Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu yazıyı olağanüstü bir denizin kıyısında, muhteşem bir manzaraya bakarak yazıyorum.

        Atina'dayım.

        Dünyanın tüm denizcilerinin ve denizcilik sektörü temsilcilerinin bir araya geldiği, dev bir fuarı ziyaret etmek ve sektörü daha yakından tanımak için.

        İki yılda bir Atina'da yapılan bu fuarın adı: Posedonya.

        Fuar ismini Yunan mitolojisindeki denizler tanrısından alıyor. Sektör, gerçekten de bir tanrının ismiyle anılacak kadar büyük: dünya deniz ticaret filosu 1 milyar dwt. büyüklüğünde. Bu şu demek,, dünya denizlerinde yılda 7 buçuk milyar ton yük taşınıyor. Yani 1 trilyon dolar bedelinde bir pazar !!!

        Yaz desem, pek azımız yazabilir bu rakamı bir çırpıda.

        Bu dev pazarda, Yunanlıların hakim olduğu hacim ise 220 milyon dwt. karşılığında, yani dünya deniz ticaretinin yüzde 20'sine onlar hakim.

        Yunanlı armatörlerde para bol, o kadar ki mesela George Sarridis boşanabilmek için eski eşine 60 milyon sterlin ödemiş!!!!

        Geçelim suyun bu yanına, Anadolu'ya.

        Su aynı su, deniz aynı deniz, yük aynı yük, ama vizyon farklı.

        Türk deniz ticaret filosu henüz bebek, 12 milyon dwt. yük kapasitesinde.

        Türkiye'de tersanesi, marinası tüm denizcilik sektörünün yıllık döviz girdisi ise 20 milyar dolar.

        Bu rakamları aklınızda tutun, yine geçiyoruz karşı kıyıya, Atina'ya.

        Atina, her iki yılda bir tanrılara yakışır bir organizasyonla ağırlıyor sektörün en önemli isimlerini.

        İşte bu fuarın bir parçası olarak Türkiye'nin belki de en karizmatik armatörü, Eşref Cerrahoğlu ile birlikte gittik Yunanistan'a.

        Eşref Cerrahoğlu hem girişimci işadamı kimliğiyle hem de Deniz Temiz TURMEPA Başkanı olarak sivil toplum liderliğiyle iyi tanınıyor sektörde.

        Pire Limanı'na demir atmış dev gemiler ve tertemiz denizde kuğu gibi süzülen yelkenlilere karşı, Pire Yat Kulübü'nde bir öğlen yemeğindeydik.

        Eşref Cerrahoğlu'nun enerjisi ve heyecanı tüm davetlilere yansıdı.

        Dünya devlerinin başkanlarıyla tanıştık, hepsi de Türkiye'yi ve Türk denizciliğini yakından takip ediyor.

        Ardından, Uluslararası Deniz Temiz Dernekleri Çatı Kuruluşu INTERMEPA toplantısına katıldık. Milyon dolarlık servetleri ve dev hacimli pazarı yöneten armatörler, deniz temizliği konusunda da samimiyetle çalışıyor.

        Her bir MEPA'nın ( Deniz Çevre Birliği ) başında dünyaca ünlü denizciler var. Yıllardır ekmeğini yedikleri denizlere bir çeşit vefa borcu ödüyorlar.

        Aynı duyarlılık Yunanistan'ın tamamında yaygın. İstanbul'da deniz kirliliğinin tartışıldığı şu günlerde, Yunanlı dostlarımız Atina'nın her köşesinde arıtılmış, tertemiz bir denize giriyor. Plajlar kamuya açık, tramvay yollarıyla birbirine bağlı.

        TURMEPA bu örgütler arasında yüksek itibara sahip. Bugün HABERTÜRK ekranlarında duyuracağımız son kampanyaları da yine heyecanla karşılandı.

        Atina'da fuar için limana giren Ankara Gemisi'nde bir de davete katıldık.

        Bilmem biliyor musunuz, Ankara Gemisi Türkiye'nin tek büyük ölçekli yolcu gemisi. Görseniz, içiniz acır. Atina Limanı'nda dev gemilerin muhteşem gövdelerinin arasına utana sıkıla yanaşmış bir hali vardı.

        Üzüldüm. Son yıllarda Türk denizciliği hızla büyüyor. Tersane sayısı 36'dan 72'ye çıktı. Ama marinalar hala yetersiz. Üstelik sektör çok da kontrolsüz büyüyor. Tuzla'da ardarda yaşadığımız kayıplarımız da bu yüzden.

        Sektörün ciddi anlamda bir vizyona ve desteğe ihtiyacı var.

        Eşref Cerrahoğlu'nun sözleriyle aktaralım "Bir de Türk insanı denizi severse, işte o zaman bu sektörü kimse tutamaz!"

        Atina'dan ayrılırken aklımda bir bu sözler, damağımda da Girit domateslerinin hormonsuz olağanüstü lezzeti kaldı!

        ozlemgurses@haberturk.com

        Diğer Yazılar