Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Popüler bloggerlara, sosyal medya fenomenlerine kötü haberlerim var! Artık takipçi sayınızın pek bir önemi kalmadı. Markalar bu takipçi olayında uyandılar. Sayıdan ziyade kimlere nasıl hitap ettiğiniz önemli hale geldi. Demeye çalıştığım; beğeni almanız tabii ki şart ancak; artık kimlerden neden beğeni aldığınız markaları daha çok ilgilendiriyor. Yani bu yıl olayımız; “Influence Marketing”.

        “Influence Marketing” birebir çevirisiyle “Etkili Pazarlama” demek. Henüz çok yeni bir kavram olması sebebiyle de biraz kafa karıştırmaya müsait.

        Geçmiş yıllarda markaların izlediği strateji, takipçi sayılarına bakarak insanlara ulaşmaktı. Instagram’a konmuş bir resim, kişinin takipçi sayısının beşte ya da altıda biri kadar beğeni alıyorsa, durum iyi demekti.

        Hareket gören bu tip hesaplara da birbiri ardına hediye yağmuru başlıyordu. Sonrasında fark edildi ki, hesapların hitap ettiği kitleler kontrol edilemiyor. Dolayısıyla markaya hiçbir getirisi olmayan beğeniler olduğu gibi, resmin altına yazılan yorumlardan ötürü, marka itibarına da zarar verebilen olaylar yaşanıyor. Böylesi olaylar yaşamamak adına da markalar bugünlerde stratejilerini değiştiriyor. Uzmanlık alanları belli olan ve duygusal bağ kurulabilecek hesaplar ön plana çıkıyor. Misal, ünlü bir marka, ortalama rakamlarda takipçileri olan birkaç instagram kullanıcısına aynı elbiseden hediye gönderiyor. Markanın tek bir koşulu bulunuyor, önceden kararlaştırılan günde resim yüklenecek olması. Hepsi bu kadar… Aynı kıyafetle çekilmiş bambaşka temalı resimler konuyla ilgili insanların dikkatini çekiyor. Böylelikle agresifleşmeden, markanın asıl hedef kitlesine ulaşılıyor.

        Bloglardaki durum bundan biraz daha farklı. Orada yazı önem kazanıyor. Samimi anlatımlı ve kişisel deneyimlere ağırlık veren bloglar daha avantajlı. Bu tür blogların takipçi sayısı yerine günlük ziyaret sayısına bakılıyor. Markayla belirlenen stratejiye uygun bir şekilde içerik hazırlanıyor ve sanki kişisel deneyimmiş gibi okuyucuya aktarılıyor.

        Özetle “Influence Marketing” herkese hitap etmeyen ama uzmanlık alanlarına göre popüler olan hesaplarla, kişisel deneyim üzerine kurulu olan bir pazarlama taktiği diyebiliriz. Bu noktada WOMM’la “World of Mouth Marketing” (ağızdan ağza yapılan pazarlama) “Influence Marketing” i birbirine karıştırmamalısınız. İkisi arasında çok ciddi fark var. WOMM’da asıl olay birebir iletişimle olur. Arkadaşınızın kullandığı bir kremi “ Şunu kullanabilirsin, bak bana iyi gelmişti…” gibi tavsiye etmesi ağızdan ağza pazarlamanın iyi bir örneği olabilir. Influence Marketing’de ise olay, insanlarla hayat tarzını paylaşmaya bağlı. Tanınmış birinin okuduğu kitabın onda ki anısı ya da bir markayla ilgili yaşadığı bir anıyı paylaşması üzerine kurulu.

        Eğer sizde bu sosyal pastadan pay almak istiyorsanız artık önceliğiniz beğeni almak olmamalı. Uzmanlık alanınızı iyi belirleyip, özgün içerik oluşturup, samimi olmanız markaların dikkatini çeker. Bunu yapmayı doğal yollarla sağlarsanız da bir bakmışsınız markalar sizin kapınızdalar.

        Diğer Yazılar