Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali taşta, suda ve kumda

Bodrum Müzik Festivali bitiyor, 15 yıllık Gümüşlük Klasik Müzik Festivali başlıyor. Bodrum’da bu mevsimde olanlar klasik müziğe, baleye, caza doyuyor.

Mindos, 2500 yıllık tarihi ile batık bir şehir. Ege ile Akdeniz’in tam kesiştiği noktada. Leleg’lerin hüküm sürdüğü Anadolu’nun en eski kentlerinden biri. Toprağın üstünde fazla bir şey gözükmüyor ama altında bir hazine yatıyor. Kazılar 2005 yılında başladı ama biz dışarıdan bir ilerleme göremiyoruz. İşte Turgutreis ve tamamı SIT alanı olan Gümüşlük bu antik şehir Mindos’un kalıntıları üzerine kurulu. SIT alanı olduğu için de kooperatif evler kabusundan liman bölgesi kurtulabilmiş. Günbatımına karşı olan restoranlarda bu mevsimde yer bulunması çok güç. İşte 15. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali bu antik kalıntıların üzerinde yapılıyor. Küçücük Eklisia önünde hep konser için kuyruklar oluşuyor. Koyunbaba Koyu’na inen yokuşta denize birkaç yüz metre tepede kayalık alan meşhur Taş Ocağı, Mindos’un yapılarında kullanılan taş duvarların üzerinde şimdi klasik müzik notaları yankılanıyor. Hem gün batarken yemek, hem restoranlara ulaşabilmek için geçtiğiniz küçük ve sevimli çarşısından hediyelik eşya alışverişi hem de dünya çapında sanatçılardan müzik ziyafeti. Daha nasıl unutulmaz bir gece geçirilebilir?

TARİHİ TAŞ OCAĞINDA ‘TAŞTA’ KONSERLERİ

10 Ağustos-4 Eylül arasında sürecek olan 15. Uluslarası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali’ nin ‘Taşta’ ‘Suda’ ve ‘Kumda’ başlıklı bölümleri var. Gümüşlük’ün ruhuna uygun değil mi? ‘ Taşta’, 25 asırlık Antik Taş Ocağı’nda yapılacak. 10 Ağustos Cuma akşamı Rus asıllı ABD’li kemancı Alexander Markov ve piyanistimiz Gülsin Onay’la başlayacak klasik müzik konser dizisi. 12 Ağustos’ta Fransız-Kıbrıs asıllı piyanist ve besteci Cyprien Karasaris var. 15 Ağustos Çarşamba akşamı Singapur’lu piyanist Sahun Choo çalacak. 20 Ağustos Pazar akşamı ise Alman piyanist Konrad Richter, ışıklandırılmış taş duvarların dibinde izleyici ile buluşacak. Tarihi Taş Ocağı’ndaki konserler 4 Eylül Salı akşamı ‘440 Tuş’ başlıklı özel etkinlikle son bulacak. Bu konsere adını veren ise 5 piyanist ve 5 piyano ve 440 tuş olacak.

GÜNBATIMINDA CAZ ‘SUDA’

‘Suda’ konserleri 28 Ağustos Salı akşamı başlıyor. Konserler gerçekten de suya, deniz kenarına iniyor. Yurt dışından gelen caz ve etnik müzik sanatçıları çalacak. İlki Blessin “Bled” Chimanga ve Dreams Band’den. Sonra 1 ve 2 Eylül’de, klarnetçi ve müzikseverlerin doğaçlama ustası olarak nitelendirdiği Oran Etkin çocuklarla ve cazseverlerle buluşacak. Ertesi gece yine aynı sanatçı “Reimagining Benny Goodman” projesiyle izleyiciyle buluşacak.

GENÇ YETENEKLER ‘KUMDA’

‘Kumda’ başlıklı konseptte ise Gümüşlük Festival Akademisi öğrencileri Toprak Ev’de konserler verecek. Bu konserler öncesi özel etkinlikler olacak ve mutfak atölyeleri düzenlenecek.

Dünyaca ünlü piyanistimiz Gülsin Onay, Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali’nin sanat danışmanı. Piyanist Eren Levendoğlu da sanat yönetmeni. Gülsin Onay, Gümüşlük öncesi Turgutreis Marina’da açılan 14. Bodrum Müzik Festivali’nde de Hayat Boyu Başarı Ödülü aldı.

BEŞ PİYANİST BİR PİYANO BİR FESTİVAL

Gülsin Onay, 15 yıl önce Gümüşlük Festivali’nin başladığı günleri hatırladı.

