Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        FARKLI coğrafyalardan insanlar, gelişen imkânlar sayesinde daha önce hiç olmadığı kadar birbirine yakın. Dolayısıyla sorumsuzca davranıldığında medeniyetler arası çatışma riski hiç olmadığı kadar yüksek. Ve galiba artık fark etmeliyiz ki beraber yaşama becerisinin temelindeki anahtar kelime de sorumluluk. Sri Lanka'da 20 yıl önce yaşansa kimsenin ruhunun bile duymayacağı kanlı çatışmalar, birkaç ay önce kelebek etkisi olarak açıklanabilecek şekilde Avrupa'nın, Amerika'nın göbeğinde devasa reaksiyonlara yol açtı.

        Tahran'da demokrasi isterken sokak ortasında vurularak can veren Nida'nın adı bir saatte tüm dünyada sessiz ama kulakları sağır edecek şiddette bir çığlığa dönüştü.

        15 milyon nüfuslu İsviçre'nin yeni minare inşaatını yasaklaması, 1 milyar 300 milyon Müslüman'ın Batı medeniyetine olumsuz bakışını derinleştirdi. Demokrasi ülkesi olarak bilinen İsviçre bir anda hoşgörüsüzlüğün merkezi ilan edildi, küresel bir tepkinin mıknatısı haline geldi.

        Kelebek etkisinin bir başka acı örneğini geçen ay Sudan'da yaşadık. Sudan'da Cezayir ve Mısır milli takımları arasında bir maç oynandı, olaylar çıktı, 20 kişi öldü. Tepkili Cezayirliler Paris'te sokağa döküldü. Bir Fransız polisi, Paris'teki bir Cezayirliyi "Defol buradan pis Arap, seni dövmeyelim şimdi!" diyerek azarladı. Polisin sorumsuz davranışı Arap dünyasında Fransa'daki artan ırkçılığın göstergesi olarak damgalandı, protesto edildi.

        LİDERLERİN SORUMLULUĞU

        Eğer durum böyleyse Fransa'nın Paris'inde Cumhurbaşkanlığı Sarayı Elysee'den, 70 milyon adına fikirler beyan eden, kararlar alan Nicolas Sarkozy'nin veya Beyaz Saray'da oturan Obama'nın bu sorumluluklarının farkına vararak konuşması gerekmez mi?

        İnsanlık temelinde birleşen global köyümüzün sakinleri, ne yazık ki tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar aralarına soyut ve somut duvarlar örerek, farklılıklar icat ederek yaşıyor, cennet dünyayı birbirileri için cehenneme çeviriyor.

        Yaşadığımız topraklarda sadece 100 yıl önce yaşayanları ortak atalarımız olarak kabul edip 10 binlerce yıl önce buralarda yaşayanları birleştiren insanlık gerçeğini görmezden gelerek, kendi küçük dünyalarımızda sürekli birbirimize karşı farklılıklar keşfederek nereye varabiliriz sizce?

        Hal böyleyse, dünyanın başka ülkelerinde yaşananlardan kopuk bir şekilde ahlaki bir gerçekliğe nasıl ulaşabilir, etrafımızdaki gelişmeleri nasıl doğru bir şekilde yorumlayabiliriz?

        Bu sütunlarda yaşadığımız 'global köyün' diğer evlerinde yaşanan, bu sayfalarda kimi zaman yer bulan, kimi zaman bulamayan gelişmeleri analiz edip, sizlere aktarmaya çalışağım. Hepinize merhaba...

        Diğer Yazılar