Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “MÜSLÜMANLAR tedirgin oluyor, Hıristiyan olmaktan korkuyorlar. Bu şekilde devam ederse Türkiye’yi Hıristiyan yapacağız. En büyük sıkıntıları oraya gelenlerin Hıristiyan olması. Türkiye’yle yaşadığımız çatışmaların birçoğunun sebebi bu. Bunun çaresi yok, onlar Hıristiyan olacak. Biz de Ortadoğu’ya ve Türkiye’ye hâkim olacağız...”

        Yukarıda tırnak içinde verdiğim sözlerin Almanya’da bir Hıristiyan milletvekili tarafından sarf edildiğini söylesem ne düşünürdünüz? Bu sözler sizi rahatsız ettiyse şimdi sizden bir ricam olacak. “Müslüman” ve “Hıristiyan” ifadelerini birbirleriyle değiştirip metni tekrar okumayı deneyin.

        Çünkü AK Parti Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu önceki gün yaptığı bir konuşmada bu ifadeleri kullandı. Üstelik Kavaklıoğlu sade bir milletvekili de değil. Kendisi aynı zamanda TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Başkanlığı makamında oturuyor. Dolayısıyla söylediği bu sözlerin, bir Batı gazetesine aktarılıp Fransızca veya İngilizce’ye çevrildiğinde çok daha afili duracağından ve epey düşmanca bir niyetle okunacağından da zerre şüpheniz olmasın.

        Kavaklıoğlu bu düşüncesinde yalnız olsa sorun yok. Ancak gel gör ki Avrupa’da Hıristiyanlığın güç kaybettiğine, Müslümanlığın kıtaya hâkim olmak istediğine inanan on milyonlarca insan var. İşin güzel tarafı böyle düşünenlerin çok azı Müslüman! Müslümanlığın kıtaya hâkim olmak üzere olduğu söyleminin patenti Avrupa’daki Türkiye düşmanlarının elinde. Kavaklıoğlu’ndan farklı olarak da Avrupalı ırkçı partiler bu durumu bir tehlike olarak görüyorlar. Çözüm olarak da Avrupa’daki Müslümanları anavatanlarına geri göndermeyi vaat ediyorlar seçmenlerine. Ne yazık ki bu düşünce bazen insanlık dışı saldırılara ilham kaynağı da oluyor. Mesela Almanya’da hava almak için parka çıkan hamile bir Müslüman kadın bıçaklanıp öldürülüyor, Türk dönerciler katledilliyor ya da Norveç’te olduğu gibi Avrupa’nın Müslümanlaşmasına karşı çıkmak istediğini söyleyen bir cani, ilkokul kampını basıp çoğu göçmen 69 öğrenciyi kurşuna diziyor.

        IRKÇIYA YARIYOR

        Dediğim gibi bu tespitin Avrupa’daki alıcı kitlesi Türkiye’dekinden geniş. Üstelik haklı olduğu noktalar da var. Avrupa’da Hıristiyan ve milliyetçi akımların 2010’a kadar güç kaybı yaşadığı doğrudur mesela. Ancak bunun sebebi iddia edildiği gibi göç eden Müslümanlar değil, 2’nci Dünya Savaşı’ndan sonra büyüyen ve kıtaya barış getiren Avrupa Birliği’nin gelecek vizyonuydu. Ulusalcı aşırılıkları törpüleyerek bir “Avrupalı kimliği” altında birleştirmeyi hedefleyen AB, hatırı sayılır bir mesafe de kat etti nitekim. Ancak 2008’de başlayan büyük ekonomik buhran bu seyri tersine çevirdi. İşsiz kalan, hayat standartlarında bariz bir gerileme gören Avrupalı da günah keçisi aramaya başladı. Öfkeye sebep biçerek rüzgârı arkasına almak isteyen ırkçı partiler de Müslüman göçmenleri günah keçisi ilan edip “Alın size sebep” dediler. Netice mi? Güçlendiler, hem de çok güçlendiler. Mesela Avusturya’da iktidara geldiler.

        Avrupalı ırkçıların savundukları tezleri kulağa hoş gelir, oy da getirir hesabıyla Türkiye’deki seçmenlere satmaya çalışmanın sonuçlarını iyi düşünmek gerekiyor. Avrupa’daki Müslümanlara hayatı zindan etmek isteyen İslam düşmanlarının söylemleri hangi saikle olursa olsun Türkiye’de de sahiplenilirse sonuç çok vahim olabilir. AB’yle siyasi krizler yaşayabiliriz, yaşıyoruz da zaten... Ama bunun yansıması Avrupalı Müslümanları yakacak bir yangına odun taşımak şeklinde olmamalı. Müslümanları Avrupa’nın güç kaybının ana sebebi olarak gösteren, Türkiye’yi de savaşın cephesi ilan eden bu akla ziyan söylemin Avrupa’daki ırkçı grupların birbirine düşmesini engelleyip birleştirdiğini de unutmayalım derim. Irkçının üslubu veya söylemlerini sahiplenerek yapılan siyaset yine ırkçıya yarıyor, popülizm denen tezgâh tam da böyle işliyor. Avrupa’daki merkezi partiler de şimdi kurbanı oldukları bu tezgâhın bedelini ödüyorlar zaten.

        Diğer Yazılar