Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Cüneyt Özdemir ile Gülben Ergen, twitter'da kapışmış.

        Cüneyt, Gülben'i aynen çözmüş. Ya da kitap gibi okumuş. Kapışma ne konuda olmuş, Gülben okul öncesi yuvasını kontrol etmek için, Mardin'e gitmiş.

        Ne tesadüf Cumhurbaşkanı'da orada imiş. Cüneyt, işin içinde Gülben Hanım'ın hesabı olduğunu düşünüyor. Yani, hani Gülben köşke davet edilmedi ya, sanki zemin yaratmak istermiş gibi, tesadüfün üzerine yatmış. Cumhurbaşkanı Mardin'de iken o da oraya gitmiş. Küçük burunlu, akıllı Cüneyt de bunu yememiş. Valla ben de yemedim desem. Cüneyt'i yolda görsem öpücem.

        Cüneyt'in yediği bir durum var, daha doğrusu atladığı. O kadın, Cüneyt eğer Özdemir olmasa, yani Cüneyt Abayakmaz olsa, onunla kapışmadı ki. Bana göre, o kadar hesap kitap içinde biri ki. Kapışmada da hesap var.

        Göz ucuyla katıldığı tv programlarına bakın, hepsine ama, hep yanında önemli insanlar. Mesala Beyaz'a gidiyor, bir yanında Uğur Dündar, diğer yanında Yılmaz Özdil. Niye? Rol çalacak da ondan. Onlar kadar önemli, onlar kadar kıymetli. Hülya Avşar, ağız tadıyla sevgilisi Saadettin'den ayrılamadı. Ayrılık halini kullanamadı kadın. Hemen araya karışıp, yine rol çaldı. Hülya ona, şöyle demişmiş, böyle demişmiş de falan....

        Daha bir yığın örnek verebilirim.

        Hayat bu kadar hesaba, bu kadar kitaba, ve bu kadar stratejiye değer mi bilmem. Bence değmez, ama yine de bilmek istemem.

        Neticede her canlı ölüyor. Hesaplarla, kitaplarla o kadar ağırlıkla gitmemek lazım.

        Ne yaparsan yap, herkesin anladığı bir durum var işte. Buna engel olamazsın. İşte Cüneyt de anlamış, ben de anladım ve başkaları da anladı.

        Samimiyet o kadar anlaşılır bir şey ki.

        Kaçarı, göçeri yok.

        Durup dururken birini yaratıp, oynamak yorucu değil mi?

        Oynamayın lütfen.

        Yapmayın.

        Diğer Yazılar