Hayvan Hakları Kanunu değişsin
DÜNYA tatlısı diye özet geçebileceğim Tanem Sivar ve Edhem Dirvana, gözlerden uzak yaşamayı seçen bir çift olsa da şu an fazla göz önündeler. Belki hayatlarında ilk kez basının bu yoğun ilgisinden şikâyetçi değiller. Çünkü aile fertlerinden biri olarak kabul edilebilecek sevgili köpekleri Django ve Pamuk, kim olduğu gayet açık olarak bilinen bir vahşi adam tarafından zehirlendi.
Buraya kadar olan bölümü zaten biliyor olmalısınız ama dört ayaklı dostlarımızı hiçbir şekilde korumayan bu kanun değişene kadar konuyu dile getirmekte bir zarar görmüyorum. Bir hayli yetersiz olan hayvanları koruma kanunu mutlaka değiştirilmeli. Hayvanlara yapılan bunca vahşi eziyetin cinayet, yapanları da katil olduğunu kabul eden bir yasaya ihtiyacımız var. Çünkü bu canilerin, hayatın hayvanlarla güzel olduğunu anlayacak kadar beyinlerinin gelişmesini beklemek uzun iş.
Hayvan haklarının gerçekten korunduğu bir yasa teklifinin kabul edilmesi için hep birlikte çalışmamız gerekiyor. Dün Edhem’in sosyal medya hesabında yazanlar gibi “Bütün bu süreç belki de insanlıktan çıktığımız bir dönemde bize tekrar birlik olmayı, merhametli olmayı hatırlatır.” Tamam, hayvan sevgisini anlayamıyor olabilirsiniz ama bu kadar insanın döktüğü gözyaşını anlamlandırabilirsiniz sanki, o kadar da zor olmamalı.
**************
DELİLİĞE ÖVGÜ ARTIYOR
BU hafta piyasaya çıkıp da dikkatimi çeken iki kitap da ‘deliliğe övgü’ niteliğinde. Kitaplardan ilki bir akıl hastasının geçirdiği korkunç hayatı matrak bir şekilde anlatmayı başaran Jenny Lawson’ın ‘Delicesine Mutlu’ isimli romanı. Yaşadığınız dünyaya zor diyorsanız, delilerin yaşamına göz atmak size zorlukları yenme konusunda güç veriyor. Tabii kitapla ilgilenmeniz için deli olmanız gerekmiyor, günümüz dünyasında yaşayan depresyona meyilli bireylerden biriyseniz işte kitap tam da size göre. Diğer kitap ise oyuncu Kerem Fırtına’nın “En Yakın Arkadaşım Bir Deli”si. Kerem Fırtına’nın anlattıkları kadar anlatım şekli de ilgimi çekti. İlerde tiyatro metnine dönüştürebileceği bir hikâye yazmış doğrusu. Anlatı tadındaki hikâyelerinde uzun süre kendi kendine mi yoksa arkadaşıyla mı konuştuğunu anlayamadım ki bu da mesajın yerine ulaştığının bir göstergesi.
**************
EN MODA KISALAR
Moda ve film dünyasını buluşturan Fashion Film Festival bu sene üçüncü kez yapıldı. Ödül töreni öncesinde F King Dergisi’nin düzenlediği moda kokulu yemekteydim. Gece için ülkemize gelen Dion Lee sevgilisiyle birlikte masanın ortasında, Avustralya Büyükelçisi Marc Innes-Brown ve Demet Sabancı başköşede derken ben de masanın benim yakınımda olan tarafıyla sohbete başladım.
Gecede moda üzerine çekilmiş kısa videolara ödüller verilirken, yemekte yanımda oturan Zenne ve Çekmeceler filmlerinden yapımcı ve oyuncu olarak hatırlayacağınız Bulut Reyhan kendi kurduğu shortbyshort.com’dan bahsetti. Günümüz şartlarında ünlü bir yönetmenin festivallerden çıkmasındansa internete damgasını vurup bireysel hayran kitlesi yaratması daha olası. Short by Short da yaratıcılığı olan genç yönetmenleri genç kitlelere buluşturmak için tasarlanmış.
Sponsor firmaların desteği ile yeni kısa filmler için kaynak yaratacak olmaları ise işin en heyecanlandıran kısmı bence. Sitedeki kısa filmleri izlemek için yönetmen adayı olmanıza gerek yok tabii, beyin açmak için vaktiniz olsun yeter.
