Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar Aylin Coşkun: Neredeyse bütün piyasa sinsirella

        Aylin Coşkun, HT Magazin’den Mehmet Çalışkan’ın sorularını yanıtladı.

        Aylin Coşkun...

        Yeni bir şarkı arayışındaydı. Her gün birçok şarkı dinliyordu ama bir türlü ‘Yuppiiii, heyyooo’ çığlıkları atmıyordu. Günlerden bir gün Ersay Üner’in kapısını çalıp “Hey dostum. Sende ‘Yuppiii, heyyooo’ çığlığı atarak havaya zıplayacağım bir şarkı var mı?” dedi.

        ‘Sinsirella’...

        Listelerde ilk sıralarda yer aldı. Dillere pelesenk oldu. Klibini 10 milyonun üzerinde kişi izledi.

        ‘Sinsirella’yı bulma hikâyenizden başlayalım...

        Ersay Üner henüz sadece şarkının adının olduğunu, sözlerini yazmadığını, müziğini bestelemediğini söyledi ama sanıyorum burnum iyi koku da almıştı. Şarkıyı hissetmiştim.

        Algıda seçicilikten midir nedir bilemiyorum. ‘Sinsirella’ sanki müzik sektöründe sıkça gördüğümüz itişmelere bir gönderme gibi... Öyle mi?

        Neredeyse bütün piyasa Sinsirella. Şu anda en çok dinlenen şarkıcılar arasında birinci olduğum için kıyamet kopuyor. ‘Radyoların, televizyonların listelerini hazırlayanları tanıyor’ dendi. ‘Sinsirella’nın ne kadar çok sevildiği açık seçik ortada. Başarı ne kadar artarsa düşman sayısı o kadar artar. Bu konuda yine dejavu yaşıyorum.

        Sinsirellalar neden bu kadar çoğaldı? Sektörünüzdeki pasta mı küçüldü?

        Evet, pasta çok küçüldü. Artık şarkıcıların kendilerini göstereceği alan o kadar geniş değil. Ne var ki birbirlerinin önünü kesmeye çalışmalarının nedeni pastanın boyutuyla ilgili değil. Kötü insan olmakla ilgili. Bugün ben birinci olurum, yarın bir başkası. Birkaç ismin dışında çok kötü insanlar olduğunu düşünmüyorum. Kendi başarısızlığının hıncını başarılı olanlardan çıkarmaya çalışıp onların önünü kesmeye çalışıyorlar. Kendileri başarılı olmadıkları için başkalarının da başarılı olmasını istemiyorlar. Psikolojide buna ‘projection rahatsızlığı’ deniyor. Çoğu kez benim önümü kesmek istediler.

        Kimler?

        “Aylin Coşkun’un şarkısını çalmayacaksın. Çalmazsan sana konuk olarak gelirim, röportaj da yaparız” dediler. Bu durumun her radyocu için böyle olduğunu söylemiyorum. Bu durum birbirleriyle yakın olan radyocularla şarkıcılar arasında yaşanıyor. Kimler olduğunu ben biliyorum. Şimdi isim versem yalanlarlar. Çünkü bu işlerin resmi bir kanıtı yok. Bu nedenle kimler olduğunu boş verelim.

        Sizinle dertleri ne olabilir?

        İt ürür kervan yürür. Veya su akar yolunu bulur. ‘Sinsirilla’nın başarısının önüne geçemediler. Tıpkı önceki şarkılarımda olduğu gibi. Dertleri benimle değil. O günlerde listelerde kim yukarılardaysa onunla. Bugün benimle olur, yarın Hande Yener’le öbür gün, Hadise’yle veya başkasıyla. Kötü kalpli şarkıcılar elenip piyasadan çıkana kadar böyle sinsilikler olacak.

        REKLAM

        Bir de müzik sektöründe gruplaşma meselesi var. Şarkıcılar belli meslektaşlara taraf olup o kişinin didiştiği kişiyle selamı sabahı bile kesiyor. Nedir bu gruplaşmalar?

        Hande Yener’in başarılarını takdir ediyorum, saygı duruyorum. Herkesin de takdir etmesi gerektiğini düşünüyorum. Hande, benim için ayrıca diğer adı olan Makbule olarak kardeşim. Ne benim için ne

        de onun için ‘Onunla görüşürsen benim için bitersin’ gibi durumu yok. Ve hiç olmadı. Şunu net olarak söylüyorum: Hande Yener ‘Ya benimle ya da onunla’ diyecek kadar ham biri değildir.

        Şarkıcılar, birbirleriyle itişmekten besleniyorlarmış gibi. Bir danışıklı dövüş mü var?

        Evet, aslında birbirlerini besliyorlar ama bir danışıklı dövüşten söz etmemiz söz konusu bile olamaz. Çirkinleşen bir kavga sendromu var.

        ‘Güzellik, namussuzluk demek değildir’

        Şarkılarınızın ilgi görmesine rağmen para kazanacağınız gece kulüplerinde sahneye çıkmıyor, konser vermiyorsunuz. Buna rağmen tanıtım çalışmaları ve klip çekimleri için büyük paralar harcıyorsunuz. Paranızın kaynağı nedir?

        REKLAM

        Uzun süre gece kulüplerinde sahneye çıktım. O zamanlar elde ettiğim kazancımı har vurup harman

        savurmak yerine gayrimenkullere yatırdım. 1 TL’mi 10 TL yaptım. Sonra kafam ticarete iyi çalıştığı için bir göz hastanesine ortak oldum. Şükürler olsun. Yüzlerce kişiye istihdam sağlamış biriyim. Çalışanların tamamı sigortalıdır. Her yıl vergimi tam olarak öderim. Türkiye ekonomisine katkıda bulunuyorum.

        Paranız olduğu için mi sahnelere çıkmıyorsunuz?

        Kalitesi açısından beni tatmin edecek organizasyonlarda sahneye çıkarım. 15 Mart’ta Bostancı Gösteri Merkezi’nde ‘Sinsirella’nın konseri için sahneye çıkacağım. İddia ediyorum bugüne kadar yapılmış bütün konserlerden çok daha görkemli olacak. ‘Sinsirella’nın gördüğü ilgi nedeniyle birçok sponsor

        firma benimle birlikte çalışmak istedi. Konserimi o sponsorların aracılığıyla yapacağım. Tam bir görsel şov olacak.

        Anlaşıldı. Geçim derdiniz yok. Peki bir zamanlar gece kulüplerinde uğruna erkeklerin birbirlerine silah çektiği biri olarak kadınsal duygularının okşanma arzusu da mı yok? Ya sinsi bir tarafı da olsa şöhretin cazibesini yaşama arzusu?

        Evet, o günlerin yakın tanıklarından biri sensin. Uğruma silahların çekilmesi benim tasarrufumda değildi. Ben şarkıcı olmasaydım da girdiğim her yerde bakışlar yine bana çevrilirdi. Güzelliği doğru kullanmak gerek. Güzellik, namussuzluk demek değildir. Güzellik namuslu kalınabildiği sürece bir anlam taşır.

        REKLAM

        Ya ego meselesi...

        Önemli olan hayatımızı nasıl yaşamak istediğimizdir. Hiçbir zaman milyonları arkamdan koşturmak, fan gruplarımın olması gibi arzularım olmadı. Sevdiğim işi yapmanın peşinde koştum. İşimi özenli yaptıktan sonra gerisi hep geldi. Bakın işte, ‘Sinsirella’ iyi bir şarkı olduğu için milyonlarca kez dinlendi, dinlenmeye de devam ediyor.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