Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir seyahat yazarı ve bağımlısı olarak; daima şunu savunmuşumdur; 'herkes olabildiğince çok yer görmeli.' Ve seyahat tutkunlarına, önce kendi ülkelerini keşfetmelerini, daha sonra dünyayı keşfe çıkmalarını öneririm her zaman... Yani; 'çemberin içinden başlayın, ülkenizden.' derim. Yalnız; geçen gün okuduğum bir köşe yazısı karşısında, gerçekten nutkum tutuldu adeta.

        Gurme yazar Vedat Milor'un, ‘Yaz tatili planları ve okuyucu mektupları’ başlıklı köşesinde kurduğu cümleler, bana da, okuyacağınız bu cümleleri kurma gereğini hissettirdi. Bunu, seyahat yazarı ve sevdalısı kimliğimle değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kimliğimle yapmak istedim. Milor'un her bir cümlesi, içime dokundu.

        Evet, kendisini sever, programlarını takip ederim, bilgi ve donanımına saygım sonsuz. Ne var ki; ülkemiz turizmi kan ağlarken; 'Bu yaz güneye inmeyeceğim, fiyatlar gücümü aşıyor' söylemini aklım bir türlü almıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan her bir vatandaşı, ülke turizmine destek olmak yerine; yurtdışında herhangi bir lokasyonda tatil yapmaya teşvik etmek, açıkçası üzücü.

        Türkiye'de, özellikle güney sahillerinde yaşanan yanlış fiyat politikası, hepimizin karşısında olduğu bir durum. Kabul, ancak, bugünlerde, bu kriz yaşanırken; şartlar her ne olursa olsun, Türk turizmine hep destek, tam destek verilmeli. Yani, en anlaşılır hali ile, eğer cebimde 75 euro varsa, bunu ülkemde harcamayı tercih ederim.

        Çünkü; son Antalya seyahatimde, durumun ne denli vahim olduğunu, bırakın yabancı turisti, yerli turist sayısının bile azaldığına şahit oldum. Sözüm o ki; bence bu tarz büyük cümleler kurmadan önce, çıkıp bir dolaşmak; havayı solumak, halkla ve esnafla konuşmak lazım diye düşünüyorum.

        İspanya'da ve İtalya'da çok daha uygun ve makul fiyatlarla tatil yapabiliyorsunuz, bu bir gerçek. Uygun fiyatlı uçuş, otel bulmakta mümkün. Bazı yerlerde çok daha ucuza yemek yiyorsunuz bu da doğru. Benim de yapmışlığım vardır. Yalnız, sayın Milor, bu kadar çok gezmiş biri olarak, ülkemiz sınırları içerisinde de, bunu yapabileceğiniz yerlerin var olduğunu unutmuş sanırım.

        Şarap konusunda da, yurtdışında daha makul fiyatlı şarap içebildiğini belirtirken, kendisinin tercih ettiği standartlarda bir şarabı İtalya'da da, İspanya'da da çok ucuza içemeyeceği gerçeğini de ben hatırlatmış olayım. Tabii, tatilden ne beklediğinizde önemli bu noktada. Sırf uygun yemek yiyeyim, şarap içeyim diyorsanız; nacizane; ben size Lviv'i öneriyorum, İspanya'ya kadar gitmenize gerek yok.

        Sadece Bodrum ve Alaçatı gibi popülasyonu yüksek lokasyonlardaki, kalbur üstü kesime hitap eden beach club'lar ve restaurantları kastederken, bunu tüm güney sahillerine yansıtmak, bence yapılabilecek en büyük hata. Hele ki; bu zamanda. Türkiye sınırları içerisinde, sadece Karadeniz'i tercih edeceğini söylemiş sayın Milor. Bir Karadeniz'li olarak; bundan son derece memnuniyet duydum, ancak, Karadeniz sizin kafanızdaki tatil anlayışı için pek uygun değil bence. Size İspanya'da Cadiz, İtalya derseniz Nemi verelim, daha uygun olacaktır. Malum şaraplar ucuz.

        Had, hudud konularında yerini her zaman bilen biri olarak; kendimce, bu ülke vatandaşı olarak, topraklarında yaşayan, burada para kazanan biri olarak, düşüncelerimi paylaşmak istedim sadece. Bir küçük rica ile son veriyorum cümlelerime.

        Gezin, dünyayı keşfedin, yurtdışında da tatil yapın; ama lütfen şu dönemde, ülkemize destek olun. En azından zor günler geçene dek. Bu hepimizin görevi; kısa ve öz, bu ara biraz 'çemberin içinde kalalım' diyorum...

        Diğer Yazılar