Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bodrum Konacık’ta, iki adımda bir trafik lambalarıyla akışın kesildiği ana arter Atatürk Caddesi kalabalık mı kalabalık bu yıl. Neredeyse İstanbul trafiğini özlüyorsunuz. Sadece ana caddeler değil, her yer kalabalık, trafik kilit, hava sıcak, insanın canı kolunu kaldırmayı bile çekmiyor. Bu bıkkınlıkla, Konacık’taki alışveriş merkezi Avenue Bodrum’un köşesini dönüp caddeden sadece bir sokak uzaklaşınca bir vaha ile karşılaşıyorsunuz. Sadece bir demir kapıdan geçmeniz gerekiyor. Çocuk götürmeye kalkışmayın, kapıda alınmayacağı yazıyor. Bu Vaha’nın kapısında bir başka şey daha yazıyor; Yeni Nesli Kütüphane “Zai”- Pazartesi günleri kapalıdır.

        REKLAM

        BİN YILDIR BU ZEYTİN AĞAÇLARI BU BAHÇEDE

        Zai, mitolojide yer alan bir kelime, ‘zeytin’ demek. Zai’nin sahibi Derya Atasoy mekanına bu ismi koymakta çok haklı çünkü bahçede onlarca zeytin ağacı var, en genci 600 yıllık. Hepsi secerelendirilmiş. Bu tarih kadar eski ağaçların üzerinde sanatçı isimleri yazılı birer plaket; Hüsamettin Koçan, Azade Köker, Bedri Baykam, Nezih Çavuşoğlu, Neşe Erdok, Selma Gürbüz, Şahin Paksoy… Ağaçlara isimleri, kendisi bir koleksiyoner olan Derya Atasoy’un hayat arkadaşı Yunus Büyükkuşoğlu koymuş.

        Bu sakin, gürültüden uzak, yeşillikler arasındaki Zai’nin üzerinde bulunduğu arazi koskocaman. Çelik konstrüksiyonla tamamlanmış, iki taş bina var. Bu binalardan biri kilim sanatçısı Belkıs Balpınar’ın eviydi. Birkaç kez gitmiştim. Zaten Derya Atasoy da ondan satın almış. Evleri ve bahçeyi zevkli ve yapısal değişikliklerle vahşi doğadan, bakımlı ve manikürlü bir bahçeye çevirmiş yeni sahibi. Bir yanda bahçedeki onlarca ağacın gölgesi, akan suyun sesi, dış dünyadan bir kopuş, diğer yanda zevkle döşenmiş iç mekanlar…

        BU KİTAPÇIDA OTURUP ESPRESSO’NUZU YUDUMLARKEN OKUYABİLİRSİNİZ

        Ana binada bir kitapçı… İster açıp oracıkta okursunuz, ister satın alıp çantanıza atarsınız. Öykü, roman, şiir, anı, gezi, sanat kitapları raf raf. Duvarlarda Yunus Büyükkuşoğlu’nun koleksiyonundan tablolar, masalarda, yerlerde heykeller… Hemen yanıbaşındaki kafeden mis gibi kahve kokuları yükseliyor. Kışları da açık. Söyleşiler, edebiyatçılardan okuma ve kitap üzerine sohbet, İstanbul’daki film festivallerinden seçki günleri, müzikli akşamüstüler, sanat sohbetleri, akın akın yaz kış Bodrum’da oturanları çekiyor. Zai’nin yaratıcısı Derya Atasoy’a, Zai gibi bir mekan açma fikrinin nereden geldiğini soruyorum.

