Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son günlerde yeme içme sektöründe Köşebaşı Kebapçı’nın başına gelenleri çoğumuz biliyoruz. Bilmeyen için küçük bir hatırlatma yapalım. Levent Köşebaşı’nın yüzde 16 ortağı olan Roseteks girdiği ekonomik krizden çıkamayınca iflas etmiş. Tabii ki iflas eden Roseteks sahipleri sırra kadem basmış. Orada çalışan işçiler de haklarını almak için girişimde bulunuyorlar. Haklarını almak onların en doğal hakları ancak kendi haklarını ararken başkalarını mağdur etmeye hakları yok! İlk olarak köşemde dile getirdiğim olay, almış başını gitmiş. Geçtiğimiz pazar günü keyif yapmak için Levent Köşebaşı’nın yolunu tuttum. Zaten sürekli gittiğim ve çok keyif aldığım bir mekân. Bir süre sonra polisler gelmeye başladı.

        Biraz daha zaman geçince etraf iyice kalabalıklaştı. Haklarını aramak için Köşebaşı’na gelen işçiler etrafı sardı. Haklarını tabii ki arayacaklar ama başkasına rahatsızlık vererek değil! Kapanan fabrikanın hakkını arayabilirler ama sadece yüzde 16 ortaklık payının olduğu bir yere gelmek yakışık almadı. İnanın bir ara kalkıp, “Kardeşim bir huzur verin de yemeğimizi yiyelim” diyecektim. Ellerine almışlar megafonları demediklerinin bırakmıyorlar. Bir de müşteriye, “Bunlar hakkımızı yedi. Bizim alın terimizi yiyorsunuz” diye anons yapıyorlar. Pes doğrusu! Yüzlerce kişi yemek yiyor, yüzde 80’i yabancı. Yabancı turist de olan bitene anlam veremiyor.

        YAKINDA BÜTÜN İŞÇİLER BİRBİRİNE GİRECEK

        Emniyet mensupları ne yazık ki bunlara hiçbir müdahalede bulunmuyor. İstedikleri gibi anons yapıyorlar. Turistler, “Ne oluyor burada?” gibi şaşkın şaşkın bakıyor. Yılların mekânı heba olup gidecek. Sadece Levent’te değil diğer Köşebaşı şubelerinde de aynı şeyleri yapıyorlarmış. Köşebaşı’nın da yüzde 16 hissesine zaten bankalar tarafından çoktan el koyulmuş. İşçiler boşuna kürek sallıyor ya da birbirlerinin gazına geliyorlar. Böyle devam ederse ne olacak peki? Köşebaşı’nda çalışan personel işinden olma korkusuyla önlüğünü çıkarıp müşteriyi rahatsız eden kendi gibi işçilerle kavga mı edecek? O zaman nasıl bir sonuç ortaya çıkacak, çok merak ediyorum. Hakkını arayan 40 işçi 600 kişiyi işinden ederse savaşı kim kazanmış olacak? Bunların hiçbiri olmadan bir an önce önlem alınması gerekiyor. İstanbul Emniyet Müdürü’ne çok iş düşüyor. Umarım en kısa zamanda yaşananlar son bulur. İşçiler kendilerini haklı buluyorsa yapacak bir şey yok. Yarın onlar gibi 600 kişi işinden olursa, ben ona üzülürüm.

        Kim nerede ne yaparken?

        Hülya Avşar ekibiyle birlikte İstinye Park Masa’ya gelirken... İçeride büyük bir masada oturup, toplantı yaparken... Toplantı sırasında kahve siparişi verirken, daha sonra kapıya çıkıp kendi kullandığı aracıyla ayrı lırken... 

        Ajda Pekkan avukatı Osman Hakbekiroğlu ile birlikte Etiler Nusret’e akşam yemeğine gelirken... Girişteki büyük masada oturup daha sonra başka arkadaşlarına eşlik ederken... Masaya Nusret gelirken, kendi pişirdiği etleri servis yaparken...

        Mustafa Sarıgül misafirleriyle birlikte akşam üstü Nişantaşı Beymen Brasserie’ de sohbet ederken... Daha sonra masaya gelen yakın bir dostu ile ayaküstü sohbet ederken... Çıkışta mekânda bulunan müşterilerle tek tek tokalaşırken...

        Diğer Yazılar