Gülsin Onay: Bundan 15 sene önce arkadaşım tiyatrocu Ahmed Levendoğlu telefon etti, kızı Eren’in Londra’da okumuş, iyi bir piyanist olduğunu söyledi; ‘Türkiye’de kimseyi tanımıyor, Gümüşlük’e yerleşmek istiyor, sana gelecek” dedi. Eren yanıma geldi, kısık sesle konuşuyor, Türkçe bilmiyor, annesi İngiliz, orada büyümüş. Ben etkilendim, ne yapabilirim dedim. “Ben bir festival yapmak istiyorum, Gümüşlük’te küçücük bir Şapel var ona bir bakar mısın?” dedi. Gittim. Miniminnacık sevimli bir Eglisia (kilise). Ben de aşık oldum. Akustiği de muhteşem. Ne iyi olur dedim. Ne zaman nasıl yaparız diye düşünmeye başladım. Eren “1 ay sonra olur mu, ben döneceğim çünkü” dedi. Nasıl? Bir festival bir ayda olur mu? İnanır mısınız o bir ay içinde ben İdil Biret’e, Hüseyin Sermet’e telefon ettim, bir genç İngiliz piyanist Steven Gutman’ı ve Hande Dalkılıç’ı davet ettim. Bir de ben, 5 piyanist olduk. Rahmetli İhsan Doğramacı piyanoyu Bilkent’ten gönderdi. Bomba gibi bir konser oldu. Düşünebiliyor musunuz bu kısa zamanda başarılan bu mucizeyi? O yıldan beri Eren, ilk beni şaşırttığı gün gibi her yıl şunu da yapalım mı, bunu da yapalım mı, diye bana projeler getiriyor. Kışları İngiltere’ye ve Zimbabve’ye annesinin yanına gidiyor, yazları burada Gümüşlük Festivali’ni yapıyoruz. Daha sonra festivale oda müziği ilave oldu. Sponsorlarımız oldu. Eglisia’nın önüne büyük bir sahne yaptık. Bilkent Orkestrası ve Londra’dan orkestra geldi. Hemen masterclass programına başladık. Hep uzun soluklu bir festival yapalım istedik. Dünya çapında sanatçılar geliyor, çoğu benim arkadaşlarım, bu festival için kaşelerini feda ediyorlar.

Serfiraz Ergun: Nasıl? Ücretsiz mi geliyorlar?

GO: Nerdeyse yani. .. Gelince de burada gençleri, öğrencileri çalıştırıyorlar.

SE: Yani hem konser veriyorlar hem masterclass’taki öğrencileri çalıştırıyorlar.

GO: Evet. Bir de Adnan Saygun Piyano Yarışması'na başladık. 4.sü yapılıyor bu yıl.

'AZ KALSIN BOĞULUYORDUK ÇOK SU YUTTUK'

SE: Konuklarınız bu yıl kimler? Türkiye’ye gelmek için nazlandılar mı?

GO: Eren’le ikimiz düzenliyoruz. Ben sanat danışmanıyım. Programlara karar veriyorum, gelen sanatçılarla iletişime geçiyorum. Esas işi Eren yapıyor. Bu yıl az kalsın boğuluyorduk. Çok su yuttuk ama boğulmadık. (Hahahaha – o ünlü kahkahalarından birini atıyor)

SE: Neden?

GO: Sponsorumuz son anda bizi desteklemekten vazgeçti.

SE: Evet, sizden çekip Bodrum Müzik Festivali’ne sponsor oldu.

İMECE USULÜ FESTİVALİ GÖTÜRMEYE ALIŞIYORUZ

GO: Bu haberden önce çok önemli sanatçılara ulaşmıştık zaten. Ufak tefek sponsorluklarla götürmeye çalışıyoruz. Son dakikada bize cankurtaran oldular eksik olmasınlar. İmece usulü, bin lira 2 bin lira bazen de 3 yüz lira göndererek bize destek oldular.

SE: Kimleri dinleyelim bu yıl?

GO: Önemli bir sanatçı Cyprien Katsaris geliyor. Conrad Richter de çok önemli… Tabii Alexander Markov da var. Muazzam bir keman virtüözü. Onunla birlikte çalacağız. Caz konserlerimiz de olacak. Bora Baltacıgil dünyanın en iyi kontrabasçılarından biridir. Newyork ve Berlin Filarmoni’de çaldı. Şu anda da Münih Filarmoni’de çalıyor. Olağanüstü bir masterclass yaptı. Eşim Tony Scholl harika bir kontrabasçı ve piyanist Bora Baltacıgil ile çalmışlardı. Oğlum kemancı Erkin Onay’da bu konserde yer alıyor.

SE: Eşiniz Cambridge Üniversitesi’nde matematik profesörü. Ben ikinizi piyanoda dinlemiştim ama kontrabası bilmiyordum.

GO: Ben ona “Sen artık matematiği hobiye çevirdin” diyorum. (Ha ha ha – bir kahkaha daha) Biz son derece özverili bir biçimde çalışıyoruz. Gümüşlük esnafı da bize destek oluyor.

SE: Doğuş Holding CEO’su Hüsnü Akhan’ın elinden bir ödül adlınız Bodrum Müzik Festivali açılış gününde.

GO: Onur ödülünü bana verdiler bu yıl. Çok mutluyum. Aslında Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimizde yetiştim. 1987’den beri de Devlet Sanatçısıyım. Borcumu ödeyebilmek için tüm dünyada, 80 ülkede, en iyi şekilde gece gündüz ülkemi temsil etmeye çalışıyorum .