        Derya Atasoy: Ben kitap okumasını çok severim. Hayalim hep böyle kitaplar arasında yaşamaktı. Bu binaların alımının tek nedeni odur. Benim gibi kitap okuyan insanlarla tanışıp, kitaplar üzerine oturalım konuşalım istedim. Bu binaları buldum, bu ağaçları buldum. Bu ağaçların altında kitap okumak ne kadar zevkli olur kimbilir diye düşündüm. Kafamda kitap okunacak bir kütüphane açma fikri vardı ama böyle bir alan, binalar ve bahçe bulabileceğimi bilmiyordum. 9 Kasım 2016’da aldım bu bahçeyi ve eski taş binaları. Sahibinin Belkıs Balpınar olduğunu öğrenince sevindim. Ondan aldık. Okurken sessizliği severim. Takıntım vardır. Burası çok sessiz. Bir de bir şey okurken yeme içme ihtiyacı da vardır. Burada hepsini bir araya getirme fırsatı doğdu. Eski binalar kuzeye baktığından karanlıktı. Çelik binalarla büyük pencereler ilave etme şansını elde ettim. Bahçe içindeki ikinci binayı da alınca proje büyüdü. Projeyi mimar Arzu Bölük çizdi. Bir su geçirdik bahçenin içinden. Bahçeyi yılan gibi kıvrıla kıvrıla dolaşan bir havuz. Neden diye sorarsanız, Bodrum kışın soğuk, güneş enerjisini kullanarak binaların içine yerden ısıtma yaptırdım, gömlekle oturabilirsiniz içerde kışın. Yazın da sıcak olduğu için su ruhumuzu dinlendirsin, serinlik versin istedim. İnsanlar doğayı unutmasın diye bir Zen havuzu da yaptırdım. 20 Kasım 2017’de de satın aldıktan bir yıl sonra açtım. Açıldığı günden beri şoktayım. Meğer ne kadar büyük bir ihtiyaç varmış.

        Serfiraz Ergun: Bu ağaçların gölgesinde her şey güzel. Kitap okumak da, su sesi dinlemek de, müziğin suya karışması da, kahve içmek de. Kaç ağaç var bahçede?

        DA: Tek gövde 17 zeytin ağacı var. En genci 600-700 yaşında.

        YENİ NESİL KÜTÜPHANE

        SE: Neler yapıyorsunuz burada? ‘Yeni Nesil Kütüphane’ demişsiniz kitapçınıza.

        DA: Ben Doğan Hızlan’ın bir yazısından esinlendim. Henüz inşaat halindeyken burası, Kütüphane Haftası’nda Doğan Hızlan’ın bir yazısını okudum. Diyordu ki, “bir tıkla bütün kitaplara olaşabildiğiniz bir çağda, artık kütüphanelerin işlevinin de değişmesi gerekir. Yeni nesil olmalı. İçinde zaman geçirebileceğiniz, sizin gibi okuyan insanlarla yan yana olabileceğiniz kütüphaneler bir ihtiyaç.” Ben de Doğan Hızlan’dan ilham aldım ve kitapçıma “Yeni Nesil Kütüphane” dedim. Şöminenin üzerine bir manifesto koydum. Orada, önceliğin okuyan insan olduğunu belirttim. Burası onların yaşam yeri. Bodrum’a bireysel yaşamaya geliyoruz, yerleşiyoruz, sonra bireysel yaşayacak alan bulamıyoruz. Özellikle kışları da burada yaşayanlar. Yaz kış açık burası. Yeni çıkan kitapları bulunduruyorum. Okuma alanları yaptım. Gelsin okusun, sahip olmak isterse de o kitaba, satın alsın.

        YAZAR SÖYLEŞİLERİ OKUMA GÜNLERİ

        SE: Kitap okumak veya almaktan başka neler var burada?

        DA: Yazar söyleşi günlerimiz var. Ben en çok o günler mutlu oluyorum. Okuma grubumuz var. Okuma grubumuzda belirlediğimiz yazarlar var, onları davet ediyoruz. 20’ye yakın yazar geldi Kasım ayından beri. İnci Aral, Metin Uca, Ayşe Kulin, Nermin Yıldırım, Armağan Portakal, Onur Caymaz, Feyza Hepçilingirler, Hep Kitap Yayın Direktörü Deniz Başarır aklıma hemen şimdi gelen isimlerden.Kışın böyle günlerde oturacak yer bulamazsınız.

        SE: Duyuruları nasıl yapıyorsunuz?

        DA: Hem yazarlarımızı hem de diğer etkinliklerimizi sosyal medya üzerinden duyuruyoruz. Bizde mail adresi olanlara toplu mail atıyoruz. Yaklaşık 1700 kişi oldu. Bence Zai 5 yıl sonra kulüp gibi olacak. Herkesin kendi sandalyesi bile olabilir. Sürekli gelen müşterilerimiz ve onların arasından da artık arkadaş olduklarımız var.

        FİLM GÖSTERİLERİ VE MÜZİK DİNLETİLERİ

        REKLAM

        SE: Başka ne etkinlikler yapıyorsunuz?

