Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Avrupa üzerindeki etkisini reklam müziği olan Sympathique’in ardından iyice güçlendiren Amerikalı grup Pink Martini, yeni albümü ‘Je Dis Oui’ (Evet Diyorum) ile meydanlara döndü. 50’lerin müzik akımlarını, klasik müzik, caz ve pop etkileşimleriyle şarkılarına uygulayan grubun albümden aldığı ilk şarkı ‘Joli Garçon’, açılışa uygun Fransız’lıkta bir şarkı. ‘Joli Garçon’ aynı zamanda ‘Souvenirs’ filminde ünlü oyuncu Isabelle Hupert tarafından seslendirilecekmiş.

        1950’de efsanevi İspanyol Amalia Rodrigues’in seslendirdiği ‘Solidao’, Pasific Youth Choir’un vokaliyle bambaşka bir yere çekilmiş. Lübnanlı şarkıcı Fairuz’un ‘Al Bint El Chalabiya’sıysa bir başka âlem. (Şarkı bu şekilde anlam kazanmadıysa Deniz Seki’nin ‘Böyle Gelmiş Böyle Geçer’ olarak söylediği şarkının orijinali dersem daha anlamlı olabilir.)

        Albümün sürpriziyse Belkıs Özener’in seslendirdiği ‘Aşkım Bahardı’nın yine Türkçe sözlerle yapımda yer alması. Solistin Türkçe tonlamasının gayet iyi ayarlandığı şarkıyı duyunca nedensiz bir mutluluk kapladı içimi. Yıldırım Gürses bestesini yabancı bir albümde görmek o kadar iyi geldi ki.

        Benim için bir diğer sürpriz de Rufus Wainwright’la birlikte söylenen ‘Blue Moon’ oldu. Toplamda, önceki Pink Martini albümlerine göre biraz zayıf kalsa da ağzınızda güzel tat bırakan albümlerden olmuş ‘Je Dis Oui’. Albüm de çıktığına göre Pink Martini şarkıları ezberlenip gruba, 15 Nisan Volkswagen Arena konserlerinde eşlik edilebilir.

        !F ZAMANI

        İstanbul'u güzelleştiren enerjilerden biri süphesiz !f Film Festivali dönemi. Hepi topu 10 gün sürse de gala geceleriydi, yönetmenlerle sohbetlerdi, kapanış partisiydi derken önemli bir zaman dilimini kapsıyor aslında.

        The Love Witch

        Bu sene ‘Moonlight’ filmiyle açılan festivalde, Oscar’a aday olan ama ülkemizde henüz gösterime girmeyen filmlerle erken bir buluşma yaşayabileceksiniz. Futbolculardan gay olmaz diyen katı kuralları eleştiren ‘The Pass’, Richard Linklater’ın 80’ler yazına götürmesini beklediğimiz ‘Everybody Wants Some!!’ (Herkes Biraz İster!!) ve pek tabii ki Ang Lee’nin son harikası ‘Billy Lynn’s Long Halftime Walk’ (Billy Lynn’in Uzun Yürüyüşü) en merak ettiğim filmler arasında yer alıyor. Kitsch takıntılı yönetmen Anna Biller’ın ‘The Love Witch’i de (Oyun) merak edilenlerden.

        SOSYAL MEDYA SEZEN'İ

        Önceki gün Instagram’da dolaşırken Sezen Aksu CD’lerinin 1 numaraya oturduğu bir görselle karşılaşınca, Sezen Aksu yayınladı zannedip üzüldüm. Koskoca Sezen Aksu herkes gibi mi olmuştu yani? Pop dünyamızda en yukarıdakinden en aşağıdakine kadar herkesin kullandığı bir klasik cümle var, bilirsiniz: Klibim 2 günde 2 milyona ulaştı, fanlarıma teşekkür ederim...

        Artık ne biçim işse her klip çekenin ‘eseri’ 2 günde 2 milyona geliyor. ‘Bir numarayım’ post’undan sonra bir de bunu yazarsa ağlarım dedim Sezen için. Meğer o hesap fan sayfasına aitmiş, Sezen Aksu böyle bir şey paylaşmamış.

        Sinirli Sezen hayranlarının sanki devlet sırrı paylaşmışım gibi üzerime yürümelerinden hatamı anlayıp geri dönüp gerçek hesap @SezenAksuResmi’yi buldum. Bu sefer de kendisinin 12.400 takipçisi olmasına inanamadım açıkçası. Organik takipçi olunca böyle mi oluyor yoksa, sosyal medyadaki yüz binlere, milyonlara alışmıştık oysa!

        JACK BAUER'SIZ '24'

        ‘24’ ne kadar efsanevi bir dizi olsa da asıl gücünü ikonik karakteri Jack Bauer’dan alıyor. Ya da biz öyle zannediyoruz, çünkü dizi yeni sezonda Kiefer Shutherland olmadan yoluna devam ediyor.

        Dizinin yapımcısı Howard Gordon’la konuşma imkânı bulunca bu konuyu sordum. Türkiye’de FX ekranlarında yayınlanacak dizinin yeni starı Corey Hawkins’e aşırı bir güven var. Dizinin ilk bölümü pazartesi sabahı 06.45’te dünyayla aynı anda vizyona girecek. Gordon’a göre merak edip bir bölüm izleyen diziye takılıp gidecek. “Jack Bauer da kimmiş?” diyebilecek miyiz acaba?

        Diğer Yazılar