Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Güçlü yarı saha baskılı alan savunmamızı kullanmaya gerek bile olmadan Slovenya’yı ezdik geçtik. Avrupa’nın en iyi oyuncularına sahibiz. Şampiyonadaki hiçbir takımda Kerem Tunçeri gibi bir point guard yok. Tunçeri’nin takımı yönetmek, yanındaki oyuncuların özel yeteneklerini ortaya çıkarmakta benzeri yok. Üstelik savunması çok sağlam.

        Ersan ve Hido için konuşmaya bile gerek yok. Onlar dünyanın en iyi oyuncuları arasında. Bence Türk genç takım oyuncularının turnuvayı izlerken gözleri Hido’nun üzerinde olmalıdır. Hido’nun bulunmaz vasfı, çok yönlü oyuncu oluşu... 5 pozisyonun her birini başarıyla oynayabiliyor. Ama en önemli yanı gerektiğinde kendi şutunu kendisi yaratacak kadar yetenekli olması... Hido’nun bu başarısının altında, genç takımda iken point guard oynaması yatıyor. Bire bir adam geçişleri ise ABD’deki rakiplerine karşı oynayarak gelişmiş durumda. Basketbolda bizim özellikle uzun oyuncularımız için yanlış uyguladığımız bir anlayış vardır. Bunu “Driplingini, pasını, şutunu, fundemantelini geliştirip önce komplo basketbolcu ol, sonra istersen 4, istersen 5 numara oyna” şeklinde özetleyebiliriz. Biz uzun gençlerimizi daha topu kolayca yere vurmayı öğretmeden pivot veya post yapıyoruz. Genç takım coachlarımız bunu fark etmeli ve gerekeni yapmalı.

        Semih ve Ömer Aşık’ın basketbol yetenekleri sınırsız. Ama “Önce basketbolcu ol, sonra pivot olursun” anlayışıyla yetişseler bugün Kevin Durant’tan daha önde olurlardı. Bugün Türk takımının yaptığı müthiş saldırgan savunmanın çekirdeğinde Ömer Onan var. Hele rakip takımın oyun kurucularını tuttuğunda savunmaya katkısı sınırsız oluyor. Rakip takım, takım olmaktan çıkıp ne yapacağını bilmeyen, çaresiz 5 oyuncuya dönüşüyor. Dağ gibi Oğuz Savaş ise “Türk çocuğunun şut yeteneği sınırsızdır” tezimizin sahadaki ispatı. Oğuz, takımımızın en yüksek isabetli faul atanı. Hele 3 sayılık şutları soktuğunda rakip oyuncular şaşkınlık içinde birbirlerine bakıyor. “Peki Ömer Aşık niçin faul atamıyor?” diye soruyorsanız, haklısınız. Bugün ABD’de çok sayıda şut doktoru, profesörü var. Bunların hepsinin görüşleri değişik. Bir tek ortak noktaları var. “Faul atarken bileğinizi, parmaklarınız yere bakıncaya kadar kullanın” diyorlar. Ömer Aşık, bu tekniği yatağında sırt üstü yatarken bile geliştirebilir.

        Sırplar, saldırgan savunmamıza çare arıyor. Bulurlarsa çekişmeli bir maç olur. Bulamazlarsa yakında Yugoslav kökenli ülkeler Türk coachları göreve çağırırsa şaşırmayın...

        Diğer Yazılar