        DA: İf Bağımsız Film Festivalinin ‘If Kare’ bölümü var İstanbul dışına taştığı; bu kış onları gösterdik. Yazlık Sinema grubumuzu da kurunca Akbank Sanat’ın son 5 yıldır gösterdiği kısa filmleri göstereceğiz. Müzik etkinliklerimiz var. 8 kişilik ekibiz. Bize uygun müzisyenleri davet ediyoruz. Ama akustik müzik olsun istiyoruz çünkü bu bahçeye daha çok gidiyor diye düşünüyorum. O yüzden seçerken klasik ve akustik müzik performanslarını seçiyoruz. Tek kişilik oyunlar olabilir içinde müzik olan. Onun dışında, çok kalabalık ve çok sesli gösteriler bu mekana uygun değil. Bahçede de Zen havası olduğu için gelen misafirler de dahil hepimiz dinleti istiyoruz. Mesela piyanist Dengin Ceyhan geldi en son, gerçi henüz 30 yaşında ama Hacettepe Üniversitesi’nde hoca. Çaldı, bitti, avuçlarımız patladı 20 dakika boyunca alkıştan. Programlarımızı #Zaibodrum Instagram adresinden takip edebilirsiniz.

        REKLAM

        SE: Siz daha önce ne iş yapıyordunuz?

        DA: Son 5 yıldır Bodrum’a yerleştim, çalışmıyordum. Daha önce ablamla birlikte mimarlık büromuz vardı 12 yıl. 4 yıl da Dubai’de aynı işi yaptık. Zai’nin binalarını yaparken de inşaata yakın olmanın yararlarını gördüm.

        SE: Mimar mısınız?

        DA: İç mimarlık mezunuyum ama hiç yapmadım, bankacı oldum. Hacettepe İktisat’ta da okudum. Hatta bu Cumartesi İstanbul’a gidiyorum, Bilgi Üniversitesi’nin Marka Okulu’ndan mezun oluyorum. Kep giyme törenim var. Yüksek Lisans. Okumayı seviyorum. Okuma da beni seviyor herhalde bir türlü ayrılamıyoruz.

        EMEKLİ OLMAK İÇİN BODRUM’A GELMİŞTİM AMA…

        SE: Burası çok yeni ama Zai’ye başka projeler düşünüyor musunuz?

        DA: Arkada bir arazi var onu aldık. Zai Mutfak yapmayı düşünüyoruz. Mutfak atölyeleri olacak. Daha anlaşmadık, o yüzden söylemeyeyim ama mutfak okulu olacak. Aslında hiç açılmak istemiyordum, buraya emekli olmaya gelmiştim, ama...

        SE: Zai ne olsun istiyorsunuz?

        DA: Mutlu olsun istiyorum.

        SE: Zai mi, siz mi?

        DA: Zai’ye gelen insanlar mutlu olsun istiyorum. Şöyle bir mantığım var. Burada içtiğiniz kahve evinizdekinden iyi olsun, şarap iyi marka olsun. Yediğiniz tatlı Bodrum’dakilerden biraz daha iyi olsun. Hem lezzet, hem sağlık açısından söylüyorum. Okuduğunuz kitap, okurken oturduğunuz koltuk size zevk versin. Sessizlik, müzik de sizi çekebilir. Buraya gelin ve mutluluk anını yakalayın, tadı damağınızda kalsın istiyorum. Burası sabah 10’dan akşam 10’a kadar açık. İsteyen 12 saat kalabilir.

        SE: Yemek var mı?

        DA: Küçük atıştırmalıklar var, pastalarımız nefis. Çay, kahve, soğuk içecekler, şarap servisi var. Arkamızda Bodrum’un ünlü ev yemekleri lokantası Kısmet var. Orada yiyip gelsinler. Yaz geldiği için kültürel faaliyetlerimizi yavaşlattık. Eylül’de yine başlarız.

        REKLAM

        SE: Bütün bu anlattıklarınızdan Zai’nin bir iş yeri olduğunu ama kar etmesi için de bir faaliyette bulunmadığınızı anlıyorum. Kar amaçlı değil mi bu kuruluş?

        DA: Biz tamamen sevdiğimiz için yapıyoruz. İnsanlar burada bir bardak çay ile bir pasta yiyorlar ve ortalama 3 saat geçiriyorlar. Kar amacı olup da hiç kitapçı açan kimse duydunuz mu?

        Diğer Yazılar