Çocuk yok köpek var!
BAYILDIĞIM çift İrem Derici ve Rıza Esendemir önceki günlerde paparazzilere yakalanmışlar ve soru yağmuru başlamış. “Efendim ne zaman evleniyorsunuz” sorusunu nikâh masasına oturarak atlatan genç çiftimiz şimdi de “Çocuk ne zaman” sorularına maruz kalıyor normal olarak. Bu soruya “Köpek aldık, Çocuğa gerek yok” diye esprili bir şekilde cevap veren İrem’in pop dünyasındaki rengini çok seviyorum. Şöyle konuşursam buraya gider diye hesaplamadan içinden geleni dışarıya yansıtıyor. Bu da doğal olarak onu samimi bir kişi yapıyor. Söylediği şey ise içinde bulunduğumuz yüzyılın bir gerçeği. Çiftler artık çocuk yapmakla uğraşmak yerine ilgilerini sevgilerini evcil hayvanlar ile dolduruyor. “Torun veremedi bana ama torunum kadar seviyorum bu köpeği” diyen ne anneler tanıdım. Hem aile mutlu hem genç çiftler. Olayın bir de şöyle güzelliği var, çocuk bakımı konusunda endişesi olan çiftler evcil hayvanın dertlerine bile pes edip çocuk büyütemeyeceklerini anlıyorlar. Bu şekilde ilgisiz anne baba konusu rafa kaldırılsa ne güzel olur öyle değil mi?
İllüminati geldi hanım!
MADONNA yeni albüm üzeri oraya buraya soyuna dursun, 10 Mart’ta çıkması planlanan Rebel Heart isimli albümünün şarkıları stüdyodan çalınıp patır patır ortalığa düştü. Durum böyle olunca ani bir manevra ile 6 şarkıyı birden piyasaya süren Madonna, yeni rekorların peşinde. Albüm çıkana kadar biz bu şarkılara alışmaya çalışalım çalışmasına fakat şarkılardan biri oldukça enteresan. İlüminati şöyleydi, böyleydi diye bizler çene yormaya devam edelim, kadın kalkıp tüm olayın şarkısını yapmış. Jay-Z’sinden Rihanna’sına kadar İlüminati konusunda adı geçen herkesi de olaya katan Madonna, herkesin bu eğlenceli partide rolü olduğunu bir güzel anlatmış. Bir diğer şarkı “Devil Pray”de “Hallelujah” çektirip duaya çağıran Madonna’nın bu sefer kafası karışık gibi geldi bana. Ya da her zamanki tekniğini uyguluyor; aşırı doz ver ki, kimse sesini çıkaramasın!
“An” meselesi
BİNLERCE yılbaşı partisi arasında geçirdiğim en huzurlu dakikalar geçen cumartesi Ekavart Gallery’deki Arkın Allen (Mercan Dede) sergisinde yaşandı. Kadim Zaman Makinesi isimli sergideki inanılmaz eserlerin her birini incelemekten gözlerim bozulacaktı neredeyse. Ama asıl olay, o değerli eserlerin arasında Mercan Dede’nin Arzu Kaprol ile yaptığı üretim üzerine sohbet. Üretim derken “Ben Paris Moda Haftası’ndayken...” diye başlayan beylik cümlelerden hiçbiri kurulmadı mesela. Üretim anı, üretirken hissedilenler ve o anda girilen farklı boyut ana konuydu. Konuşmanın bir yerinde Arkın Allen “Aslında zaman değil, biz geçiyoruz hayattan” diye başlayan bir cümle kurunca antenlerim açıldı ve daha dikkatli dinlemeye başladım. Özünde tek tek anların var olduğundan bahsetti. “Anın içinde psikolojik anlamda geçmişin yükü yok, geleceğin kaygısı yok. Egonun girmesi mümkün değil” diye aydınlatıcı cümlelerine devam ederken, araya ego giriverdi işte. Şu ego meselesini bir çözebilse insanlar belki de bu sohbetteki huzurlu ve dingin ortam yakalanacak ama nerede? Neyse, kendi adıma daha yalnız hissettiğim, olan biteni daha iyi anladığım müthiş bir sohbet yaşadım. En azından anlamayan arkadaşlarımın iddia ettiği gibi “delirmediğimi” fark ettiğim bir andı! Teşekkürler Arzu Kaprol ve Arkın Allen.
Lezzet önemli!
JALE Balcı en sevdiğim şeflerdendir. Asmalımescit’teki Antiochia’da yarattığı harikaları sıkı takip edenlerdendim. Şimdilerde gustosunu Zekeriyaköy’de açtığı Lokanta Farina’da sürdürüyor. Ben yolu bahane edip henüz yeni lokantasını görmedim ama yeni buluşlarıyla milleti kopardığını duyuyorum. Özellikle pazar bruch’larını anlata anlata bitiremiyor gidenler. Fakat şanslıyız ki biz ona gidemeyince o bize gelmiş gibi oldu ve geçtiğimiz hafta sonu Yan Gastro Bar’daki özel tadımda yeni lezzetlerini keşfettik. Roxy’nin yanındaki Yan Gastro’da bu tip şef aktiviteleri yapılacakmış. Bildiğiniz bir mekânda bilmediğiniz yemekleri yemek keyifli olabilir.
