşa edilmiş. Bölgedeki ulaşımda çok önemli katkısı olacak bir hizmet. Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan da video konferansla katıldı.

        Adil Karaismailoğlu’nu bakan yardımcılığı döneminden itibaren tanıma şansım oldu. Rakamlara ve projelere fazlasıyla hakim. Bilgi vermekten ve tartışmaktan kaçınmayan mizacı da malum. Bakanlığını ilgilendiren konularda katıldığı yayınlar kadar, cevap hakkını da etkin kullanan bir isim.

        Bir kanaatimi peşinen paylaşayım.

        Türkiye’nin son 20 yılında en temel eksiklerinden biri olan altyapı yatırımlarında muazzam bir mesafe alındı. Havalimanları, otoyollar, demiryolları, ayrıca Marmaray ve Avrasya Tüneli örneğinde olduğu gibi herkesin takdirle karşıladığı büyük projelere imza atıldı.

        Bunların daha iyisini beklemek, yerinde ve haklı gerekçelerle eleştirilerde bulunmak herkesin hakkı elbette. Ama doğru bilgilerle, doğru rakamlarla ve hepsinden önemlisi projelere hiç olmazsa temel mantığıyla hakim olacak birikimle.

        Ağrı uçuşumuzda Bakan Adil Karaismailoğlu ile sohbet imkanımız oldu. Yukarıda yazdığım cümlelerin ve yaklaşımların herhangi biri ona ait değil. Her sorumuza cevap verdi. Pek çok notumuz oldu.

        REKLAM

        Bir kısmı kamuoyunda bilinen, bir tanesi hayli yeni olan bazı notlar aktarmak istiyorum size.

        HAVALİMANLARIMIZ

        Tartışmaların konusu olmaktan kurtulamayan İstanbul Havalimanı ve önceki havalimanımız.

        “İstanbul Havalimanı, Avrupa’da birinci, dünyada ilk üçte. Yaz ayları günlük 1400 uçak ve ortalama 230 bin yolcuyla dolu dolu geçti. Şimdi 1250'lerde uçak sayısı, ama süper yani dünyanın en iyisi. Bir de en kalitelisi. İşte Türkiye Yüzyılı böyle kuruluyor. Atatürk Havalimanı kuzey güney pistinin olduğu yer millet bahçesi olarak yapılıyor. Öbürü de acil zorunlu inişler için açık duruyor. Orada ambulans uçaklar olsun, bizim özel havacılık anlamında da kullanılıyor.”

        Sadece yolcu ve uçuş sayısı mı yeni limanın getirisi?

        “Atatürk Havalimanı oradan kalktığında E-5’de Yenibosna, Sefaköy'de trafik yüzde 40 rahatladı. Düşünebiliyor musunuz? Bu 3 sene öncesinden başladı. 2019'dan bahsediyorum. Bugün olsaydı iyice kitlenecekti oralar. Bir de düşün, günlük binin üzerindeki uçağın o nüfusun en yoğun olduğu yere verdiği egzoz emisyonu, hava kirliliği ve oradaki kapasitenin dolu olmasından dolayı uçakların havada dönüşleri. Vakit kaybı, zaman kaybı bunların hepsi yok oldu.”

        Şunları da ekleyelim. Aynı zamanda Sabiha Gökçen de büyük bir kapasiteye ulaşmış. Günlük 100 bin yolcu ve 600 uçak. Avrupa’da ilk 9’da.

        Antalya Havalimanı ise ilk 7’de. Yeni projeyle büyüyor ve devletten para çıkmadan 765 milyon Euro’ya yapılıyor. 2025’ten sonraki 25 yıllık işletme için de tam 8.5 milyar Euro devlete direkt gelir verecek. Bunun yüzde 25'i de Mart ayında 2 milyar 138 milyon Euro devletin kasasına girmiş bile.

        YAP-İŞLET-DEVRET ORANLARI

        REKLAM

        Peki bunun diğer yap-işlet-devret modellerinden farkı var mı?

        “Biz yap- işlet- devret’lerde karayollarında katkı veriyoruz. Ama havalimanlarında deniz yapılarında direkt gelir alıyoruz. Üçünü torba yaparsın. Karayolu, havayolu ve deniz yapıları bunları topladığınızda birbirini dengeliyor. İstanbul Havalimanı'nı 10 milyar Euro devletten bir kuruş çıkmadan yatırım yaptık. İşletme süresi boyunca da tam 26 milyar Euro direkt gelir alacağız oradan. Yani hiç para vermediğimiz gibi bundan sonra da vermeyeceğiz.”

        Yatırımların toplamında yap-işlet-devret payı ne düzeyde?

