Mabel'in damarı
MABEL Matiz yeni teklisi ‘Öyle Kolaysa’ ile sakin sakin ilerlediği müzikal yolculuğuna damardan damardan devam etmeye karar vermiş. İlk dinleyişinizde etkisi altına alan şarkı, bağlama tadında çalınan elektro gitar tınılarıyla hayli içli başlıyor ve sonuna kadar da etkisini sürdürüyor. Sözleri itibarıyla kendisine genç yaşında ‘halk ozanı’ denmesinin ne kadar doğru olduğunun altını da çiziyor tabii.
Son dönemde alternatif müzikler sürekli aynı tarz müziği pompalayan radyolarda biraz olsun yer bulabiliyorsa, Mabel Matiz’e çok şey borçlular doğrusu. Alternatif olan Mabel’in sadece müziği değil! Albüm kapaklarında, kliplerinde her zaman ayrı bir titizlikle çalışan sanatçı, bu sefer de çıtayı bambaşka bir yere doğru götürüyor. ‘Öyle Kolaysa’nın videosunu yöneten Anıl Can daha önce moda dünyasında etkisini gösteren görsel zevkini şimdi ekranlara taşıyınca kalıpların dışında bir klip ortaya çıkmış. İkilinin yenilikçi ruhu umarım birçok popüler isme ilham olur da klip yönetmenlerimiz yakın planlar, yüze patlatılan ışıklar ve manasız hallenmeler klişelerinden biraz olsun kurtulur.
*********
STAND UP'IN DELİSİ
ÖNCEKİ gece BKM Mutfak’ta daha önce karşılaşmadığım bir kalabalık eşliğinde taze stand up’çı Yavuz Günal’ı izledim. Salona girdiğimde sol sırayı kapatan Sarp Apak, Bartu Küçükçağlayan ve Derya Karadaş’ı görünce komedyene olan merakım daha da artı. Meğer onlar da Can Bonomo’nun “Yavuz Günal’ı izlemelisiniz” ısrarı üzerine gelmiş.
BKM Mutfak Açık Mikrofon günlerinde 10 dakikayla başlayan stand up serüveni haklı olarak kendi özel şovuna ulaştırmış onu. Türk sahnelerinde bu kadar modern espriler yapan cool bir komedyene ilk kez rastladığım için hem şaşkınlık yaşadım hem de arka arkaya sıraladığı esprilere katıla katıla güldüm. Gecenin sonunda zır deli olduğunu düşünmeye başladığım birinin şovunu izlemek değişik bir deneyimdi. Netflix’te Maz Jobrani, Louis CK ve Vir Das’ın yaptığı kara komediye bayıla bayıla gülüyorsanız acilen Yavuz Günal’ı şovuna gidip izlemeniz gerekiyor.
*********
TUTMAYACAK TREND PLOGGİNG
İSVEÇ’TE yayılmaya başlayan yeni trendi duydunuz mu; ormanda spor yaparken çöpleri toplamaca! Kolunuza taktığınız çöp poşetine koşuya çıktığınız arazide gördüğünüz çöpleri doldurmaya başlıyorsunuz. Yol boyunca toplanan çöplerden poşetiniz ağırlaştıkça daha fazla kalori yakmanıza neden oluyor.
Plogging adı verilen bu trend, Kosta Rika, Fransa ve Meksika’ya sıçrayıp yayılmaya başladı bile. Bu şekilde insanlar spor yaparken ruhlarına iyi gelecek bir harekete de dahil oldukları için 2 kat daha iyi hissediyorlar. Adı geçen ülkelerde yerlerde nadiren çöp bulunduğu için heyecanlı olabilir de, bizde trend başlasa yere atılan çöpleri toplamaktan 10 metrekarelik bir alana tıkılır kalırız herhalde. İşte asla Türkiye’de gelişmeyecek bir trend daha.
*******
!F FİMLERİ SEÇİLDİ Mİ?
BU sene 17’ncisi gerçekleşecek olan !F Bağımsız Film Festivali’nde yayınlanacak yapımlar arasında seçim bir hayli zor. ‘Şafaktan Önce’, ‘Uğur Böceği’ (Lady Bird) ve ‘Yara’ (The Wound) merakla beklediklerim.
Festivalin kapanışını yapacak olan James Franco filmi ‘Disaster Artist’ ise şiddetle tavsiye ettiklerimden. Sadece yeniler de değil üstelik, Derek Jarman’ın 1978 yapımı punk klasiği ‘Jubile’si ve Wolf Gremm’in, Fassbinder’li cyberpunk gerilimi ‘Kamikaze’89’ bu yılın önemli filmlerinden.
İş Bankası Maximum Kart sponsorluğundaki festivalin Müjde Ar’ın katılacağı sohbet bölümünü de atlamamak lazım.
