Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İSTANBUL’UN dört bir yanında eğlenceli, lezzetli ve keyifli bir buluşma noktası diye tanımlıyorum Hardal’ı. Ataköy’de, Nişantaşı’nda, Caddebostan’da ve Taksim’de olmak üzere dört bir tarafa dağılmış şekilde Hardal şubeleri. Ne yalan söyleyeyim Avrupa yakasındaki Hardallara gitmiştim ama Cadde’dekine daha önce hiç gitmemiştim. Geçtiğimiz haftalarda uzun zamandır gitmediğim Bağdat Caddesi’ne geçtim. Burasının gerçekten ayrı bir havası var. Hele pazar günü hava da güzelse burada dolaşmak bir hafta sonu ritüeli adeta. Bağdat Caddesi’ndeki Hardal ise Cadde’nin bir alt sokağında, Caddebostan Kültür Merkezi ile aynı sokakta. Tabii burası da çok hareketli bir sokak. Hem Bağdat Caddesi’nin bir alt sokağı hem de CKM’nin burada oluşu bunda etken. Biz gittiğimizde öğleden sonra idi. İç ve dış iki bölümü var. Isıtıcılar da devrede olduğu için dış bölümde oturduk. Genel olarak Hardal’ın o eğlenceli ve enerjik dekorasyonu burada da mevcut. Rengârenk ama çıfıt çarşısı gibi göz yormuyor. Renkler ve dekorasyon uyumlu. Hava biraz serin olmasına rağmen baktım dışarısı da kalabalık. İnsanlar bir yandan sohbet ediyor, bir yandan gelip geçeni izliyor. Bir kere şunu söyleyeyim mekânın bir ruhu var, sıcak ve samimi. Çok ilginçtir her yaş kitlesinden insan mevcut. Kimi CKM’deki bir programı beklerken zaman geçirmeye geliyor, kimi arkadaşıyla, sevgilisiyle buluşmuş. İsteyen karnını doyurmak için isteyen çay kahve içmeye gelmiş. İsteyen şarabını açmış yanında peynir tabağı ile keyif yapıyor. Üst üste 3 kez en iyi dünya mutfağı seçilen bir marka Hardal. Ve dikkat edin tüm şubelerinde aynı çizgiyi yakalıyorlar. Hafta sonları açık büfe kahvaltı veriyorlar. Ayrıca kahvaltı tabakları da mevcut. Zaten Hardal’ın kahvaltısı İstanbul’un meşhur kahvaltıları arasında gösterilir. Tabii buradaki asıl başarı ürün tedariğinden geçiyor. Basit gibi gözükse de aslında kahvaltı hem önemli öğün hem de kusurun gizlenmesi en zor olanıdır. Yemeği baharatla vs. bir şekilde örtersin ama kahvaltıda zeytinin, peynirin yağın, kaymağın, balın vs. eğer kötü ise anında fark edilir. O yüzden Hardal gibi kahvaltısı isim yapmış yerler bilin ki işini doğru yapan yerler oluyor. Biz o gün gittiğimizde sadece bir şeyler içip sohbet ettik. Kısacası Caddebostan Hardal, aynı bildiğimiz Hardal; keyifli, eğlenceli mekân, zengin, lezzetli yemek. Buradan Uğur Karabayır’ı tebrik ediyorum. Çok güzel işler yapıyor.

        MARİFET kapatmakta değil

        GEÇTİĞİMİZ günlerde aldığım bir haberle yıkıldım. Londra’nın eğlence ve tiyatro merkezi Covent Garden’da 21 yıldır hizmet veren Türk restoranı Sofra son yemek ile veda etmiş. İşin özünü tam olarak bilmiyorum. Ama Sofra’nın sahibi Hüseyin Özer, “Kızımızı büyüttük verdik” diyor. Olayın içeriğinde herhangi bir açıklama yok. Kaça verildi, niye verildi, nasıl verildi kimse bilmiyor. İki kelime ile 21 yıllık emek elden gitmiş bir şekilde. Londra’da binlerce kişiye Türk yemeğini sevdiren bir mekândı. Sahibi Hüseyin Özer son dönemlerde davetten davete, konferanstan konferansa koşunca bana göre dükkân boş kaldı. Marifet açıp kapatmakta değil, marifet adını tarihe yazdırmak. Bir sürü insana bedava yemek vermiş, bir sürü dernek bedava gece yapmış. Şimdi bunlar söylenecek söz mü Hüseyin Ağabey? Bana göre Hüseyin Ağabey çağa ayak uyduramadı. Herkesin gerisinde kaldı. Yeni Türk restoranları açıldı. Hepsi ağzına kadar doluyken Sofra eski günlerini arar hale gelmişti. Hüseyin Ağabey büyük başarısını her hafta bir yerde anlatma gereği duydu. Bunları yapacağına dükkânının başında dursaydı daha büyük bir başarısı olurdu. Şöhret ateşten gömlektir. Kimi kaldırıyor, kimi ise havasına kapılıp başka yerlere sürükleniyor. Şimdi İstanbul’da iki tane mekân açacakmış. Hüseyin Ağabey, Londra’nın göbeğindeki dükkânı batırmış biri olan sana İstanbul’da şans tanımıyorum. Hangi enerji ile o sözünü ettiğin dükkânları açacaksın? Artık gece hayatı senin bildiğin gece hayatı değil. Bunu bilip öyle iş yapasın diye uyarıda bulunmak istedim.

        Diğer Yazılar