        “Yatırımların yüzde 20'si yap- işlet-devret. Önümüzdeki yıl birbirini dengeleyecek hepsi. Ondan sonraki yıllarda direkt devlet lehine gelir akışı yönünde artıya geçecek. 2035'lerde zaten hiçbirine katkı vermeyeceğiz. 2040'a geldiğimizde de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın yatırım bütçesinin tamamı bu yaptığımız gelir getirici projelerden karşılanacak.”

        Ve Kanal İstanbul projesi. Devam ediyor mu, uluslararası ilgi ne düzeyde?

        “Kanal İstanbul gibi dünyanın en büyük altyapılarından birine her zaman ilgi olur. Dünyanın bu işi yapabilecek altyapı firmalarının hepsi bizimle bu konuda hep irtibat halindeler. Özellikle bu deniz yapıları konusunda Hollandalı firmalar dünya genelinde çok meşhurlar mesela. Bir taraftan Hollandalılar, Belçikalılar, Çinliler. Bunun yanında bizim artık büyük dünyada söz sahibi olan firmalarımız var. Onlarla beraber ortak bir şekilde hazırlanıyorlar bu işe.”

        KARADENİZ’DE BÜYÜK LİMAN PROJESİ

        Sohbetin tam bu noktasında, Kanal İstanbul’la bağlantılı olarak önemli bir projeden söz ediyor bakan bize. Yeniden kastım da bu zaten.

        “Dünyayı yöneten iki tane büyük liman var mesela. Birisi Rotterdam, bir de Singapur Limanı. Bizim Karadeniz'de, İstanbul Havalimanı'nın kuzeyinde buna benzer dünyanın ortasında yani ikisinin ortasında bir büyük liman projemiz de var. Bu da Kanal İstanbul'un gelir getirici en önemli işlerinden bir tanesi olacak. Hemen İstanbul Havalimanı'nın kuzeyinde böyle Rotterdam gibi. Kapasitesi 500 milyon tondur yıllık mesela Rotterdam'ın. 600 milyon ton Singapur'undur. Bizim de ona yakın. Karadeniz'in merkez limanını oluşturacağız.”

        REKLAM

        Doğrusu Kanal İstanbul’la ilgili tartışmalar devam ederken, işin içinde bu liman başlığının yeralması herhalde yeni boyutlar kazandırabilir.

        Bakan Karaismailoğlu, meselenin stratejik boyutuna da dikkat çekti. Devam eden Rusya-Ukrayna savaşı sırasında, Karadeniz’de limanı olan ülkelerin, kendi limanlarına önemli yatırımlar yaptığını belirtti.

        Karadeniz’in yeni konumu ve ortaya çıkacak rekabet alanları ne yazık ki gündemde yeterli yer bulmuyor. Oysa bakanın ifadesiyle Türkiye’nin büyük bir ”lojistik plan”ı var. Yapılan her otoyolu, geçiş, demiryolu, havalimanı, liman bu büyük planın içinde yer alıyor.

        Kendi payıma hepsinden daha fazla bunu önemsedim. Böyle baktığınızda Türkiye’nin nereden nereye geldiği ve dünyada gördüğü ilgi daha doğru anlaşılabilir. Sadece bir örnek. Rus doğalgazının ana rotası olması beklenen bir ülkede, nasıl bir hareketliliğin bizi beklediğini doğru okumak gerekiyor.

        DIŞİŞLERİYLE KOORDİNASYON

        Peki meselenin bu boyutları kimlerle konuşulup planlanıyor? O cevabı da kısaca aktaralım.

        “Geçen cuma günü Mevlut Çavuşoğlu ile Kazakistan'daydık. Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan oturduk. Orta Koridor'un genişletilmesi, kapasitenin arttırılması için toplantılar yaptık. Önceki ay Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan ve Türkiye bir araya geldik. Yine Avrupa tarafımızın kapasiteyi nasıl geliştirmeliyiz diye kararlar aldık. Bizim ihracatımız artıyor. 250 milyar dolar, seneye 300'e de çıkacak bu. Bunu karayoluyla taşımak mümkün olmayacak artık. Hakikaten dört bir taraftan politikalar geliştiriyoruz. Bu ticaretin önündeki tıkanıkları nasıl arttırırız, önümüzdeki yıllarda gelecek olan gelişmelerin önünü nasıl açarız diye.”

        Bu yazı yayındayken, Türkiye bir yandan Şanlıurfa’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacağı açıklamaları, diğer yandan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun vizyon toplantısını takip edecek.

        Atılacak her doğru adımın Türkiye’ye katkısını heyecanla karşılıyorum. Ama her doğru adımın önceliği, bugüne kadar yapılan işleri takdir etmekle mümkün. Ülkemiz büyük mesafeler aldı. Bu emeği ve vizyonu anlatmak hepimizin borcu.

        Diğer Yazılar