Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hafta içinde Göztepe yeni tesislerini açtı. Habertürk, bu önemli haberi okurlarına şöyle aktardı; “Göztepe’nin 89 yıllık hayali gerçek oldu. Urla’daki tesise, efsane Teknik Direktör Adnan Suvari’nin adı verildi...”

        Bunları okurken; rahmetli Adnan Suvari hocamla yaptığım son görüşme ve bu görüşmenin ardından yaşadığım çok ilginç ve Göztepe tarihi adına son derece önemli bir anı aklıma geldi. Yeni nesillerin, “Adnan Suvari’li Efsane Göztepe” gerçeğini daha iyi anlayabilmesi adına bunları yazmak istedim.

        Yıl 1985... Manisa Spor Akademisi Futbol Antrenörlük Bölümü mezunu genç bir futbol idealistiyim... Tek amacım Almanya’ya gitmek ve Köln Spor Akademisi’nde Futbol ihtisas eğitimi yapmak! Nihayet bu hayalim gerçekleşiyor ve Köln’e gitmek üzere İzmir’deki dost, arkadaş ve büyüklerime veda ziyaretleri yapıyorum.

        Klaus’a GİT

        Adnan Suvari hocamı Çankaya’daki ofisinde ziyaret ediyorum. Beni dikkatle dinliyor. Heyecanıma ortak oluyor; “Aferin sana; yılma, git, kendini geliştir! Almanya bu işin merkezi. Dünya futbolunun merkezi her zaman Almanya olacaktır...” deyip, aldığım kararın çok doğru ve önemli olduğunu söylüyor.

        Elini öpüp veda etmeye hazırlanırken; “Bir dakika bekle. Sana bir mektup vereceğim. Bunu Klaus Hoca’ya götür. Kendisi benim çok iyi bir dostum ve arkadaşımdır. Sana her konuda yardım edecek gerçek bir Türk dostudur...” diyor.

        Sağ üst köşesinde kendi adının yazdığı Almanca mektubu katlayıp zarfa yerleştirdikten sonra; üzerine Alman arkadaşının adını yazıyor; “Klaus-Peter Kirchrath - Hamburg”. Mektubu alıp çıkarken arkamdan bir daha gür sesiyle uyarıyor; “Klaus Hoca’yı bul! O sana her konuda yardımcı olacaktır!” Elini öpüp çıkıyorum; elimdeki zarfa tekrar tekrar bakıp, Klaus Hoca’yı nasıl bulabileceğimi düşünüyorum. Çünkü Alman hoca Hamburg’ta, benim istikametimse Köln!

        Kirchrath Hoca’yı bulup, Adnan Suvari’nin bana yardımcı olsun diye yazdığı mektubu veremiyorum haliyle... Aradan yıllar geçiyor. Köln’deki eğitimim bitiyor, hayat çizgisi beni Düsseldorf’tan sonra Hamburg’a getiriyor. Yaklaşık on yıl önce, Hamburg’un Altona semtinde seyahat bürosu sahibi bir arkadaşımı ziyarete gidiyorum.

        Daha kapıdan adım atar atmaz yerinden fırlayıp; “İki dakika önce gelseydin, burada çok önemli bir adamla karşılaşacaktın. Kesinlikle tanışmanız gerekiyor. Yarın saat 11.00’de yine buraya gelecek. Mutlaka burada ol!” diyor.

        Arkadaşım ser verip sır vermiyor; sadece “Çok önemli birisi... Mutlaka tanışmanız lazım!” deyip, beni iyice meraklandırıyor.

        Ertesi gün belirlenen saatte yine gidiyorum tabii; arkadaşımın karşısında yetmişli yaşların sonunda olduğunu tahmin ettiğim, ama son derece sağlam yapılı dinç bir adam oturuyor. Tanışırken elimi uzattığımda; “Memnun oldum; benim adım Klaus-Peter Kirchrath!..” diyor.

        Evet; Adnan Hoca’nın arkadaşı ve dostu... Yani bana verdiği pulsuz mektubun muhatabı Kirchrath Hoca, yıllar sonra büyük bir tesadüf sonucu Hamburg’ta karşıma çıkıyor. Kendisine herşeyi anlatıyorum. Beni büyük bir heyecanla dinliyor. Adnan Suvari Hoca’dan söz ederken duygulanıp gözleri yaşarıyor ve şunları anlatıyor:

        “Adnan Suvari benim hem dostum, arkadaşım, meslekdaşım; hem de Antrenör Kursu’ndan öğrencimdi. Çünkü Türkiye Futbol Federasyonu’nun ilk Antrenör Kursu’nu 1965 yılında Manisa’da ben açtım. Türk futbolunun ilk hocalarını ben yetiştirdim. İlk diplomaları yine ben verdim. Adnan Suvari, bu ilk antrenör kursunun lideriydi. Mükemmel derecede İngilizce ve Almanca bildiği için; derslerdeki bütün tercümeleri yapar ve bir öğretmen gibi kurs arkadaşlarına aktarırdı... Kurs bitti, diplomaları verdik; ama bizim dostluğumuz hiç bitmedi.

        Adnan Suvari müthiş bir entellektüel ve bilgi avcısıydı. Almanya ve İngiltere’deki bütün gelişmeleri takip eder ve Göztepe’yi bu yeni bilgilerle çalıştırıp yönetirdi. Almanya’daki bütün yenilikleri benim gönderdiğim kitap ve yayınlarla anında takip ederdi.

        CANLI ŞAHİDİM

        Göztepe ile kazandığı başarılar işte bu bilimsel çalışmaların doğal bir sonucudur. Türk futboluna bilimsellik Adnan Suvari’nin Göztepe’si ile girmiştir. Ben bunun canlı bir şahidiyim!.. Adnan Hoca, aynı zamanda Türkiye’nin ilk oyuncu geliştiren antrenörüdür. Modern antrenman yöntemleri uygulayarak; kadrosundaki bütün oyuncuları teknik, taktik ve kondisyon açısından üst seviyelere çıkarmıştır. Oyuncularına Avrupa formatı kazandırmıştır.

        Genç Türk antrenörlerin Adnan Suvari felsefesine sahip çıkmaları, Türk futbolu ve Göztepe’nin geleceği adına çok önemlidir.

        Çünkü iyi antrenör; parayla sürekli oyuncu aldıran değil, oyuncu yetiştiren ve kendi yetiştirdiği oyuncularla başarılar kazanan antrenördür!”

        Sevgili Göztepeliler; gördüğünüz gibi, Klaus Hoca’nın Adnan Suvari’li Efsane Göztepe için söyledikleri ders alınacak nitelikte çok önemli sözler! Yaklaşık 90 yıl sonra kendi tesislerine kavuşan... Yeni yapılanma ile artık Öz Göztepeliler tarafından yönetilen kulüp; nihayet doğru bir yörüngeye yerleştirilmiştir.

        Umarım; yeni dönemde, 60’lı yılların Göztepe ruhu da yeniden canlanır ve Göz-Göz hak ettiği şanlı tarihine en kısa zamanda yeniden kavuşur!

        Diğer Yazılar