Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Suriye iç savaşından sonra ülkemiz, 8 yılda önemli miktarda göç aldı. İlk mülteci grubu 2011’de geldi. En çok 2014 yılında bir akın yaşandı. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne göre şimdiye kadar Türkiye’de doğanlarla birlikte, nüfuslarının 4 milyona yaklaştığı tahmin ediliyor. Geçici saptanan rakamsa 3.640.466 (Şubat 2019). Türkiye’den sonra en çok Suriyeli göçü alan ülkeler; Lübnan ve Ürdün. Türkiye’deki Suriyeli nüfusun, sadece %10’u barınma merkezlerinde yaşıyor. Bunun dışında resmi olarak en çok İstanbul, Urfa, Hatay ve Kilis’te mevcutlar. 18 yaşının altındakilerin sayısıyla 1 milyona yakın.

        5-17 YAŞ ARASI GENÇLER

        MEB verilerine göre 5-17 yaş arası ve okul çağında 1 milyona yakın Suriyeli çocuk bulunuyor. Bu yaşlardaki okullaşma oranıysa %60 civarı. MEB’e kayıtlı okullarda yaklaşık 200.000 ve GEM’e kayıtlı okullarda yaklaşık 400.000 öğrenci var. Suriyeli çocukların Türk eğitim sistemine entegrasyonu için PICTES adında ve AB Türkiye Delegasyonu, MEB Hayatboyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) ve UNHCR (Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği) gibi kurumlarca destekli bir proje uygulanıyor. Bu proje başlangıçta 2 yılla sınırlıydı ve 03.10.2016 tarihinde başladı.

        Projenin genel amacı, Suriyeli öğrencilerin eğitime erişiminin ve eğitim kalitelerinin artırılması ve eğitim kurumlarının ve personelin kapasitesinin iyileştirilmesi. PICTES kapsamında verilen eğitimler ve hizmetler şöyle: Türkçe, Arapça, taşıma ve destekleme eğitimi hizmeti; eğitim materyali, ekipman, kırtasiye, ders kitabı ve giyim yardımı; rehberlik ve danışmanlık ve farkındalık faaliyetleri; idari, öğretmen ve diğer personel eğitimleri; okul ve GEM'lere güvenlik ve temizlik personelinin sağlanması ve izleme ve değerlendirme.

        DESTEKLEME EĞİTİMLERİ

        Destekleme eğitimlerine, genelde 3-10. sınıf seviyesinde ama yeterince başarılı olamayan öğrenciler katılıyor. Eğitim en fazla 6 ay sürüyor ve haftada 8 saat olmak üzere toplam 300 saat şeklinde uygulanıyor. Temelde verilen dersler; Matematik, Dil ve Anlatım, Fen Bilimleri, Fizik, Kimya, Türk Dili ve Edebiyatı ve Coğrafya. Desteklemede yer alan öğretmenler gönüllü ve ücretli olarak çalışıyorlar. Projeler il bazında kurulan koordinasyon ekiplerince yürütülüyor. Türkçe dil desteği yaklaşık 400.000 öğrenciye sağlanmış. Ayrıca kendi anadilini öğrenmeye ihtiyaç duyan ve akranlarıyla bu ihtiyacı giderememiş 10.000 kadar öğrenciye, 100 eğitmenle Arapça dersi de verilmiştir. Savaş psikolojisini atlatamamış ve ruhsal gelişimi zarar görmüş öğrencilerin desteklenmesi amacıyla, rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmeti için 500 danışman istihdam edilmiştir. Tüm bu faaliyetlerde hedef, değişik katkılar dikkate alındığında 600.000 öğrenciye ulaşmaktır.

        ÜNİVERSİTELİ SURİYELİLER

        Üniversite öncesi eğitim çağında yer alan yaklaşık 1 milyon öğrenciye karşılık, Türkiye'de üniversite okuyan Suriyeli sayısı, PRNet-Ajans Press verilerine göre 20.701’dir. Bu öğrencilerin yaklaşık 3’te 1’i (7.721) kadın ve 12.980’ni erkektir. En çok Suriyeli üniversite öğrencisi; İstanbul (4.323) ve Gaziantep’tedir (2.048). YÖK verilerine göre en çok tercih ettikleri üniversiteler: Gaziantep Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Karabük Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Sakarya Üniversitesi’dir.

        Yazılı basında her yıl yaklaşık 100.000 haberle gündeme gelen Suriyeli göçmen ve mültecilerin adaptasyonu ve entegrasyonu hem zorlu hem de uzun bir süreç. Bu süreçte koordinatörler ve finans yanında, sosyolog, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, psikolojik danışman ve her branştan öğretmen gerekli. Ayrıca öğrencilerin üniversite öncesi eğitim hayatları için bir sosyal hedef de belirlenmeli. Kitlesel ve destek görerek üniversite eğitimi alındığında, bu eğitimi veren topluma borçlanan öğrencilerin kimi sosyal hedefleri olması, karşılıklı anlayışı, iyi ilişkileri, dayanışmayı ve entegrasyonu pekiştirecektir.

        Diğer Yazılar