Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İşin içinde azarlama olmasa, inanın yazmayacaktım. Bana göre yine çok tuhaftı ama.

        Azarlama olunca dayanamadım.

        Kadının adı Fatma.

        Tarlada başı ezilerek öldürülmüş.

        İki çocuğu var.

        Genç bir kocası var.

        Orta yaşlı bir sevgilisi var.

        Kızının ölümünden canı hiç sıkılmamış babası var.

        Gariban bir aile. Köyde oturuyorlar. Bağ bahçe durumu. Başlarına bu felaket gelmiş. Polis katili arıyormuş. Bulamıyormuş, eh! Sen bulamazsan demişler...

        Diyenler kim?

        Müge Anlı ve program avukatı.

        Bunlar da emniyete yardımcı olup, kamu yararına çalışıyorlar ya.

        Hesapta...

        Aileyi neden bu kadar detaylı yazdım. Hepsi toplanmış, tüm gariban halleri ile, dedektif Müge Anlı'nın programına gelmişler. Müge, uzun yıllar polislik yaptı ve cinayet komserliğinden emekli oldu ya. Bunları 3.üncü sayfadan seçmiş, programına davet etmiş. Hepsini yanyana saksı gibi dizmiş.

        Kendisi sandre sarısı saçlarını fönletmiş, uçları karavel, küçük gözlerini alabildiğine büyüten göz makyajı var. Herkes karşısında dizilmiş.

        Sinirli, gergin, cinayeti çözmeye çalışyor, kadın haklı tabii. Gözlerinin akı kaybolmuş sinirden, sanki orada bir leke var gibi duruyor. Televizyon karşısında geriliyorum. Aman yarabbi, sen Müge'ye yardım et diyorum. Yanında nolur nolmaz diye bir avukatı var. O da çok sinirli. Ses tonu zaten beter. Yüksek volümde ve r' lere basarak konuşuyor.

        Karşısına dizdiği garibanları, felaket azarlıyorlar. Niye cep telefonun var, sen ona ne yazdın, o sana ne yazdı. Evli kadına yazmaya utanmıyor musun? Soruları arka arkaya soruyorlar. Karşısındakiler hem okul, hem hayat cahili, doğru dürüst cevap veremiyorlar. Veremedikçe kem küm. Bunlar hepsine, sen katilsin hali yapıyorlar. Kardeşim diyorlar, soruları ile itip kakıyorlar. Hepsi suçlu psikolojisine giriyor. Ekran karşısında ben bile.

        Tv karşısında ben daralıyorum.

        Bu baskı karşısında daralırken şaşırıyorum.

        Yahu. iyi ki cinayet işlenmiş, şükretsenize kadın, be adam, bu olaylar olmasa idi, siz bu programı yapabilecek miydiniz? Bu paraları kazanacak mıydınız? Teşekkür edeceğiniz insanları, niye azarlıyorsunuz? Onlar sizin ekmek paranız.

        Katiller ya da olası katiller.

        Niye mutsuzsunuz öyle. Dünyada, sizin yaptığınız gibi iş var mı? Polisiye dizilerin haricinde. Hiç senin vazifen değilken, ya da sana düşmezken, insanları azarlaya azarlaya para kazanmak.

        Cinayet işlemek, ya da birini öldürmek dünyanın en kötü şeyi.

        Peki ama size ne?

        Biri çıkıp da evet öldürdüm, katilim ama sana ne dese.

        Suçumdan dolayı sana mı sorumluyum dese.

        Siz katillere şükredin ya olmasalar, siz napacaksınız.

        Lütfen.

        Kamu yararı masalı.

        Yemeyeceğim.

        Diğer Yazılar